Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları...

Bu güzel gecenin başta Gazze'deki mazlumlar olmak üzere yeryüzünde ölümle zalimle boğuşan kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum. Peygamber Efendimizi hürmetle yad ediyoruz. Vatanı ve milleti için canını feda eden şehitlerimizi anıyorum. 

Hz. Peygamber Efendimiz her anıyla bizler için en güzel örnektir. Hz. Ayşe validemiz peygamberimizi ifade ederken 'Yürüyen Kur-an' ifadesi kullanmıştır. Dünya hayatında kendimize örnek aldığımız izinden gittiğimiz tek insan Resulullah efendimizdir. Bizim önderimiz de liderimiz de sadece odur. Rabbim bizlere Resulullah'ın izinde yürümeyi onun örnek ahlakıyla ahlaklanmayı nasip etsin. Şahsiyet iman, ahlak, hikmetle gelişir. Şahsiyet inşası fertler ve toplumlar için son derece önemlidir.

"2 ASIRDIR SİNSİ BİR KUŞATMAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ" 

Son 2 asırdır çok ince ve sinsi bir kuşatmayla karşı karşıyayız. Bu milletin iman kalesinde gedik açmak için pervasızca saldırıyorlar. Bir dönem camilerimizi ahıra çevirerek yaptılar, bir dönem Kuran-ı Kerim'lerimizi toplatarak yaptılar, bir dönem alimlerimizi cezaevine atarak yaptılar, bir dönem imam hatip okullarının kapısına zincir vurarak, bir dönem kuran kurslarına saldırarak, bir dönem Diyanet camiamıza saldırarak manen bu milleti çökertmeye çalıştılar. Kimi zaman medya kimizi tiyatro sinema kullanıldı bir dönem terör örgütleri ihanet çeteleri kullanıldı. Maalesef bir zaman siyaset kurumu kullanıldı. Aralarında FETÖ'cülerin olduğu malum mahfiller bunu son derece kurnazca yapıyor. Biz bunlardan nifak husumet dışında bir şey beklemiyoruz. Kimileri de millet ve memleket düşmanlarının tuzağına düşerek bunlara istemeden destek veriyor.

“CUMA HÜTBESİNİ, HUTBEDE OKUNAN AYETİ KERİMELERİ HEDEF ALMAYA BAŞLADILAR”

Bu ideolojik bağnazlık son günlerde öyle vahim boyutlara ulaştı ki, Cuma hütbesini, hutbede okunan ayeti kerimeleri hedef almaya başladılar. Bu ülkenin muhalefet partisi adına dini konularda ahkam kesiyor. Hocalarımıza utanmazca had bildirmeye kalkıyor. Cehaletini gizlemek için Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in arkasına saklıyor, onu paravan olarak kullanıyor. Buram buram tek parti faşizmi kokan bu ilkellik karşısında maalesef mensubu olduğu parti içerisinden akıl, vicdan, biraz feraset sahibi kimse itiraz etmiyor, genel başkan dahil kimse tepki göstermiyor.

"KİMİLERİ 8 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN CENAZESİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPACAK KADAR İNSANLIKTAN ÇIKABİLİYOR"

Aynı ideolojik fanatizm 85 milyon olarak hepimizin yüreğini yakan Narin yavrumuzun katledilmesi meselesinde yaşıyor. Birileri bu cinayeti bir kamplaşma aracına dönüştürmek için her yola başvurdu. Ortada bir cinayet var. Bir sabinin öldürülmesi var. Ortada kor gibi düşen ateş var. Kimileri 8 yaşında hayattan kopartılmış çocuğun cenazesi üzerinden siyaset yapacak kadar insanlıktan çıkabiliyor.

40 yılda yüzlerce çocuğun kanını akıtan, yüzlerce Narin'i bizden alan polis, asker, sivil, kadın, çocuk demeden acımasızca öldüren bölücü terörün uzantıları aynaya bakmadan vicdan dersi verme cesareti buluyor. Aile müessesesi dini kurumlar hedef alınıyor. Hatta ve hatta Diyarbakır halkı ve Kürt kardeşlerimiz hedef alınıyor. Açık söylüyorum bu vicdansızlıktır, fırsatçılık, iki yüzlülüktür. Bu toplumun sinir uçlarıyla oynamak demektir. Bu çocukları zorla dağa kaçırılmış Diyarbakır annelerine yapılmış büyük bir saygısızlıktır.

"YARGI ÖNÜNDE HESABI SORULACAK"

Masum bir yavruyu alçakça katledenlerden bunun hesabını yargı önünde sorması, döktükleri her damla kanın burunlarından fitil fitil getirilmesi için gereken her türlü adımı hukuk çerçevesinde atacağız. Tekirdağ'daki alçaklığın hesabını mutlaka adalet karşısında soracak, en ağır cezaları almaları için mücadele edeceğiz. Aynı zamanda bu rezil olaylar üzerinden bölücü örgütün uzantıları ve marjinallerin günah çıkarmalarına, toplumun direği olan aileyi hedefe koymalarına eyvallah etmeyeceğiz.

“İNSANLIK NEREYE SAVRULUYOR DEDİĞİMİZ GÜNLERDEN GEÇİYORUZ”

İnsanlık nereye savruluyor dediğimiz, bu gidiş nereye dediğimiz günlerden geçiyoruz. Haya, şefkat ve merhamet gibi hasletler günlük hayattan çekiliyor. LGBT gibi sapkınlar daha önce olmadığı kadar teşvik ediliyor. Sevgili peygamberimizin hikmet dolu sözlerine, yolumuzu aydınlatan rehberliğine her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Birbirimizi daha iyi anlamaya, empati kurmaya ihtiyacımız var. Millet olarak dayanışmayı daha da yüceltmeye, muhabbeti daha da güçlendirmeye ihtiyacımız var. Bizi biz yapan kadim değerlerimize daha sıkı sarılmaya ihtiyacımız var.

Her ne kadar etrafımızda kan, gözyaşı ve zulüm hakim olsa da geleceğe dair endişelerimizi artıran müessif olaylar yaşansa da müslümanlar olarak Allah'tan ümidimizi kesmemekle mükellefiz.

Rabbim bu gece bu hafta hürmetine, habibin yüzü suyu hürmetine bizi kendi yolundan, sırat-ı müstakimden ayrılmasın diyorum, peygamberin veladetinin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Kaynak: HABER MERKEZİ