Ümidimizi hiçbir zaman kaybetmemek adına da kelimelerin bildiğimiz anlamlarına tutunmaya çalışıyoruz. Ancak, içleri çoktan boşaltılmış olan barış ve demokrasi kelimelerinin yanına akili de eklemek üzereyiz yavaş yavaş. Hem de kendilerine bu sıfat yakıştırılan bazı kişiler yüzünden… Keşke başka bir tanımlama yapılsaydı. Adı sürekli değişen (İmralı, çözüm, barış) süreç yüzünden tarihten alındığı yere geri döndürülecek gibi. Çünkü öyle gözüküyor ki, akil kelimesi hiçbir zaman gerçek anlamıyla kullanılmayacak bu coğrafyada.

Konuyu fazla dağıtmadan, öncelikle süreç kelimesinin bizdeki yansımasını irdelemek istiyorum. Süreç kelimesini duyunca, ‘tamam, bakarız, hallederiz’ kalıbı bir şimşek gibi çakmıyor mu çoğumuzda. Günlük hayatta birçok kez karşılaştığımız bu kalıbın anlamı ne: ‘Bu iş çözülmez, en iyi ihtimalle muallakta kalır. Böyle sürer gider.’

Bu algının en büyük sorumlusu da Avrupa Birliği; yani AB Süreci! ‘Uzun ince bir yol’ diye tanımlandığı ve aslında pek de umursanmadığı için, 50 yıldır sürüyor olsa da, çok önem taşımıyor hayatlarımızda. Ama kelime tam anlamıyla ‘bakarız, hallederiz’ kıvamında yansıyor zihnimizde.

Bir de mevsimsel bir sürecimiz var. Genellikle mayıs aylarında hatırlanır; 3 Temmuz (Futbolda şike soruşturması) Süreci. Bunun devam edip etmediğini(!) de kestiremiyoruz. Sonuçlarının ne olduğunu anlamamakla birlikte spor dünyasına bir katkısının olmadığını, hiçbir şeyin değişmediğini liglerin bitmesine birkaç hafta kala net bir şekilde görüyoruz.

OYUNUN KURALLARI BELLİ

Geçtiğimiz hafta içinde futbolcuların motive edilmesinin zorluklarından yakınan bir teknik direktör, ligden düşürüldüklerini iddia eden bir kulübün basın sözcüsü ve şaka yollu da olsa bazı maç sonuçlarının şaşırtıcı olduğunu söyleyen politikacının beyanatlarını okuduk.

Futbolseverlerin alışık olmadığı bir durum değil bu. Bu haftalar, artık bir maratonun (süreç değil) sona erdiği, geçmiş sezonun birçok boyutuyla değerlendirildiği, muhasebelerin yapıldığı bir dönemdir. İşte bu yüzden mevsimsel bir süreçtir. Hiçbir zaman sonuçlanmayacak, tüm aktörleri tarafından yazılı olmayan ama bilinen kurallarına göre oynanacak. Futbolu takip edenlere sorduğunuzda alacağınız cevap aşağı yukarı aynı olacaktır: “Böyle gelmiş, böyle gider!” Küçük bir kesim dışında, futbol önemli tabii ama sürecin geldiği nokta büyük bir sorun değil. Çünkü süregideni değiştirebilmek çok zor. Oyunun kuralı bu. Sezon biter ve komut zihinlerdedir: Game over!

Bu insanlara bir de egzozu sorun; sadece futbolseverlere değil, 76 milyonun tamamına. En eğlenceli kelimelerimizden biridir egzoz. Tek doğru yazım şekli olsa da çok değişik cevaplar verilecektir. Egzoz çeşitli şekillerde yazılır, çeşitli şekillerde okunur ama herkes bilir ne olduğunu; kafalar hiç karışmaz. Değişik ortamların, hatta bilgi yarışmalarının vazgeçilmezlerindendir. Ama anlamını herkes bilir. Yanlış da yazılsa, yanlış da okunsa zihinlerde doğru şekillenir. Şüpheye yer yoktur. Tanımladığı şeyle ilgisiz bir şekilde tebessüm vesilesidir ayrıca.

ZAMANDA YOLCULUK

Keşke hayatlara mal olan, ülkeyi kamplara ayıran, karşılıklı ırkçılık tohumları eken sorunun çözümünde kullanılan terminolojideki kelimeler de tebessüme sebep olabilseydi. Ondan bile vazgeçtik, kullanılan kelimeleri duyduğumuzda sözlük anlamlarıyla zihnimizde yer edinebilse. Nerde… Barış, demokrasi vb. hayati kavramlar yıllar önce anlamsızlaştı bu coğrafyada. İçleri bomboş, kulaklar duyuyor ama anlayamıyor. Bunların yanına bir de akili ekliyoruz toplum olarak. Gerçekten iyi niyetiyle bu gruplarda yer alan birçok ismi tenzih ediyorum. Bazıları haksız eleştirilere, saldırılara uğruyorlar, sağlıklarını da kaybediyorlar ama…

Akil sıfatıyla onurlandırılan bazılarının söylediklerini de aklımız almıyor ve akil kelimesi de onların da sayesinde anlamsızlaşıyor. Keşke başka bir isim konabilseydi bu çalışmaya da az olan aklımız da başımızdan gitmeseydi.

Korkum şu; egzoz hiçbir zaman doğru yazılmayacak, akil hiçbir zaman doğru anlaşılmayacak.

Son olarak akıllara ziyan bir tamlamayla bitirelim; ‘barış yolculuğu’. Maalesef ‘zamanda yolculuk’ bile bu yolculuktan daha inandırıcı büyük bir kesim için.

Beklentimiz, okullarda çocuklarımıza yalın haliyle, saf anlamıyla öğrettiğimiz barış. İnşallah sürecin sonu gerçekten barış olur. Olmayacak bir şey değil…

erdenaktas13@gmail.com