Gündem

DEM Parti'den CHP'ye ziyaret... Özgür Özel: Muhalefetin dışlanması Türkiye’ye zarar verir

DEM Parti'den CHP'ye ziyaret gerçekleşti. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, CHP'yi ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Özel, "AK Parti, Cumhuriyet Halk Partisi’ni, muhalefeti dışlayarak ve onların görüşlerini değersizleştirerek yol alma niyetindeler. Buradan bir kez daha uyarıyorum ki kaybederiz. Bütün Türkiye kaybeder" dedi.

Abone Ol

Demokrasi ve Emek Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nde yer alan Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Heyeti, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve Örgütlemeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin karşıladı.

"BARIŞ SÜRECİNİN HİÇBİR ŞEKİLDE HEBA EDİLMEMESİ ÇOK ÖNEMLİ"

Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmenin ardından açıklama yapan Tülay Hatimoğulları, toplantının oldukça verimli geçtiğini belirtti. Hatimoğulları, “Bugün Türkiye’deki gelişmeleri ve Suriye’de Alevilere yönelik gerçekleşen katliamları ele alarak bu konularda alınacak önlemler hakkında değerlendirmeler yaptık. Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla ilgili kendilerini bilgilendirdik. Bu kapsamda bilgilendirme ve değerlendirme amacıyla bir dizi görüşmelere başladık. Bugün CHP’yi ziyaret ettik, görüşmelerimiz devam edecek. Barış sürecinin hiçbir şekilde heba edilmemesi çok önemli. Bu anlamıyla devlete ve muhalefete önemli görevler düşmektedir.” ifadelerini kullandı.

"YASAL VE HUKUKİ ZEMİNİN OLUŞTURULMASI ÖNEMLİ"

Hatimoğulları, görüşmelerin yasal ve hukuki zemine kavuşması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu çağrının ardından sürecin yasal bir zemine kavuşması için gerekli ortamların hazırlanması büyük önem taşıyor. Sayın Özgür Özel ve heyetiyle bu konuları da değerlendirdik. Parlamentonun üstleneceği rolün toplumsal barışa katkı sağlayacağına inanıyoruz. Çatışmasızlık sürecinin başlaması ve bu sürecin sağlam bir zemine oturtulması oldukça önemli.” dedi.

Suriye’de yaşanan olaylara da değinen Hatimoğulları, “Şu anda Türkiye’de ve bölgede bugüne kadar yaşanmış en büyük Alevi katliamıyla karşı karşıya olduğumuzun altını çiziyorum. Alevi katliamının bir an önce durmasını, Suriye’deki Kürt halkının demokratik mücadelesinin bilinmesini önemsiyoruz.” diye konuştu.

Tülay Hatimoğulları ve Tunce Bakırhan gazetecilerin sorularını yanıtladı.

BAHÇELİ’NİN ‘HUKUKİ ZEMİN’ VURGUSU

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “hukuki zemin” söylemine ilişkin bir soruya yanıt veren Hatimoğulları, “Bahçeli'nin hukuki zemin vurgusu var. Öcalan yaptığı çağrıda da ifade etti. Bu sürecin ilerlemesinin en önemli sebebi yasal ve hukuki zeminin açılmasıdır. Biz aynı noktadayız. Nihai sonuç açısından da yasal, hukuki ve demokratik zemin çok önemli. MHP’den de bir görüşme talebimiz var. Bahçeli’nin sağlık durumundan dolayı kendisi olmayabilir ama MHP heyetiyle 17 Mart’ta görüşme yapacağız.” ifadelerini kullandı.

BAKIRHAN: “SDG İLE İLGİLİ BİR MESELEYİ BİZ MUHATAP ALAMAYIZ”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise SDG ile ilgili gelen bir soru üzerine şu açıklamayı yaptı:

“SDG ile ilgili bir meselenin biz muhatabı olamayız. Suriye’de kurulmuş bir yapı. Onun silah bırakmasına DEM Parti’nin söyleyecek hiçbir şeyi yok. Çağrının kime yapıldığını görüyoruz. 50 yıllık çatışmayı ortadan kaldıracak sürece yoğunlaşmak en doğrusu. SDG kendisiyle ilgili karar alır. Zaten bağımsız olarak değerlendiriyor kendisini.”

CHP LİDERİ ÖZEL: PARLAMENTO ZEMİNİ ÖNEMLİ

Özel, çatışmalı süreçlerin sona erdirilmesinde parlamentonun kilit rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, “Parlamento ki konuşulan yerdir. Çatışmalı bir süreç terk edilecekse terör örgütü silahlarını bırakacaksa, kendisini lağvedecekse, şehitler gelmeyecekse; Türk'ün annesi, Kürt'ün annesi ağlamayacaksa, kan duracaksa, yetimler olmayacaksa milletin verdiği görev bu sürece katkı sağlamaktır. Zaten eğer milletvekili olup milletten bu yetkiyi alıp da böyle bir sürece ne olursa olsun karşı olmak demek akan kan ve gözyaşının devam etmesine benim bir çözümüm yok. Ben orada yokum demektir.” ifadelerini kullandı.

"KÜRT SORUNUNU İNKAR ETMEDİK"

Kürt sorununun varlığını inkar etmediklerini ifade eden Özel, bu konuda tarihsel bir tutarlılığa sahip olduklarını belirtti. “Biz Kürt sorununu inkar etmeyen, Kürt sorununu dışlamayan, aksine Kürt sorununu da kapsayan ve çözecek olan bir demokratikleşme paketi üzerinde çalışıyoruz. Parlamento zeminine davet edildiğimizde bu sorunla ilgili çalışmalar başladığında milletin bize verdiği görevi yerine getirmiş bir şekilde orada olacağız.” dedi.

"İKTİDARIN MUHALEFETİ DIŞLAMASI TÜRKİYE’YE ZARAR VERİR"

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin muhalefeti dışlayarak ilerleme niyetinde olduğunu söyleyen Özel, "Buradan bir kez daha uyarıyorum ki kaybederiz. Bütün Türkiye kaybeder. Eğer 2013-2015 süreci gibi yönetilseydi o günden bugüne akan kan ve gözyaşı olmayacaktı." dedi.

"2013-2015 süreci olması gerektiği gibi yönetilseydi o günden bugüne akan gözyaşı ve kan akmayacaktı." diyen Özel şu ifadeleri kullandı:

“Buradan kim kârlı çıkacak? Buradan bir bütün olarak Türkiye kârlı çıkacak. Bu işi bir siyasi partinin kârına, zararına, siyasi ikbal hedeflerine, birtakım ufak hesaplara alet edersek hepimiz kaybederiz. Daha önce kaybettik mi? Evet kaybettik. 2013-2015 süreci doğru yönetilmediği için ve bu süreçte muhalefet dışlandığı için, Cumhuriyet Halk Partisi dışlandığı için bu yüzden de toplumun çok önemli bir kesimi dışlandığı için, ‘Bu iş başarılı olursa bundan siyasi nemalanan ben olayım’ diyen kısır anlayış, maalesef ve maalesef bugünlere getirdi bizi. Bugünlerde de baştan bir olumsuzlamak istemem ama görünen o ki ülkeyi yöneten iktidar partisi, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi’ni, muhalefeti dışlayarak ve onların görüşlerini değersizleştirerek yol alma niyetindeler.

Buradan bir kez daha uyarıyorum ki kaybederiz. Bütün Türkiye kaybeder. Eğer 2013-2015 süreci olması gerektiği gibi yönetilseydi o günden bugüne akan gözyaşı ve kan akmayacaktı. O gün doğru yönetilseydi sonrasında hendek olayları olmayacaktı. Bu kadar çok yuvaya ateş, evladın, eşin, annenin, babanın yüreğine ateş düşmeyecekti. O yüzden geçmişte yapılan hatalardan ders almak gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi dışındaki oluşturulan zeminlerde bir çözüm arayışı, doğru bir arayış olmaz. Bunun için de şeffaf, samimi, Meclis’te ve toplumsal mutabakatı sağlayacak, toplumsal rıza üretecek bir sürecin yürütülmesi ile ilişkili kararlılığımızı ifade ediyorum. Bizim 7-8 başlık üzerinde, ana tema üzerinde çalıştığımız, çok sayıda kanunda, 20’den fazla kısımla çalışmalar yaptığımız bir demokratikleşme paketi var. Bu paketin hayata geçmesi durumunda Kürt sorununda da çok önemli bir ilerlemenin kaydedileceği, hele hele Türkiye’nin dünyadaki algısı, ekonomisine yapacağı katkılar, şu anda en gerilerde olduğumuz tüm endekslerde bizi çok daha ileriye götürebilecek, Türkiye’yi demokratikleşme üzerinden yeniden bir kalkınma sürecine sokabilecek öneri setimizden kimse mahrum kalmayacak."

Cumhuriyet Halk Partisi olarak kapsamlı bir demokratikleşme paketi üzerinde çalıştıklarını belirten Özel, “20'den fazla kanunda değişiklik içeren bu paketle Kürt sorununda önemli bir ilerleme sağlanabileceğine inanıyoruz. Türkiye’nin demokratikleşme üzerinden yeniden kalkınma sürecine girebilmesi için bu öneri setimizden kimse mahrum kalmayacak.” şeklinde konuştu.

"SURİYE'DEKİ ALEVİLERİN DURUMUNU YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"

Suriye’de yaşanan gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özel, CHP’nin bu durumu yakından takip ettiğini ifade etti. “15 kişilik bir heyetle arkadaşlarımız bölgede. Sınırın sıfır noktasında bir basın açıklaması yapacaklar. Biz de konuyu dikkatle, hassasiyetle, endişeyle takip ediyoruz.” dedi.

Suriye'deki duruma ilişkin, “Suriye’deki tüm grupların; Kürtlerin, Türkmenlerin, Arapların, Dürzilerin, Alevilerin, Sünnilerin birlikte temsil edildikleri bir geçiş hükümeti oluşturulmasını ve bu hükümetin anayasa ve seçimle birlikte demokratik bir Suriye’ye dönüşmesini öneriyoruz.” açıklamasında bulundu.

"SURİYE REJİMİNE TAM DESTEK VERENLER SORUMLUDUR"

Özgür Özel, Suriye’deki katliamlardan sorumlu olanları eleştirerek, “Suriye’de Aralık ayında büyük bir zafer elde etmişlerdi. Büyük bir başarı olarak gösterildi. Ancak sonuç, Alevilerin katledilmesi mi olmalıydı? Bu konuda Suriye rejimine tam destek veren ve bu rejimi meşru bir geçiş hükümeti olarak görenlerin sorumluluğu vardır.” ifadelerini kullandı. Özel, CHP'nin konuyu hassasiyetle izlemeye ve bölgedeki Alevilerin güvenliğinin sağlanması için çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti.