Evliliğiniz Sağlıklı Mı?
“Bana hiçbir zaman değer vermedin”, “Hayatımda yoktun hep
annen ve baban vardı”, “Bir gün bile seviyorum demedin”, “Bayramda
hep sizinkilere gidiyoruz”, “Kendi hayatımız olmadı”, “Doğumda bile
yanımda yoktun”, “Ne var ki annem yalnız, tabi ki oraya gideceğiz”,
“Arkadaşlarla zaman geçirmeyi seviyorum”, “Sizler için
çalışıyorum”, “Sevmiyor olsam terapiye niye geleyim ki ?”, “Kadın,
içki ve de kumarım mı var ?”, “Eve geliyorum ya, daha ne
istiyorsunuz?” yargıları veya soruları size tanıdık geliyor mu?
Bu hafta evli çiftlerin, evliliklerini sağlıklı sürdürebilmeleri
için neler yapmaları gerektiğini, yaşadıkları sorunları Yıldırım
Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Eğitim
Görevlisi Doç. Dr. Cebrail Kısa ile konuştuk.
Doç. Dr. Kısa, aile ilişkilerini, evlilik ve çift ilişkilerini devam ettiren temel faktörün çok boyutlu duygusal bir bağ olduğunu belirterek, bu duygusal bağın güvenli bağlanma, kimlik kabulü ve arzu/çekim gibi önemli parçaları olduğuna dikkat çekiyor. Bu parçaları ele alalım.
Yanımda Ol
Doç. Dr. Kısa, cümlelerdeki sorunların, çok boyutlu duygusal bağ içindeki güvenli bağlanma, kabul görme ve de sevme ihtiyacı karşılanmadığında ortaya çıktığını açıklıyor. Evlilik ve çift ilişkilerinde eşlerin güven duymaya gereksinim duyduklarının altını çizen Doç. Dr. Kısa, güvenli bağlanmanın “Sana ihtiyacım olduğunda yanımda olabilir misin?” temel cümlesi olduğunu anlatıyor. Doç. Dr. Kısa, “Güvenli bir şekilde bağlanmak nasıl ki hayatta kalmanın, çiftlerin duygularının temel enstrümanı ise bunu kaybetmek de dehşet verici derecede evlilik ve çift ilişkilerinde yıkıcı sonuçlara yol açmaktadır. İlişkilerde güvenli bağlanma olmadığında eşler ve ailedeki kişiler birbirinden habersiz, ilgisiz, endişe ve üzüntü içinde olurlar” diyor.
Olduğum Gibi Kabul Et
Evliliğin olmazsa olmazlarından kimlik kabulü, eşlerin birbirlerini
onaylama, birbirlerine değer verme ve bir kimliğe sahip olmalarını
ifade ediyor. Kimlik kabulünün temel cümlesi “Beni olduğum gibi
görür, her şeyimle kabul eder misin?” Eşler arasında kimlik kabulü
sağlandığında, eşler değerli ve söz sahibi oluyor ve empati
geliştirebiliyorlar. Doç. Dr. Kısa, eşlerin bu şekilde birbirini
dinleyebildiğini belirterek, “Kimlik kabulü ve onaylamanın
eksikliği ise, utanç ve geçerli olamama korkusu gibi olumsuz
duygularla kendini gösterir” açıklamasında bulunuyor.
Beni Seviyor Musun?
Evliliğin üçüncü bağlanma koşulu çekim ise, eşlerin birbirlerinin
ilgisini çekmesini, arzulanmayı ve sevilmeyi ifade ediyor. Çekim
ihtiyacının temel cümlesi “Beni çekici buluyor musun? Beni
arzuluyor ve seviyor musun?” Bu ihtiyaçları karşılanan eşlerin daha
sakin ve keyifli olduklarını ifade eden Doç. Dr. Kısa, “Eşlerin
çekim, arzu ve şefkat gibi gereksinimleri karşılanmadığında hem
eşlerde hem çocuklarda öfke, korku ve üzüntü gibi olumsuz duygular
gelişir” uyarılarında bulunuyor.
Çiftlerin bu ihtiyaçları karşılama düzeyi ilişkinin niteliğini
belirliyor. Doç. Dr. Kısa, “Bu sorulara cevap samimi bir şekilde
‘evet’se iyi bir ilişkiden söz edilebilir” diyor.
Sağlıkla kalın.