Dava adamı kimdir
Dava adamı “ben dava adamıyım” demez. Buna hiçbir zaman gerek duymaz. Gerek duyduğu an dava adamlığı biter. Onun derdi dilinden değil halinden anlaşılır. Simasından belli olur. Diri ölüden ne kadar farklı ise dava adamı da diğer insanlardan o kadar farklıdır.
Dava adamı kaypak değildir. Özü ve sözü birdir. Sözlerini davranışlarıyla pekiştirir. Ne söylediği ve ne yaptığı anlaşılmayan biri değildir. Neye ve kime hizmet ettiği bellidir. Halkı küçümsemez. Halk tarafından anlaşılmadığı zaman “siz anlamazsınız, ben bu işleri davamıza hizmet etmek için yapıyorum” demez. Kendisi gibi düşünmeyenleri davaya ihanet etmekle suçlamaz.
Dava adamı ilham verir, enerji verir ve harekete geçirir. Uyuyan hücreleri uyandırır. Doğruları önce kendisi yapar. Kimseye ne yapması gerektiğini söylemesine gerek yoktur. Emir yağdırmaz. Ama söylemleri emirden daha güçlüdür. Zaman ve mekânı aşan bir coşkunluğu vardır. İşlerinin etkisi yavaştır ama kalıcı bir etki bırakır. Başka ülkelere ve gelecek yüzyıllara da hitap eder.
Dava adamı para peşinde koşmaz. Bu, evi arabası ve parası olamaz anlamına gelmiyor. Bunlar olabilir. Fakat onun kişiliğinde maddenin önüne geçen bir maneviyat bulunur. Davası büyüktür. Paranın gölgesinde kalmaz. Tam tersine para davasının gölgesinde kalır. Davasını paranın gölgesinde bırakan kişi dava adamı olamaz.
Dava adamı devlet adamı ya da politikacı değildir. Kelime oyunları yapmaz. Kimseye bir şey vadetmez. Taraftar toplama gayretinde değildir. Hakkın tarafında olma derdindedir. Sadedir. Davasını karışık siyasi oyunlara alet etmez. Çıkar ilişkilerini davasından uzak tutar. Onun için dava üste çıkma yarışı değil, hakikati bulup ortaya çıkarma kavgasıdır.
Dava adamı tanınan değil güvenilen kişidir. O bir mihenk taşıdır. Herkes ona bakarak doğru veya yanlış yaptığını bilir. Onun bir duruşu vardır. Şöhret peşinde koşmaz. İnsanların onu tanıması da tanımaması da aynıdır. Herkes tarafından tanınmak şımarmasına yol açmaz. Hiç kimsenin onu tanımaması davasına duyduğu güveni azaltmaz.
Dava adamı kendini gerçekleştirmiş bir kişidir. Yalnız da mutludur. İltifattan nefret eder. İçsel motivasyonu yüksektir. Vicdanıyla hareket eder. Yalakalık en sevmediği davranıştır. Doğrularını değil yanlışlarını söyleyenle dostluk kurar. Kendisini neyin yıktığı ile değil neyin ayakta tuttuğu ile ilgilenir. Kendini ve insanları olduğu gibi kabul eder. Şekle değil öze bakar.
Dava adamının amacı yetkili olmak değil etkili olmaktır. Bu yüzden o statü peşinde koşmaz. Makam mevki talebi yoktur. O, insanların içindedir. İnsanlara doğrudan ulaşmayı tercih eder. İnsanlarla arasına mesafe koymaz. İnsanlara karşı soğuk değildir. Doğrudan insanların kalbine ve beynine ulaşır. İnsanların kalbini ısıtır.