Türkiye bugün Beşiktaş-Galatasaray derbisine sahne olacak. Herkes
faklı açılardan bakıp derbi yorumları yapıyor. Ben de bu yorumlara
dahil olmak istedim.
Elbetteki bir Galatasaraylı olarak gönlüm Galatasaraydan yana. Ama
Şenol Güneş’e olan saygım ve hayranlığım da bilinir. Güzel bir maç
olacağına inanıyorum. Hafta içi Galatasaray oldukça kötü bir
futbolla istediğini aldı. Beşiktaşsa tam tersi. Oldukça iyi oynadı
fakat sonuç istenilen gibi olmadı. Hızlı ve ayağa oynayan Beşiktaş,
rakip biraz sertleşip üzerine gelemeye başlayınca hatalar yapıyor.
Evet kaleci Tolga son birkaç maçtır oldukça düşük bir performans
sergiliyor. Ama Şenol Hoca’nında dediği gibi; ’golü takım yer takım
atar’ Kalecilerin talihsizliğidir bu. Top ona gelene kadar 10
oyuncuyu geçer. Ama onu geçen gol olduğundan bütün kabahat ona
yüklenir. Tolga iyi niyetli ve bence iyi bir kaleci. Her kalecinin
formsuz dönemleri olur. Hatalı goller yedi. Ama Beşiktaş defansının
kadamedeki hataları ve takım olarak yaptıkları müdahale ve
zamanlama hatalarının da bu gollerin yenilmesinde önemli bir payı
var. Rakip sert oynamaya başladıkça Beşiktaşın en etkili silahı
olan hızlı ve yakın oyun, ayağa pas işlemez hale geliyor. Bu sırada
Gökhan Töre ve Quaresma gibi daha bileklerine hakim ve adam
eksiltebilen oyuncuların devreye girmesi gerekiyor. Töre zaten
yoktu. Quaresma da bunu pek beceremedi. Buradan çıkış yolu bulmakta
Şenol Hocaya düşüyor.
Mustafa Denizli geldiğinden beri Galatasarayda bir kıpırtı var.
Bunu görmek mümkün. Ama şunu gözardı edemeyiz. Bu takımın Fiziksel,
Psikolojik ve Taktiksel anlamda ciddi problemleri vardı. Mustafa
Hoca önce fizik yüklemesi yaptı, sürekli çalıştığı kondisyoneri
Stefanonun özel çalışmalarıyla. Arkasından oyuncularla sık sık
yemekler yedi, bir araya geldi. Onlara psikolojik olarak rahatlık
kazandırma yoluna gitti. İlk yarı bitene kadar bu ikisinin üstünde
duracak gibi. Henüz oyunsal anlamda hocanın istediği şeyler
denenmedi sahada. Bunu da ikinci yarı ile birlikte takıma
aşılayacaktır. Ama yine de futbolcuların biraz iştahlı olup
Galatasarayda oynadıklarının farkına varmaları gerekiyor. Mustafa
Hoca zaten üstü kapalı olarak mesajı verdi. ‘Ya verdiğim sularla bu
ağacı tekrar yeşertirsiniz ya da dalları budar ağacı kurtarırım.’
Mesajın alınıp alınmadığını yarın göreceğiz elbette. Ama Mustafa
Hoca bir şey söylerse o söz etkili oluyor.
Tek tek iki takıma da kısaca bir bakış attık. Özellikler ve
dezavantajlar bunlar. İki takım arasında tarihte Galatasarayın
bariz bir üstünlüğü var. Her ne kadar sahası olmasa da taraftar
avantajı Beşiktaşta. Bu açılardan ortada gibi görünen bir derbi
var. Bir tarafta haftaiçi kaybedilen maçtan dolayı eleştirilerin
hedefi haline gelen Beşiktaş. Diğer tarafta zirveden uzaklaşmamak
ve camiayı kaybetmemek adına kazanması gereken bir Galatasaray.
Oldukça sert bir maç olacağını düşünüyorum. Bu sertlikten de
avantajı sinirlerine hakim olan kazanır. O açıdan Beşiktaşın
rakibin sertliğine önlem alabilmesi, Galatasarayınsa sertlik
dışında Beşiktaşa karşı bir arguman daha geliştirmesi gerekiyor.
Çünkü bireysel olarak Beşiktaşın futbolcuları daha etkili ve
çabuk.
İyi bir maç olması, benim yaptığım gibi hakemin konuşulmadığı bir
maç olması, dileğiyle...