Deprem ebette ki bir tabiat olayıdır. Kadiri mutlak Rabbillemin(cc) ki; O şuurlu, idrakli, sonsuz bir enerjidir. O her şeyi yarattı. Her şeyin bir kanunu var. Her Yaratılanın bir sonu var. Zerreden kürreye, Bütün kainatın yazılımı var. Yani kaderi… Her şeyin taşıdığı bir enerji var.
Deprem ebette ki bir tabiat olayıdır.
Kadiri mutlak Rabbillemin(cc) ki; O şuurlu, idrakli, sonsuz bir enerjidir.
O her şeyi yarattı. Her şeyin bir kanunu var.
Her Yaratılanın bir sonu var.
Zerreden kürreye, Bütün kainatın yazılımı var. Yani kaderi…
Her şeyin taşıdığı bir enerji var.
Bütün yaratıklar, canlı, cansız, döner, yani onu zikreder.
Bir taşın, madenin, mineralin atomları, yani elektronları, yaratılışa göre döner.
Bu muazzam sistem içinde, sadece şuur, irade insanlara, cinlere ve şeytanlara verilmiştir.
Bizim alıcılarımız, cinlerin, şeytanların ve ruhların frekansını kaydedemiyor.
Yazılımımızda orası kapatılmıştır.
Bizim irademiz, yani küçük irade (iradeyi cüziye) akıllıdır. Serbest hareket edip,
İyiyi, kötüyü, doğruyu, eğriyi, güzeli, çirkini seçmede serbesttir.
Hakkı ve Batılı seçmede de, cenneti ve cehennemi seçmede de serbesttir.
Cinler de böyledir. Onların içinde de gavur, Müslüman vardır.
***
Yer hareketleri, yani depremler de Allah'ın kanunlarına bağlıdır.
Şartlar oluşunca fay hatları kırılır. Deprem olur.
Bu dışardan tetiklenebilir mi?
Gayet tabiidir. Nasıl nükleer enerjiyi kullanıyor, onu zararlı hale getirebiliyorsak.
Bazı dalgaları ve enerjiyi, toprağa vererek fay hatlarını oynatabiliriz.
Nitekim, büyük alim Tesla, bunda 100 sene önce bulunduğu otelden,
Karşı kasabada deprem meydana getirmiştir.
***
Bize gelecekten haber veren Kuranı Kerim,
Dünyada ahlak buhranı ve imansızlığın, bunun meşrulaşmasının, yaygınlaşmasının,
Pek çok felaketi hazırladığını söylüyor.
Bunun için Cenabı Hak: ' Lut kavmi, Ad kavmi, Semud kavmini misal veriyor.
Hatta dünyayı gezin , harabe ve viranelerin nasıl yok edildiğini görün' diyor.
Yasin suresinde, Antakya halkı kendilerini uyaran elçileri ve onları destekleyen
Habibi Neccar ı öldürünce , Şehri nasıl yok ettiğini anlatıyor.
***
Anadolu'da her tarafta mamur şehirlerin harabelerini görüyoruz.
Efes'te, kızların kadınların nasıl pazarlandığını?
Mermerden caddelerin ve o caddelerde genel evlerin olduğunu biliyoruz.
Pek çok kadın heykellerin dudağındaki frengi yaralarını da görüyoruz.
Ama yanı başında tuğladan bir şehir olan Selçuk da bin yıldır ayaktadır.
Yani Allah ahlaken bozulmuş toplumların, devletlerini yok ettiğini,
Allah'ın sevdiği ve onların da Allah'ı sevdiği Türk milletini onların üzerine gönderdiğini unutmamalıyız.
Ama Allah'ı, İslam'ı, Peygamberimiz Hz Muhammedi ve Türk milletini sevmeyenler;
Türk devletini ele geçirince, Tanzimat'tan beri… Ona Allah'ın hukukunu yasakladılar.
Faizi, zinayı, kumarı, içkiyi her türlü haramı meşrulaştırıp yaygınlaştıran,
Toplumlara zulmeden Batı hukukunu getirdiler.
Müslüman Türk milletinin, yani devletinin kanunlarını suçları artıracak şekilde ayarladılar.
Millet birbirine güvenmesin, toplum huzursuz olsun diye,
***
Şimdi bu felaketleri görüp de,
Ahlakımızı yeniden düzelmek gerekmez mi?
Toplumumuzu, huzura kavuşturmak, Ailemizi kurtarmak.
Çoluk çocuğumuzu, deizmden, çıplaklıktan uzaklaştırmak gerekmez mi?
Yani sonuç olarak, İslam ahlakına dönmek, İslam hukukunu uygulamak,
Ne kadar da ihtiyacımızdır. Allah bizi felaketlerden korurken,
Birbirini seven insanlar haline gelmek için dua etmemiz ne kadar da önemli…