Harita ve krokiler çıktı! Dünya İstanbul'a kilitlendi
Gizemli ölümün ardından siyah minibüs bu sabah Adli Tıp Kurumu'na giriş yaptı, acılı eş yüzünü krem rengi bir şalla kapattı. İlk belirlemelerde yüksekten düşmeye bağlı iç kanama olarak tespit edilen Le Mesurier'in kesin ölüm nedeni, alınan kan örneğine yapılan incelemeyle ortaya çıkacak. Eski ajanın evinden harita ve krokiler çıktığı öne sürülüyor.
Abone Ol
İstanbul'da sabah saatlerinde gazeteci ordusunun toplandığı yer, Adli Tıp Kurumu'ydu. Karaköy'deki ofisinin penceresinden aşağı düşen Beyaz Baretlilerin kurucusu James Gustaf Edward Le Mesurier'in eşi, kuruma geldi.
Cenaze işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na siyah bir minibüs giriş yaptı, Le Mesurier İsveç vatandaşı eşi Emma Hedvig Christina Winberg'in yüzünü krem rengi bir şalla kapattığı görüldü.
Winberg'in yanında üç kişi vardı, Adli Tıp Kurumu'nda yaklaşık 70 dakika kadar kaldılar. İşlemlerin ardından yine aynı siyah minibüsle binadan ayrıldılar.
39 yaşındaki Christina Winber'in Adli Tıp yetkililerine tabutun üzerine konulmak üzere çiçek verdiği bildiriliyor.
Emma Hedvig Christina Winberg, polis tarafından ikinci kez ifadeye çağrıldı ve Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'ne öğle saatlerinde geldi.
Saat 13.30'da binaya giriş yapan İsveçli kadının yanında bir arkadaşı vardı. Polis ekipleri, daha önce verdiği ifadenin detaylarına ilişkin sorular yöneltti.
Emma Hedvig Chirstina Winberg polislerin yanında yaklaşık üç saat kaldı ve ardından binadan çıktı.
Asayiş şube önünde bekleyen gazeteciler kadının fotoğrafını çekmek için yoğun çaba harcadı, Winberg açıklama yapmadan ayrıldı.
EVDE HARİTA VE KROKİLER BULUNDU
Demirören Haber Ajansı (DHA): Le Mesurier'in kesin ölüm nedeni, alınan kan örneğine yapılan incelemeyle ortaya çıkacak. Kanda Le Mesurier'in ölmeden önce hap ya da uyuşturucu alıp almadığı da araştırılacak.
Evinden harita ve krokiler çıktığı ileri sürülüyor. Harita ve krokilerin nereye ait olduğu araştırılıyor. Eski ajanın ölümündeki soruşturmaya cinayet büronun yanı sıra Terör ve İstihbarat Şube Müdürlükleri de dahil oldu.
James Le Mesurier'in cenazesi Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemenin ardından İngiltere'ye gönderiliyor. Cenaze, İstanbul Havalimanı'na getirildi.
Dün akşam saatlerinde ise Le Mesurier'in öldüğü ofisin önüne gelen çalışma arkadaşı, binanın kapısına gül yapraklarıyla birlikte çiçek bıraktı.
Çiçeğin üzerinde "Hayatta yaptıkların için teşekkürler, özleneceksin" notunun yer aldığı görüldü. Çalışma arkadaşı, çiçeği Le Mesurier ailesi adına bıraktığını söyledi.
Demirören Haber Ajansı (DHA), İstanbul polisinin Le Mesurier'in ofisinin çatısına çıkarak incelemelerde bulunduğunu aktarıyor. Ekipler, sokak ve çevresindeki esnafla da konuştu.
Eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'in Büyükada'daki komşuları ise, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) konuştu. Mesurier'i tanıyan Büyükadalılar, eski İngiliz istihbarat subayının sessiz sedasız birisi olduğunu söylüyor.
30 yıldır Büyükada'da yaşayan Fehmi Ergin, "Bir iki seferdir adada görüyorum ama devamlı adaya geliyor. Akşamları da bazen vapurdan gelirken görüyordum. Kendi başına takılan bir adam. Kimseyle fazla muhatap olmuyordu" dedi.
Recep Gül ise, "İki üç kere yolda görüştüğümüz oldu. Selamlaştığımız oldu. Genelde elinde köpeğiyle birlikte yürürken görüyordum. Birebir diyaloğum olmadı sadece geçerken merhabalaştık. Sadece görmüşlüğüm var" ifadesini kullandı.
Suriye'deki arama kurtarma grubu 'Beyaz Baretliler'in kurucusu İngiliz James Gustaf Edward Le Mesurier, dört yıldır yaşadığı İstanbul'da 11 Kasım tarihinde sabaha karşı ölü bulunmuştu.
Sabah saatlerinde polise Tophane’deki Kılıç Ali Paşa Cami yakınlarında yerde hareketsiz yatan bir kişi olduğu ihbarı yapılmıştı. Saat 05.30 sularında cami görevlileri ibadethanenin yan tarafında bir kişinin yerde hareketsiz yattığını görmüştü.
İhbarın ardından olay yerine hemen polis ve sağlık ekipleri gelmişti. Doktorlar ilk kontrolde yerde yatan kişinin öldüğünü belirlemişti. Cesedin üzerinden kimliğini belirlemeye yarayacak herhangi bir belge çıkmamıştı.
Cesedin yüzünde kesici alet yarası, elleri ve ayaklarının ise kırık olduğu tespit edilmişti. Bu sırada polis çevrede güvenlik önlemi almış, ceset ilk incelemeler sonrası otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu morguna götürülmüştü..
Yapılan incelemede cesetin Suriye'deki sivil savunma grubu 'Beyaz Baretliler'in kurucusu eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'e ait olduğu olduğu tespit edilmişti. 48 yaşındaki Le Mesurier'in ölümü, polis kayıtlarına göre 'yüksekten düşme' olarak geçmişti.
Büyükada'da ikamet eden Le Mesurier'in ofisi Tophane semtindeydi. Bir yıl önce evlendiği eşi Hedving Christina, polise verdiği ifadede eve yabancı bir kişinin girip çıkmadığını söylemişti:
"Eşim son dönemde aşırı stres nedeniyle psikolojik ilaç ve uyku ilacı kullanmaya başlamıştı. İki üç gün önce Adalar'da bulunan evde yine aşırı strese bağlı rahatsızlığı nedeniyle iğne ve ilaç tedavisi alarak sağlık kuruluşuna yakın olma amacıyla homeofis olarak kullandığı bu adrese geldik.
Akşamüstü eski bir arkadaşımızla görüştük. 190 sıralarında eve geldik ve bir daha dışarı çıkmadık. Bulunduğumuz binanın kapısında şifreli sistem mevcut ve şifreyi ikimizin dışında kimse bilmiyor.
Eşim 02.30'da uyku ilacı aldı ve yattı. Ben 04.30'da yatak odasına gittiğimde eşim uyandı ve bana da uyku hapı isteyip istemediğimi sordu. Ben de isteyince eşim hap ve suyu getirdi. İçtim ve beraber uyuduk. Saat 05.30-060 sıralarında kapının dışarıdan polis tarafından çalınması üzerine uyandım.
Eşimi görmemem üzerine üçüncü katta açık olan pencere camından baktığımda onu yerde yatar halde gördüm. Olaydan yaklaşık 15 gün önce bana intihar etmeyi düşündüğünü söylemişti."
Olayı çok yönlü inceleyen ekiplerin, Le Mesurier'in eşi Winberg'in tırnak arasından doku örneği aldığı öğrenildi.
Çiftin kaldığı üçüncü kattaki ofise sadece parmak izi ile açılan kapıdan girilebiliyordu. Yapılan güvenlik kamerası incelemesinde de olay sırasında binada sadece çiftin olduğu belirlendi.
Karaköy'de esnaflık yapan Fırat Bulut "Gece 030 gibi arkadaşlar tartışma sesleri geldiğini duymuşlar. Sabah da cesedi bulunmuş. Bizim de müşterilerimiz. Üzücü bir olay. Bize gelip yemek yerlerdi" dedi.
İngiliz Parlamentosu Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Tom Tugendhat, Le Mesurier'in Rusya tarafından hedef gösterildiğini söyledi. Tugendhat, "Suriye'de insan haklarını savunma konusunda yaptığı kahramanca çalışma ona pek çok düşman kazandırdı ve Rus yetkililer onu sık sık terör örgütleriyle ilişkili olmakla suçladı" dedi.
Financial Times gazetesine konuşan Tugendhat'a göre, Le Mesurier'in ölümüyle ilgili soruşturmaya İngiliz yetkililerin de dahil olması gerekiyor.
Daily Telegraph gazetesi ise İngiliz gizli servisi ve Londra yönetiminin gelişmeleri yakından izlediğini ancak ölüm nedeniyle ilgili bir hükme varmak için erken olduğunu düşündüklerini aktardı.
İsmi açıklanmayan bir Suriye uzmanının görüşlerine yer veren gazete, eski asker Le Mesurier'in akıl almaz bir baskı altında olduğunu ve hedef haline geldiğini yazdı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise, İngiliz medyasında Le Mesurier’un ölümünün Rusya ile ilişkilendirilmesine ‘anlam verilemediğini’ belirtti. Açıklamada, “James’in ölümüne dair soruşturma bile başlamadı ancak İngiliz gazeteciler Rusya karşıtı yaklaşımlarına başladı bile. Rusların masumiyeti belli olduğunda, İngiliz medyası yankılanan başka taraflara geçecektir” denildi.
Geçtiğimiz günlerde İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrew Morrison, Beyaz Baretler temsilcilerinin Rusya ve Suriye tarafından düzenlenen dezenformasyon kampanyasının hedefi olduğunu belirterek Moskova ve Şam’ı eleştirmişti.
Rus Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova bu açıklamayı Beyaz Baretler örgütünün geçmişi bağlamında ‘mucizevi’ bulduklarını belirterek “Örgütün kurucularından birinin James Le Mesurier olduğu açıkça biliniyor. Le Mesurier, İngiliz istihbaratının, tam olarak MI6’nın eski ajanı” demişti.
Bu örtüşmenin tesadüf olduğunun düşünülemeyeceğini kaydeden Zaharova, “Bazı araştırmacılar, bu kişinin Kosova’daki görevi sırasında terör örgütleriyle irtibatı olduğunu belirtiyor. Bazı kaynaklara göre Le Mesurier’in ekibinde El Kaide militanları da yer alıyordu” demişti.
BBC editörü Mark Urban, haberin duyulmasından sonra peş peşe Twitter mesajları paylaştı. Diplomasi editörü, ilk mesajlarında Le Mesurier'in bir 'derin devlet' cinayetine kurban gitmiş olabileceğini yazdı, ayrıca Suriye ve Rusya'dan söz etti.
Dakikalar sonra tweetlerini silip 'açıklanamayan ölümle' ilgili iki açıklamaya yer verdi. Devlet dışı aktörler tarafından Le Mesurier'in hedef alınmış olabileceğini veya bir intihar etmiş olabileceğini belirtti.
Suriye Sivil Savunması, ya da daha çok bilinen isimleriyle Beyaz Baretliler yaklaşık 3 bin gönüllüden oluşan bir arama-kurtarma ağı. Bu grup, özellikle Suriye hükümetinin kimyasal saldırı kullandığı yönündeki iddiaları dünyanın gündemine taşımakla biliniyor.
Grup, kuruldukları 2013'ten bu yana yaklaşık 62 bin kişinin hayatını kurtardıklarını ve 141 gönüllülerinin ise arama-kurtarma çalışmalarında yaşamını yitirdiğini söylüyor.
Beyaz Baretlileri anlatan Netflix belgeseli ise 2017 yılında Oscar Ödülleri'ne aday gösterildi, yapımla birlikte Beyaz Baretliler uzun süre dünya gündeminde tartışıldı. Beyaz Baretlilerin Nobel Barış Ödülü'nü almasına destek için açılan kampanyadaki imzacılar arasında Hollywood'un ünlü simaları da vardı, örgüt ABD tarafından da desteklendi.
Le Mesurier, 2016'da İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'ten Britanya İmparatorluğu nişanı almıştı. Singapur'da asker bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Le Mesurier'in İngiltere'nin ünlü askeri akademisi Sandhurst'tan mezun olduğu, görev yerleri arasında Kuzey İrlanda, Bosna Hersek ve Kosova’nın bulunduğu belirtiliyor.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te İstiklal Gazetesi sitemize
abone olun.