RÖPORTAJ: VEDAT YAVUZ
Olası Afrin operasyonunu İstiklal’e değerlendiren Emekli Polis Özel Harekatçılar Derneği Başkanı Yesugay Aksakal, Türkiye’nin ulusal güvenliği için Fırat’ın batısının terör örgütlerinden temizlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
OPERASYON ŞART
“PKK ile mücadele ne ise PYD ile mücadele aynısıdır. Terör örgütü PKK-PYD’nin kontrolünde bulunan Afrin ülkemizin yakın zamanda yaşayabileceği problemlerde çıban başı gibi durmaktadır. Afrin ve Munbiç bölgelerine kesinlikle operasyon yapılmalı, PYD Fırat’ın batısından temizlenmelidir.”
BATAKLIĞI KURUTMAYILIZ
“Terörizmle mücadele sadece İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğu değil, tüm devlet kurumlarının sorumluluğudur. İçişleri Bakanı’mızın üstün gayretleri ile hız kazanmasına rağmen halen biz sineklerle mücadele ediyoruz. Asıl olması gereken sinekleri üreten bataklıklarla mücadele olmalıdır.”
Suriye’de terör örgütü YPG/PKK’nın kontrolündeki Afrin bölgesinden önceki akşam Türkiye tarafına ateş açılması üzerine Türk topçusu uluslararası hukuk çerçevesinde misliyle karşılık verdi. AK Parti'nin bayramlaşma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, "Türkiye'ye saldıranların başlarını inlerinde ezmeye devam edeceğiz. Ülkemize yönelik her türlü saldırıya kaynağında müdahale edeceğiz" diyerek düzenlenecek operasyonun sinyalini vermişti. Türk Silahlı Kuvvetleri, son 2 yılda 17 defa taciz ateşinin yapıldığı terör örgütü YPG/PKK’nın kontrolü altındaki Afrin’e operasyon için hazırlıklarını tamamladı. Emekli Polis Özel Harekatçılar Derneği Başkanı Yesugay Aksakal olası Afrin ve Münbiç operasyonu İSTİKLAL’e değerlendirdi.
‘AFRİN ÇIBAN BAŞIDIR’
- 'TSK ve ÖSO’nun Afrin'e operasyon düzenlemesi gündemde. Olası Afrin operasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Afrin’in 2004 sayımına göre nüfusu 172,095’tir. Nüfusun demografik haritasına bakıldığında Sünni Hanefi Kürtler, Ezidi Kürtler, Sünni Araplar ve Sünni Türkmenlerden oluşmaktadır. Suriye’nin Halep vilayetine bağlıdır. 2011 yılında Suriye de başlayan iç savaş sonucu bölgede oluşan zemini fırsat bilen PKK, 25-Nisan-2013 tarihinde Kandil’deki Karayılan tarafından açıklanan bildirisi ile sözde Rojava adını verdikleri bölgenin Batı ucundaki kısmında olan Afrin’i, Sözde Afrin Kanton Yönetimi adı altında PYD’nin kontrolüne bırakmıştır. Afrin coğrafi konum itibarıyla Kilis ve Hatay illerimize sınırdır. Ülkemizin İslam coğrafyası ile koparılmasını amaçlayan Kürt Koridorunun batı ucudur. Kürt Koridorunun nihai hedefi Türkiye’nin (Türk dünyası ile aramıza çekilen Ermenistan sınırı gibi) gönül coğrafyamızdan bizleri koparmak ve egemen güçler tarafından kurulması hayal edilen Kürdistan devletinin Akdeniz’e açılmasıdır. Kürt Koridoru’nun kurulması için egemen güçler tarafından DEAŞ a verilen alan açma görevine Devletimiz tarafından müdahale edilmiş ve hem DEAŞ ile etkin biçimde mücadele etmek hem de koridoru engellemek için Eylül 2016 da başlayan ve Şubat 2017 tarihinde sona eren Fırat Kalkanı adını verdiğimiz operasyon yapılmıştır. Bu operasyon sürecinde 67 askerimiz şehit olurken, 386 askerimiz gazi olmuştur. Beraber hareket ettiğimiz Özgür Suriye Ordusu da 469 şehit vermiş ve 712 gazi çıkarmıştır. Afrin devletimiz tarafından deklare edilen kırmızı çizgilerimize ters olarak Fırat’ın batısında kalan Munbiç ile beraber PYD kontrolündeki bir kanton yönetimidir. Ülkemizin yakın zamanda yaşayabileceği problemlerde çıban başı gibi durmaktadır ve kesinlikle bertaraf edilmelidir. Bunun en basit örneği olarak Hatay Amanoslar bölgesindeki PKK’lı grupların Afrin bölgesinden geldikleri bilinmektedir. Velhasıl şu net olarak bilinmelidir PKK ile mücadele ne ise PYD ile mücadele aynısıdır. Ülkemizin huzurlu geleceği için, yapılması planlanan 25-Eylül-2017 tarihindeki bağımsızlık oylamasından önce, Afrin ve Munbiç bölgelerine kesinlikle operasyon yapılmalı PYD Fırat’ın batısından temizlenmelidir.
'DEVLETİMİZ PKK’YA NEFES ALDIRMIYOR’
- Hem yurt içinde hem de yurt dışında devam eden terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlara ilişkin neler söylemek istersiniz?
PKK’ya yönelik mücadelede büyük
başarılar sağlanmıştır. Açıkça söylemek gerekirse, sebebini
anlayamadığımız halde daha önce girilmeyen bölgelere girilmiş ve
oralarda üs bölgeleri kurulup inanılmaz miktarlarda silah ve
mühimmat ele geçirilmiştir. Örneğin sadece 29-30 Mayıs 2017
tarihleri arasında Şırnak-Kato Dağı bölgesinde yeni tespit edilen 8
mağara içerisinde yapılan aramada; 16 adet G-3 Piyade Tüfeği, 11
adet kaleşnikof piyade tüfeği, 9 adet RPG-7 roketatar silahı, 4
adet biksi makineli tüfek, 1 adet doçka, 1 adet T-40 bombaatar, 1
adet 82 mm.lik havan, 20 bin adet biksi mühimmatı, 20 adet SPG-9
geri tepmesiz top mühimmatı ve sevk motorları, 467 adet RPG-7
roketatar mühimmatı, 292 adet muhtelif mühimmat, 9 adet tüp, çok
sayıda yiyecek ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir. Bölgede
42 gündür aralıksız devam eden operasyonda toplam olarak 719 adet
muhtelif tipte silah, 363 bin 148 adet muhtelif mühimmat, 5 tondan
fazla amonyum nitrat patlayıcı madde ile 76 tondan fazla yiyecek ve
muhtelif yaşam malzemesi ele geçirilmiştir.
Bunun yanında PKK’nın finans kaynaklarından uyuşturucuya yönelik olarak 20-06-2017 tarihinde Diyarbakır Licede düzenlenen operasyonda ilk olarak 3.511,5 kg toz esrar, 1.007 kg kubar esrar ve 402.758 kök kenevir ele geçirilmiş ve operasyon boyunca toplam ele geçen uyuşturucu madde miktarları şöyle özetlenmiştir: TOZ ESRAR 8.039,5 kg, KUBAR ESRAR: 2.829,05 kg ve HİNT KENEVİR’i de 3 milyon 977 bin 156 (kök uyuşturucu madde ve türevi). PKK nın sadece bu uyuşturucu tarlasından kasasına girecek rakam 1.500.000.000 (1.5 Milyar) Dolar idi.
PKK’nın finans kaynaklarının çeşitliliğine bir örnek de Hakkari bölgesinde ünlü bir kadın iç giyim markasının ürünlerinden 5.000 Adet ele geçirilmesidir. Devletimiz PKK’nın silahlı kadrosuna nefes aldırmamaktadır. Fakat özellikle güvenlik bürokrasisinin terörizm ile aynı aksiyonerliğe sahip olamadığı yadsınamaz bir gerçektir.
'SİLAHLI HÜRKUŞ HİZMETE ALINMALI'
Maalesef hantal bürokratik sebeplerle acil karar alınması bazı konularda yavaş kalınmasına sebep olmaktadır. Suriye’de yaşanan iç savaş sebebiyle tecrübelenen ve küresel güçler tarafından eğitilerek yeniden dizayn edilen PKK’nın eylem biçimlerindeki değişmeler incelenmeli ve alternatifli planlar yapılmalıdır. Teknolojik gelişmeler çok iyi biçimde takip edilmeli ve terörle mücadele eden birimlere uyarlanmalıdır. Bunun en güzel örneği, İHA ve SİHA gibi insansız hava araçlarının çatışmalara etkin olarak girmeleri ve ciddi bir kuvvet çarpanı etkisinde bulunmalarıdır. Kesinlikle sayısının arttırılması gerekmektedir. Ayrıca silahlı HÜRKUŞ bir an önce hizmete alınmalıdır.
Şunu net bir biçimde anlamamız gerekiyor: terörizmle mücadele sadece İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğu değil tüm devlet kurumlarının sorumluluğudur. Sayın İçişleri Bakanımızın üstün gayretleri ile hız kazanmasına rağmen halen biz sineklerle mücadele ediyoruz. Asıl olması gereken sinekleri üreten bataklıklarla mücadele olmalıdır.
‘KARTLAR YENİDEN KARILMAKTADIR’
- Son dönemde terör örgütlerine karşı etkin mücadeleler söz konusu. Öyle ki terör örgütü PKK'nın bitmesi an meselesi olduğu söyleniyor. Bu operasyonlar geçmişte de bugün olduğu gibi etkili olamaz mıydı?
Ülkemizin bulunduğu coğrafi konumu ve yaşadığımız tarihsel sürecin neticelerini gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirmemiz gerekmektedir. Bir kere tarihsel bir alt bilgi olarak Sykes-Pikot Antlaşması’nı hatırlayalım. Osmanlı Devleti'nin parçalanması sürecinde Birleşik Krallık, Fransa ve Rusya arasında imzalanan bu anlaşma Küçük Asya Antlaşması (Asia Minor Agreement) olarak da bilinir. Anlaşmayı yazanlar Mark Sykes ve François Georges-Picot'tur, imzalayanlar ise Edward Grey ve Paul Cambon'dur. 1. Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması sonucu olarak İngiliz kuvvetlerinin Osmanlı 6. Ordusu karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra, 16 Mayıs 1916 tarihinde İngiltere ve Fransa arasında yapılan ve bugünkü Ortadoğu ülkelerinin sınırlarını çizen bu antlaşmanın 100’üncü yılında kartlar yeniden karılmaktadır. Birçok Ortadoğu ülkesinde sosyal hareketlenmeler ve iç karışıklıklar sonrası sınırlar yeniden çizilmektedir. Bu kaygan zeminden maalesef ülkemizde etkilenmektedir.
‘PKK HOLDİNG MANTIĞIYLA YÖNETİLEN BİR
ÖRGÜTTÜR’
Küresel güçler tarafından Kürt koridoruna alan açma görevi verilmiş DEAŞ ın tarih sahnesinden silinmesiyle beraber oluşabilecek boşluğun kimler tarafından doldurulduğu iyi takip edilmelidir. PKK yılan gibi kabuk değiştirmek de hatta HBDH yapısı ile ülkemizde faaliyet gösteren sol terörist örgütleri bir çatı altında toplamayı amaçlamaktadır. PKK ile mücadele sadece silahlı kadrolarının imhası olarak düşünülmemelidir. Şunu net bir biçimde anlayalım, PKK bir holding mantığı ile yürütülen bir örgüttür. Kendi iç dinamiklerinde bile anlık değişmeler yaşamaktadır. Kuruluşundan Marksist Leninist olan bu örgüt günümüzde ABD askerleri ortak operasyon düzenler hale gelmiştir. Finans kaynakları ile (örneğin yukarıda bahsettiğimiz sadece bir uyuşturucu tarlasından hasat sonrası 1.500.000.000 $/1,5 Milyar Dolar) gelir sağlayabilmektedir. Ülkemiz üzerinde planları olan ülkelerin sağladığı destek de yadsınamaz.
‘BATAKLIĞI ASLA KURUTAMAYIZ’
Asıl soru PKK’nın bitmesi veya bitmemesi değildir. Bizim iç güvenlik sorunu olarak gördüğümüz PKK’nın artık küresel bir hale geldiğini ve uyuşturucudan insan kaçakçılığına kadar birçok illegal faaliyetlerin müsebbibi olduğunu neden tüm dünya milletlerine anlatamıyor olmamızdır.
Geçmişte PKK ile mücadele sadece silahlı kadrolarına dönük olarak algılandı ve tüm mücadele teknikleri ona göre şekillendirildi. Bu hatadan vazgeçilmelidir. PKK ile mücadele ederken finans kaynakları ile mücadele etmezseniz, uyuşturucu ile mücadele etmezseniz, kaçakçılıkla mücadele etmezseniz, siber terörle mücadele etmezseniz, eğitimsizlikle mücadele etmezseniz bu mücadele hep eksik kalacak ve bataklığı asla kurutamayacağız. Şimdi gelelim size basit bir örnek ile sorunun ne olduğunu net bir şekilde anlatmaya.
PKK’nın sadece bir uyuşturucu tarlasından elde ettiği gelir 1.500.000.000 Amerikan Doları. Bu para ile ABD piyasa fiyatından alabileceği silah ve mühimmat miktarları
1.000.000.000 Adet Kalaşnikof Mermisi
50.000.000 Adet 20 lik Kutu Halinde Kalaşnikof Mermisi
5.000.000 Adet Kalaşnikof tüfeği
333.333 Adet Rpg Roketatar
750.000 Adet Rpg-7 Mühimmatı
333.333.333 adet Boş Kalaşnikof Şarjörü
2.500.000 Adet Glock 19-c Model Tabanca
1.621.621 Adet M-16 Tüfeği
136.363 Adet PKM(Bixi) Makineli Tüfek
600.000 Adet Romanya Üretimi Dragunov (Kanas)
100.000 Adet DSHK (Doçka)
10.000.000 Adet M20 Mayın