Dün yolda giderken yanımızdan geçen kız çocuğu, Sadece mayo giymiş, şişman ve bütün göğüsleri de meydanda idi. Ne edep, ne haya ve ne de ahlak vardı. Bu çocuğu yetiştiren ailenin kabahati yok mu?
Dün yolda giderken yanımızdan geçen kız çocuğu,
Sadece mayo giymiş, şişman ve bütün göğüsleri de meydanda idi.
Ne edep, ne haya ve ne de ahlak vardı.
Bu çocuğu yetiştiren ailenin kabahati yok mu?
Maalesef artık aileler, çocuklarına herhangi bir inanç, ahlak ve edep öğretmekten uzak kaldılar.
Helalı ve haramı öğretememektedirler.
Öğretseler de çocuklara verilen eğitime uymaları imkansız hale gelmiştir.
Çünkü, Avrupa Birliği uyum yasaları,
İslam inanç ve ahlakına izin vermemekte,
Kadına ayrıcalıklı ve korumalı kanun yasaları,
Aileyi eğitimin dışına itmiştir.
***
Burada iki konuyu İncelemek gerekir.
Birincisi İslam inancının devre dışı bırakılması,
İkincisi de ailenin yok sayılması.
Çok hızlı şekilde Türk ailesi yıkılışa doğru gidiyor.
Bizim ailemizin temelini, İslam inancı ve Türk töresi teşkil eder.
Ailemizi temelini ana teşkil eder. O kurar gözetir.
Nesiller arası kültür taşımasını anneler yapar.
Onlar kız çocuklarını edep, ahlak, haya, mahremiyet üzere yetiştirirler.
Bunlar devre dışı kalırsa artık o millet yıkılır.
***
Şunu sormak istiyorum?
İman, inanç kültür ve ahlak üzere yetiştirilmemiş bir genç,
Allah, vatan, millet ve harimi ismet için savaşa gider, şehit olur mu?
Devletin ayakta kalması için çaba sarf eder mi?
Sadece nefsini düşünen kişi; arkadaşına, kardeşine, anne ve babasına yardım eder mi?
Onun herhangi bir kutsalı olur mu?
İşte bu milleti ayakta tutan kutsal değerler kaybolursa o aile, o millet dağılır.
Haya edep, namus duygusu olmayan bir kızı, erkek eş olarak alır mı?
Böyle bir kızla evlenen erkek aile yuvası kurabilir mi?
Tabii ki hemen boşanacakları,
Çocukları varsa, Anne veya babasız büyüyecekleri açıkça görünmektedir.
O halde Türk İslam ailesinin yaşama şansı yok demektir.
Bu gün bu gerçeği çok açık şekilde görmekteyiz.
***
Evlenen ailelerin yüzde altmışı boşanmaktadır.
Aile yapımız hızla yıkıma doğru gitmektedir.
Yeni yetişen nesiller, millet yapımızı ayakta tutamaz hale gelmiştir.
Aileler arasında mutluluk, fedakarlık, insanlık duyguları yok olmaktadır.
Tabii ki, bu ortamda yetişen çocuklar da mutsuz verimsizdir. Faydalı olamazlar.
Bu durum geleceğimizi tehdit etmektedir.
***
Ayrıca toplumda haramların açıktan yapılması, yanı fıskın artması,
Buna toplumun duyarsız kalması,
Zina ve livatanın (LGBT) artması,
Allah'ın gazabını da davet etmektedir.
Bu felaketler neler olabilir?
Tabii ki, deprem, yangın, sel felaketleri, iç kargaşa,
Savaşlar, kan, kıtal ve toplumun çözülmesi fitne fücurun artması felakettir.
Biz kafamızı kuma gömsek de, felaket göstere göstere gelmektedir.
Yunanistan'daki ABD üsleri, Suriye'deki YPG silahlanması,
İçerde, iktidar ve muhalefetin LBGT savunmaları,
Nefret söylemleri felaketin habercileridir.
Nasıl kurtulacağız? Gelecek makalemde inşallah…