DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), Suriye devlet kurumlarına entegrasyonuna ilişkin yaptığı anlaşmanın, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıya uygun olduğunu belirtti. Bakırhan, "O metinde ne kadar Kürt varsa o kadar Alevi var. Ne kadar Alevi varsa o kadar Hristiyan var. Ne kadar Hristiyan varsa o kadar Arap var. Suriye'nin bütün renkleri var" dedi.
DEM Parti öncülüğünde Diyarbakır’da 21 Mart’ta gerçekleştirilecek Nevruz kutlamalarına ilişkin deklarasyon duyuruldu.
Sur ilçesindeki Mardin Kapı’da düzenlenen programa DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti milletvekilleri ve belediye eş başkanları katıldı.
Nevruz deklarasyonunun Kürtçe okunmasının ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, Türkiye’nin tarihi bir süreçten geçtiğini belirterek, 50 yıldır süregelen çatışma ortamının yerine demokratik zeminde hak ve hukuk mücadelesinin güçlendiğini söyledi.
Bakırhan, bu sürecin Nevruz ruhuyla bütünleşmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bu tarihi çağrıyı Nevruz’da güçlü bir şekilde sahiplenip Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, ezilenlerin barış, demokrasi ve özgürlük taleplerini en güçlü şekilde duyurmalıyız" ifadelerini kullandı.
'SDG İLE SURİYE DEVLETİ ARASINDAKİ MUTABAKAT NETTİR'
Bakırhan, konuşmasında SDG ile Suriye devlet kurumlarının entegrasyonuna yönelik yapılan anlaşmaya da değinerek, mutabakatın halkların demokratik bir zeminde bir arada yaşamasını öngördüğünü belirtti.
"Orada da yapılan mutabakat çok net, Öcalan'ın çağrısına uygun" diyen Bakırhan, anlaşmanın tekçilikten ve mezhepçilikten uzak bir anlayışla hazırlandığını söyledi.
Bakırhan konuyla alakalı şu açıklamaları kullandı;
''Yine dün siz de takip ettiniz. Bir çağrıda Suriye'den geldi. O da çok önemliydi. O da yine halkların varlığı olan direnişin bayramı olan nevruz bayramının haftasına denk geldi. Orada da yapılan mutabakat çok net, Öcalan'ın çağrısına uygun; tekçilikten, mezhepçilikten uzak, Kürt'ün, Alevi'nin, Arab’ın, Dürzi'nin, Hristiyan'ın, Ermeni'nin, diğer hakların ve inançların demokratik bir zeminde kendi kimlikleriyle yaşayabilecekleri bir mutabakatın altına imza atıldı. İşte bu nevruz niye önemlidir? Hem Suriye'deki mutabakatın, Kürtlerin demokratik hak ve özgürlüklerine ulaşması için hem Öcalan'ın çatışma ve şiddet yerine barışçıl demokratik zeminde daha güçlü bir mücadele yürütme çağrısına bir cevap olacaktır. Onun için bu her iki gelişme nevruzda taçlandırılacak. Nevruzda bu her iki gelişmeye nasıl baktığımızı, nasıl cevap verdiğimizi hep birlikte ortaya koyacağız.
'2025 NEVRUZU TARİHİ OLACAK'
Bakırhan, 2025 Nevruz'unun tarihi bir dönüm noktası olacağını belirterek, "Raşanlarla, Zekiyelerle başlayan, mazlumun üç kibrit çöpüyle yakılan Nevruz, bugün barışın konuşulmasını mümkün hale getirdi" dedi.
Bakırhan, "Emeğiniz, mücadeleniz boşa gitmedi. Barış artık Türkiye’de ve Suriye’de konuşulur hale geldi" ifadelerini kullanarak, Nevruz’un milyonlarca kişiyle coşkuyla kutlanması gerektiğini belirtti.