Muhammed Zaid, serbest bırakıldıktan sonraki ilk adımında, yıllarca kendisini bekleyen ve ilerleyen yaşına rağmen onun için sabırla dayanan annesinin mezarını ziyaret etti. Annesi, oğlunu görmek için sürekli cezaevleri arasında yolculuk yapmış ve bu süreçte yaşlanmıştı ama oğlunun özgürlüğünü göremeden hayattan ayrıldı.
Hapiste Geçen Acı Dolu Yıllar
Muhammed Zaid, basına yaptığı açıklamada İsrail hapishanelerinde geçirdiği acı dolu yılları şöyle anlattı:
"20 yıl boyunca esaretin zorluklarını yaşadım. Bu, oldukça uzun ve her türlü acıyla dolu bir dönemdi. Ancak asla umudumu kaybetmedim. Esaret yıllarım boyunca beni yalnız bırakmayan bir umut vardı ve bir gün özgürlüğüme kavuşacağımdan emindim."
Oğluna Dört Aylıkken Veda Etti
Zaid, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Benim için özgürlük, eşim ve oğlumdur. Oğlum, ben esir tutulurken doğdu. Evlendikten sadece 4 ay sonra tutuklandım. O sırada eşim, tek oğlumuzla hamileydi." Zaid'in aradana geçen 20 yıl sonrasında oğluyla karşılaştığı anlar Zaid'in içindeki özlemini gözler önüne seriyordu.
Zaid, esaret yıllarındaki en acı haberlerden birinin annesinin ölüm haberi olduğunu söyledi. Bu haberi, diğer mahkumlardan biri aracılığıyla öğrendiğini belirtti ve şöyle dedi:
"Annemin ölüm haberini aldığımda açlık grevindeydim. O dönemde bana söylememişlerdi. Annemin öldüğünü sonra öğrendim."
"Gazze Savaşı Sırasında Esir Hayatı Cehenneme Dönüştü"
Zaid, "Gazze Savaşı’nın patlak verdiği andan itibaren, hapishanedeki tüm esirlerin hayatı bir cehenneme dönüştü. Tüm kişisel eşyalarımıza el konuldu. Öyle ki, ellerimizdeki saatlere kadar her şeyimiz alındı," dedi.
Zaid, özgürlüğün kendisi ve ailesi için yeni bir doğum olduğunu vurguladı. Ailesinin kendisini beklediğini ve şimdi onlarla yeni bir hayata başlayacağını söyledi.