İşte dünyanın sonu geldiğinde ayakta kalabilecek ülkeler

İklim değişikliğinin gezegen üzerindeki etkisini artırmasıyla birlikte araştırmacılar kıyamet sonrası en iyi saklanma yerlerini araştırıyor.

İngiltere'deki Anglia Ruskin Üniversitesi Küresel Sürdürülebilirlik Enstitüsü araştırmacıları, Notre Dame Üniversitesi'nin Küresel Uyum Girişimi verilerini kullanarak, en az kırılgan 20 ülkeyi üç ana kritere göre derecelendirdi.

1) TAŞIMA KAPASİTESİ Mevcut nüfusu ayakta tutmak için tarım için ne kadar arazi kullanılıyor? Kişi başına düşen tarım arazisinin yüksek olması iyidir.

2) İZOLASYON Ülke diğer yüksek nüfuslu bölgelere ne kadar yakın? Daha uzak olması daha iyidir.

3) KENDİ KENDİNE YETERLİLİK Ülke kendi yenilenebilir enerjisini üretiyor mu ve üretim kapasitesine sahip mi? Daha fazlası daha iyidir.

Araştırmanın ortak yazarları Nick King ve Aled Jones, bu parametreleri kullanarak küresel çöküş ya da "karmaşıklıktan arınma" için özellikle uygun beş yer buldular

5) İRLANDA İrlanda adasının tamamı kısa listede beşinci sırada yer almaktadır ve özellikle Birleşik Krallık'ın bir parçası olan Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti'nin bir kombinasyonudur.

İrlanda'nın iklimi, bol yağış ve verimli topraklarıyla Birleşik Krallık'a benzemektedir.

İrlanda'nın düşük nüfusu, tersine daha az enerji talebine sahip olduğu anlamına geliyor. İrlanda'nın enerjisinin yaklaşık üçte biri 2018 yılında yenilenebilir kaynaklardan elde edilirken, bölge rüzgar üretimi ve hidroelektrik santralleri aracılığıyla temiz enerji girişimlerini genişletmeye devam ediyor.

4) AVUSTRALYA Bu listedeki tek kıta olan Avustralya'nın konumu ve devasa kara kütlesi, onu kıyameti atlatmak için bir başka önemli nokta haline getiriyor.

Her bölge, tarımsal ve hayvansal biyoçeşitliliğin artmasına olanak tanıyan farklı bir iklime ve ılımanlığa sahiptir.

Çalışma, iklim değişikliğinin eğilimleri şiddetlendirerek Avustralya üzerinde büyük bir etkiye sahip olmasının beklendiğini belirtiyor: yağmurlu bölgeler daha fazla yağış görecek, çöller daha az su alacak ve bu böyle devam edecek. Sıcak ve kurak koşullar nedeniyle giderek kuruyan ağaçlar, kıtada şimdiden tekrarlanan orman yangınlarına yol açtı.

3) BİRLEŞİK KRALLIK Araştırmacılar, Birleşik Krallık'ın çok sayıda tarım arazisine, ılıman bir iklime ve toplumu yeniden inşa etmek için harika bir bölge haline getiren bol miktarda yağışa sahip olduğunu buldu. Bölge ayrıca düzenli olarak büyük doğal afetlere maruz kalmıyor, bu da hayatta kalma şansı için iyiye işaret.

Birleşik Krallık'ın en büyük dezavantajlarından biri, oldukça sınırlı miktarda araziye ve giderek artan nüfusa sahip olmasıdır. Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık nüfusunun enerji talebinin bir kıyamet senaryosu durumunda sorun teşkil edecek kadar büyük olduğunu belirtmiştir.

Birleşik Krallık'ın enerjisinin neredeyse yarısı fosil yakıtlardan ve nükleer enerji üretiminden geliyor ve bu da karmaşıklığı azaltma senaryosunda değişen tedarik zincirlerine uyum sağlamayı zorlaştırıyor. Ülkenin enerjisinin yaklaşık %42'si yenilenebilir enerjiden geliyor ve bu istatistik, ülke yavaş yavaş keşfedilmemiş rüzgar kaynaklarından daha fazla yararlandıkça artmaya devam ediyor.

2) İZLANDA Listede 2. sırada yer alan İzlanda, jeotermal ve hidroelektrik santralleri şeklinde bol miktarda doğal ve yenilenebilir enerji kaynağına ev sahipliği yapmaktadır.

Kuzey Kutbu'na ekvatordan çok daha yakın olan İzlanda'nın iklimi, gezegenin diğer bölgelerine göre çok daha serindir. Dolayısıyla iklim ısınmaya devam ettikçe tarıma elverişli araziler de varlığını sürdürecektir.

ABD Yeşil Ticaret Odası'na göre, İzlanda'nın toprakları buzlu ve görünüşte yaşanmaz olsa da, ülke ürünlerinin yarısından fazlasını yenilenebilir enerji ile yetiştiriyor. Birçok çiftçi, bitkilerindeki "fotosentezi aktif olarak artırmak" için seralar ve doğal jeotermal buhar kullanıyor.

1) YENİ ZELANDA Ekvatordan yaklaşık 2.800 mil uzakta bulunan Yeni Zelanda, doğal olarak dünyadaki birçok bölgeden daha serindir ve iklim değişikliği nedeniyle büyük bir sıcaklık artışı olması durumunda bölge için iyi bir işarettir.

Yeni Zelanda İş, Yenilik ve İstihdam Bakanlığı'na göre ülkenin birincil enerji arzının %40'a yakını yenilenebilir enerji kaynaklarından geliyor ve ülke enerji ihtiyacının %75'ini karşılayacak kadar enerji üretiyor, bu da ülkeyi toplumsal çöküş durumunda ideal bir yer haline getiriyor.

Ülke, pandeminin başlarında sınırlarını neredeyse tüm yolculara kapattı ve virüsün yayılmasını önlemek için dahili tecritler uyguladı - ve işe yaradı. Yeni Zelanda'da COVID-19 nedeniyle sadece 26 kişi hayatını kaybetti ve bu da ülkeyi devam eden pandemi sırasında dünyada bulunulabilecek en güvenli yerlerden biri haline getirdi.