Milyonlarca öğrenicinin sabırsızlıkla beklediği o gün Karne günü sonunda geldi. Türkiye’nin dört bir köşesinde öğrenciler tüm yıl süren çabalarının sonuna geldi. Kimileri seneyi gülümseyerek kaparken kimileri ise düşük notlarla karaları bağladı.
Milyonlarca öğrenicinin sabırsızlıkla beklediği o gün Karne günü sonunda geldi. Türkiye'nin dört bir köşesinde öğrenciler tüm yıl süren çabalarının sonuna geldi. Kimileri seneyi gülümseyerek kaparken kimileri ise düşük notlarla karaları bağladı.
Karne sonrasında öğrenciye karşı anne- baba tutumu çok önem taşıyor. Bazı ebeveynler, düşük not getiren öğrenciye ağır yaklaşımlar sergileyebiliyor. Böyle bir dönemde çocuklara karşı kullanılan ağır sözler, konulan yasaklar, başka bir çocukla kıyaslamak işi zorlaştıran etmenler.
Her çocuğun zekası, pragmatikliği, ilgi alanı, yönelim gösterdiği ders ve etkinlik birbirinden farklıdır. Her çocuk matematikte harika olmak zorunda değil. Her çocuk iyi ezber yapmak zorunda değil. Problem çözemeyen bir çocuk çok iyi resim çizebilir. İyi ezber yapamayan bir çocuk yeni yemek tarifleri oluşturabilir. İyi resim çizemeyen bir çocuk iyi fotoğraflar çekebilir. Her çocuk özel ve farklıdır.
Bir çocuğun hayatı, zekası karnesindeki bir notla eş değer değildir. Bu nedenle çocukları aşağılamak, kıyaslamak son derecede yanlıştır. Çocuğun neden o derse odaklanamadığı sorulmalı. Okuldaki çevresi, dersine giren öğretmen ve sınıfındaki arkadaşları ile olan iletişimi, eğitim aldığı ortamın şartları incelenmelidir. Düşük notun sebebi her zaman tembellik değildir.