Erdoğan seçilmesin de…
Kimi siyasetçilerin en büyük açmazı ne biliyor musunuz; halkı enayi yerine koymaları.
Seçim yaklaştıkça; bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü misali, öyle gelişmeler yaşanıyor ki sormayın gitsin.
Sırf seçime katılabilsin ve AK Parti ve MHP’den oy çalsın diye CHP, 15 milletvekilini İYİ Parti’ye emaneten veriyor…
CHP adayı Muharrem İnce, HDP adayı Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret ediyor…
İYİ Parti adayı Meral Akşener, tutuklu bulunan Demirtaş’ın eşit koşullarda politika yapılabilmesi için salıverilmesini istiyor…
SP adayı Temel Karamollaoğlu, anadilde Kürtçe eğitim yapılması gerektiğini söylüyor…
Tek tek bu taleplere diyecek bir lafım yok; bana göre tuhaf olan tüm bu taleplerin demokrasi adına yapıldığının iddia edilmesi.
Hesap şu; seçmen güya demokrasi adına yapılan tüm bu talepleri dikkate alacak ve oyunu gidip bu partilere verecek!..
Ya da eğer seçim ikinci tura kalırsa, Kürt seçmenler tercihlerini bu partilerden yana yapacak!..
Yahu seçmen İnce’yi ve Karamollaoğlu’nu tanımıyor mu? Bugüne kadar hangi politikaları dillendirdiğini bilmiyor mu?
Kürtler, Akşener’in içişleri bakanlığı döneminde yaptığı zalimliği unuttu mu?
Zannedersiniz ki bunlar çok akıllı, ama seçmen salak!
Tümünün en büyük açmazı, seçmeni aptal yerine koymaları. Zaten CHP, seçmeni enayi yerine koyduğu için bir türlü iktidara gelemiyor.
İktidara gelmek bir yana, oyunu dahi artıramıyor.
Bunları dillendirmelerinin tek bir nedeni var, o da Erdoğan seçilmesin de ne olursa olsun.
Kürt seçmenin oyunu çalmaya yönelik bu politikalarına, son günlerde bir de ekonomiyi eklediler.
Efendim neymiş, ekonomi kötüye gidiyormuş, dolar yükseliyormuş, falan filan.
Baştan söyleyeyim, bu iddialar da bir işe yaramaz; hadi diyelim seçmen bu söylentilerinize inandı.
O zaman kendi kendine eğer ekonomik kriz kapıda ise, bunu kim düzeltebilir, diye soracak. Yanıtı CHP ya da İYİ Parti değil, AK Parti olacak.
Kulağınıza küpe olsun diye söylüyorum; eğer sağduyu ve akıl söz konusu ise, bu seçmen sizi ona katlar.