SİYASET

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş İsrail çağrısı: BMGK güç kullanma yetkisini kullansın

Beştepe’deki kabine toplantısı sonrasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Son yıllarda bilhassa 15 Temmuz gecesi sergiledikleri duruş nedeniyle Diyanet Başkanlığımıza bir linç kampanyası yürütülüyor. Ellerine geçtikleri her fırsatta 28 Şubat zihniyetini yeniden hortlatmaya çalışıyorlar." dedi. İsrail'in Lübnan saldırılarına tepki gösteren Erdoğan "İsrail'in durdurulması için diplomasi yürütüyoruz. Bu haydutluğa sessiz kalınamaz. BMGK güç kullanma yetkisini kullansın." dedi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Beştepe'de yapılan kabine toplantısı sona erdi. Toplantı yaklaşık 4 saat sürdü. 

3 haftalık aranın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında yapılan toplantıda İsrail'in Gazze'den sonra Lübnan'ı hedef alan katliamı ve savaşın bölgeye yayılma riski masaya yatırıldı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı kararlarını açıklamak üzere Millete Sesleniş konuşmasını yaptı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satırbaşları...

Kabine toplantımıza katkı veren tüm bakanlarımıza ve bürokratlarımıza teşekkür ediyor. Aldığımız kararların ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bölgemizde her gün bir yenisi patlak veren krizlere rağmen Türkiye'nin refahı, huzuru, güvenliği için koşturmaya devam ediyoruz.

"MARMARA ÜNİVERSİTEMİZE BÖYLE BİR ESERİ KAZANDIRMAK ŞAHSIM İÇİN BAHTİYARLIK KAYNAĞIYDI"

13 Eylül tarihinde mensubu ve mezunu olmaktan her zaman iftihar ettiğim Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi'ni gerçekleştirdik. Toplam 12 milyar liralık hayata geçirdiğimiz külliyemizin üniversitemize ve tüm öğrencilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

1,5 asra yaklaşan tarihinde Türkiye'ye büyük hizmetlerde bulunmuş Marmara Üniversitemize böyle bir eseri kazandırmak şahsım için ayrı bahtiyarlık kaynağıydı. Yeni akademik yılda tüm hocalarımıza ve öğrencilerimize üstün başarılar diliyorum.

BALKANLAR UYARISI

Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren üst aklın son günlerde Balkanlar'da da toplumsal fay hatlarını karıştırdığını görüyoruz. Biz Balkanlarda özellikle Bosna Hersek'te barış, huzur ve istikrarın korunmasından yanayız. Hassasiyetimizi Demokratik Eylem Partisi Genel Başkanı Bakir İzzetbegoviç'e de ifade ettim. Bundan sonra da Bosna Hersek'in yanında olduğunu sürdüreceğiz.

"28 ŞUBAT ZİHNİYETİNİ YENİDEN HORTLATMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Son yıllarda bilhassa 15 Temmuz gecesi sergiledikleri duruş nedeniyle Diyanet Başkanlığımıza bir linç kampanyası yürütülüyor. Ellerine geçtikleri her fırsatta 28 Şubat zihniyetini yeniden hortlatmaya çalışıyorlar. Millete yaşam tarzı dayatanlar, farklı yaşam tarzlarının görünür olmasında rahatsız oluyorlar. Bu devlet hiçbir ayrım yapmadan tüm kurumlarıyla milletindir. İnsanımızın kılık kıyafetinden dolayı devletin kurumlarına giremediği dönemler artık sona ermiştir. Sırf başındaki örtüsünden dolayı annelerin çocuklarını lojmanda ziyaret edemediği o kötü günler geride kalmıştır. Demokrasiyi hazmetmekte sorunu olanlarla mücadelemizi, hukuk zemininde devam ettireceğiz. 23 yıldır erişilebilir adalet sistemimizden hiç kopmadık.


"CEZASIZLIK ALGISININ ÖNÜNE GEÇECEK ADIMLARI MUTLAKA ATACAĞIZ"

Hakim-savcı sayımız 3 kat artışla 25 bini geçti. Niteliğinde artırılmasına öncelik veriyoruz. Vicdanları rahatlatacak, cezasızlık algısının önüne geçecek adımları mutlaka atacağız. 85 milyonun emniyeti için fedakarca çalışan güvenlik kuvvetlerimizle gurur duyuyoruz. Polisimiz askerimiz suç işleyenlere karşı daima tavizsiz olmalıdır. Kalleşçe şehit edilen memurumuz Şeyda Yılmaz şahsında tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum.

NEW YORK'TA YOĞUN DİPLOMASİ

İran, Sırbistan, Ukrayna, Maldivler, Gine, Kuveyt Veliaht Prensi, Irak, Lübnan, İtalya, Almanya ve Ermenistan başbakanları ile istişarelerimiz oldu. Türkevi binamız görüşmelerimize ev sahipliği yaptı. Diplomasinin merkezi oldu. Ana muhalefet partisinin devrik eski genel başkanının Türkevi'nden neden bu kadar rahatsız olduğunu anlayamıyoruz. Kapısı milletin evi gibi Türk milletinin her bir ferdine açıktır. 24 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu'na hitap ettim. İsrail'in soykırımı başta olmak üzere bölgemizdeki zulümlere özellikle dikkat çektim.

"TÜRKEVİMİZ DE KÜRESEL DİPLOMASİNİN NABZININ ARTTIĞI MERKEZLERDEN BİRİ HALİNE GELDİ"

Liglerimizin başlamasıyla birlikte Süper Lig futbol kulüplerimizin bir kısmını ve TFF yönetimini külliyemizde konuk ettik. Tüm liglerimizde rekabet, centilmenlik ve fair play seviyesi yüksek bir sezon izlemeyi arzu ediyoruz. Tüm yönetici ve sporcularımızdan azami hassasiyet bekliyorum.

BM 79. Genel Kurulu'na iştirak etmek üzere gittiğimiz New York'ta 4 gün boyunca oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdik. İran, Sırbistan, Ukrayna, Maldivler Cumhurbaşkanları, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı, Arnavutluk, Pakistan, Lübnan, İran, Hollanda, Yunanistan ve Ermenistan başbakanları. BM Genel Sekreteri, UCM başsavcısı ile verimli görüşmelerimiz oldu. BM ile birlikte Türkevimiz de küresel diplomasinin nabzının arttığı merkezlerden biri haline geldi. Böyle bir eseri ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

"ANA MUHALEFET PARTİSİNİN DEVRİK ESKİ GENEL BAŞKANININ TÜRKEVİ'NDEN NİYE BU KADAR RAHATSIZ OLDUĞUNU AÇIKÇASI ANLAYAMIYORUZ"

Ana muhalefet partisinin devrik eski genel başkanının Türkevi'nden niye bu kadar rahatsız olduğunu açıkçası anlayamıyoruz. Türkevi 85 milyonundur, 85 milyonun iftihar vesilesidir. Kapısı Türk milletinin her bir ferdine açıktır. Bunda ayıplanacak, eleştirilecek bir durum da göremiyoruz. Türkiye'nin başarılarına sevinmek yerine bundan gocunanları milletimize havale ediyoruz.

"TÜRKİYE TÜM MAZLUMLARIN KÜRESEL PLATFORMDA SESİ HALİNE GELMİŞTİR"

BM'deki hitabımda İsrail'in Gazze halkına uyguladığı soykırım başta olmak üzere bölgemizdeki çatışmalara özellikle dikkat çektim. Yine konuşmamızda Türkiye'nin dış politika vizyonuna dair kapsamlı bir ufuk turu yaptık. Yaklaşan kış mevsimi öncesinde insanlık olarak Filistin halkına yönelik yardımlarımızı artırmamız gerektiğini dile getirdim. Aldığımız tepkiler son derece olumluydu. Verdiğimiz mesajlarla bir kez daha insanlığın ortak vicdanına tercüman olduğumuzu gördük. Türkiye özgürlük, adalet, hak ve hakkaniyet için mücadele eden tüm mazlumların küresel platformda sesi haline gelmiştir.

"1 MİLYONA YAKIN LÜBNANLI SİVİL YERLERİNDEN EDİLDİ"

Biz New York'ta iken İsrail, Lübnan'a yönelik saldırılarını daha da artırdı. Aralarında çok sayıda çocuğun olduğu 1000'i aşkın Lübnanlı hayatını kaybetti. Lübnan Başbakanı sayın Mikati ile görüşmemizde Türkiye'nin güçlü desteğinin yanlarında olduğunu çok net söyledim. 30 ton insani yardım Çarşamba günü Beyrut'a ulaştı. Yardımlarımızı güvenlik şartları elverdiği ölçüde devam ettireceğiz. Lübnanlı kardeşlerimizin ihtiyaçları katlanarak artıyor. Şimdiden 1 milyona yakın Lübnanlı sivil yerlerinden edildi. Sivil toplum kuruluşlarımız zor koşullara rağmen sahadalar, insani yardım konusunda ellerinden geleni yapıyorlar.

"BU SÜREÇTE ASLOLAN İSLAM DÜNYASININ TAVRIDIR"

Biz de diplomatik temaslarda hız verdi. Dışişleri Bakanımız, MİT Başkanımız Bu süreçte aslolan İslam dünyasının tavrıdır. Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'da yaşanan zulme en büyük tepkiyi İslam ülkeleri vermelidir. Mazluma el uzatma noktasında bizim tüm dünyaya liderlik yapmamız gerekiyor. Kardeşlerimize biz sahip çıkmazsak başkalarının destek olmasını zaten bekleyemeyiz. İsrail'i ateşkese zorlayacak, ekonomik, ticari ve ekonomik adımlar atılmıyor. Bu atalet karşısında üzüntü duyduğumuzu özellikle söylemek isterim.

"BİZ BU ZULME, BU BARBARLIĞA ASLA RIZA GÖSTERMEYİZ"

Bugün Filistin ve Lübnan'a sahip çıkmak, insanlığa sahip çıkmak, barışa, farklı inançların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmaktır. İsrail nesiller boyunca husumet tohumları serpmekte ona destek verenler bu suça ortak olmaktadır. İsrail sadece uluslararası hukuka olan inancı değil kendisine destek veren ülkelerin itibarını da yok etmektedir. Biz bu zulme, bu barbarlığa asla rıza göstermeyiz. Siyonist lobinin şahsımızı hedef alan hadsizliklerine de boyun eğmeyiz. Bugüne kadar hakkı haykırmaktan çekinmedik, hiçbir zaman da çekinmeyeceğiz.

İslam alemi ve dünyanın vicdan sahibi tüm ülkeleri bu modern barbarlığa karşı birleşmeye davet ediyorum. Bu ittifak kurulmadığı her gün tehlike daha da büyüyecektir. İsrail'in saldırılarının etkileri katliamı tribünden seyredenlere ulaşacaktır. Müslüman, Musevi, Hristiyan demeden uluslararası toplumu ve İslam alemini harekete geçmeye çağırıyoruz.

"BMGK GÜÇ KULLANMA YETKİSİNİ KULLANSIN"

İsrail, Lübnan'a saldırılarını artırdı. Son 2 haftada bini aşkın Lübnanlı hayatını kaybetti. İsrail'in sürdürdüğü saldırılara bağlı olarak Lübnanlı kardeşlerimizin ihtiyaçları artıyor. STK'larımız sahadalar, insani yardım noktasında ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de diplomatik görüşmelere hız verdik. Lübnan'a yardımlarımız sürecek. 1 milyona yakın Lübnanlı sivil yerinden edildi. Güvenlik Konseyi gerekli iradeyi göstermezse, kuvvet kullanma yetkisi süratle devreye alınmalıdır. İsrail'in haydutluğuna daha fazla sessiz kalınamaz. Zulme en büyük tepkiyi müslümanlar vermelidir. Kardeşlerimize önce biz sahip çıkmazsak, başkalarının destek olmasını zaten bekleyemeyiz. İsrail'i Hamas'ın kabul ettiği ateşkese zorlayacak adımlar atılmıyor. Filistin ve Lübnan'a sahip çıkmak insanlığa sahip çıkmak demektir. Gözünü kan bürümüş bir avuç radikal siyonist bölgemizi ve dünyayı ateşe atmaktadır. Siyonist lobinin hadsizliklerine boyun eğmeyiz. Biz bu barbarlığa asla rıza göstermeyiz. 

"DÜZENSİZ GÖÇE KARŞI SINIR ÖTESİNDE TEDBİRLERİMİZİ ALIYORUZ"

Bugünkü kabine toplantımızda İçişleri Bakanımızın, Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın ve Ticaret Bakanımızın sunumlarını dinledik.

Göç yönetimiyle ilgili yürütülen çalışmaları kapsamlı bir şekilde ele aldık. Düzensiz göçü kaynağında engellemeye dönük çabalarımız sürüyor. Ülkemizdeki sığınmacıların güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşlerine dair eylem planımızı, tüm paydaşlarla istişare içinde oluşturuyoruz.

Her zaman söylediğimiz gibi; bu ülkeye bir daha Boraltan Köprüsü utancını yaşatmadan, kardeşlik hukukumuza halel getirmeden, ülkemizin ticari ve ekonomik çıkarlarına zarar vermeden bu hassas süreci çok boyutlu bir şekilde yönetiyoruz.

Yeni düzensiz göç akınlarına karşı tedbirlerimizi de sınır ötesinde alıyoruz. 12’nci Kalkınma Planımızla uyumlu olarak hazırlanan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejimizi yakında kamuoyumuzla paylaşacağız.

"FAHİŞ FİYATA ASLA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ"

Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovasına özel olarak odaklanacağız. Bu bölgelerimizde sulama yatırımlarını tamamlamayı, akıllı tarım uygulamalarına hızla geçmeyi, kırsal ekonomileri çeşitlendirmeyi ve turizm gelirlerini artırmayı hedefliyoruz.

Özel sektörümüz için “Yerel Kalkınma Hamlesi” teşvik programını da önümüzdeki haftalarda ilan edeceğiz.