Antalya’nın merkez ilçelerinde yaşayan Yörükler, havaların ısınmasıyla yaylalara göç etmeye başladı.
Abone Ol
Yaz mevsimini Akseki’nin 2 bin 200 rakımlı Göktepe ve Gündoğmuş ilçesinin 2 bin 50 metre rakımlı Eğrigöl ve Alanya’nın 2 bin 200 metre rakımlı Söbüçimen Yaylalarında geçirecek Yörükler, gelişen teknolojiye bağlı olarak at ve deve sırtında değil, motorlu araçlarla göç ediyor.
Un, bulgur, tuz, kazan, tencere, yayık, beşik, yatak ve yorganlarını kamyonet, kamyon, traktör ve otomobil gibi çeşitli araçlarla taşıyan Yörüklerin ana geçim kaynağı olan keçiler ise çobanlar tarafından otlatılarak götürülüp getiriliyor. Bazı Yörükler ise hayvanlarını kamyonlara yükleyerek yaylalarına getiriyorlar.
Alanya’dan koyunlarını otlatmak için Gündoğmuş’un Yaylalarına çıkan Yakup Saraç, havaların ısınması ile birlikte her yıl yaylaya çıkmak zorundayız. Mayıs ayının 15 den sonra hayvanlar sıcaktan Yaylaya çıkmak isterler. Yaylaya çıkarak obalarımıza yerleştik. Hava şartlarına göre eylül ayı sonuna kadar yaylada kalacağız dedi.
Manavgat’ın Gebece mahallesinden Akseki’nin yaylalarına çıkan Duran Topaça (74), Toros dağlarında hayvanlarını otlatmak için çıktıklarını ve obalarda kaldıklarını söyledi.
“Ata meslekleri”
Hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını ve devamlı olarak yaylalara çıktıklarını belirten Topaça, "Her yıl mayıs ayı sonlarında hayvanlarımızla beraber Akseki’nin Yarpuz Mahallesi yakınlarındaki Kaklıktaş Yaylası’na çıkıyoruz. Şu an obalarımıza yerleştik. Çadırlarımızı kurduk. Sıcaklarda keçiler sahilde durmaz Hayvanlarımız mayıs ayının sonu gelince yaylaya gitmek ister. Biz her yıl yaylaya çıkmak zorundayız. Ekim ayının sonuna kadar yaylada kalıyoruz. Daha sonra ise evlerimize yeniden göç ediyoruz. Fakat artık hayvancılığın da tadı tuzu kalmadı. Her geçen gün maliyetler yükseliyor" dedi.
Eylül sonuna kadar yaylada kalacaklar
Yörüklerden Ramazan Topaça, yaptığı açıklamada, hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını söyledi. Havaların ısınması ile birlikte Manavgat ilçesinin Gebece köyünden Akseki’nin Yarpuz Mahallesi Kaklıktaş yaylasına çıkarak obalarına yerleştiklerini anlatan Topaça, “Her yıl mayıs ayı sonlarında hayvanlarımızı yaylaya çıkarıyoruz. Hayvanlarımızı taşıdık. Obalarımıza yerleştik. Doğdum doğalıdan hayvancılıkla uğraşıyorum. Hayvancılık bizde baba mesleğidir.
Hayvanları yaylaya çıkarmazsak sıcaktan dolayı hayvanlar bunalıma girer. Bırakırsak kendiliğinden yaylaya çıkar. Hava şartlarına göre eylül ayı sonunda kasım ayı bayında tekrar köyümüze döneceğiz. Keçilerin sütünden yoğurt, yağ ve peynir yaptıklarını dile getirerek, bunları yaylaya kadar gelen özel müşterilere satıyoruz. Kendimize ait müşterilerimiz var. Keçilerin ürünlerini satmak için müşteri aramayız.” dedi.
“Maliyetler artıyor”
Maliyetlerin her geçen gün arttığını söyleyen Topaça, “Artık hayvancılık bitiyor. Yem fiyatlarındaki aşırı yükseliş hayvancılığı zorluyor. Girdi maliyetleri yükseliyor. Yem fiyatları aşırı yükseliyor. Kurban fiyatlarında bile zorlanıyoruz. Önümüzdeki kurban bayramında kurban alacak insanlara dahi bir şey diyemiyorum. Bu maliyetlerden dolayı hayvancılığı bitirmek zorunda kalacağız” diye konuştu.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te İstiklal Gazetesi sitemize
abone olun.