CHP’de sular durulmuyor. Genel seçimlerdeki ağır yenilginin ardından başlayan liderlik mücadelesi, yerel seçimlerde kazanılan bazı başarılarla kısmen bastırılmış gibi görünse de parti içindeki güç savaşı hiç bitmedi. Özgür Özel, genel başkan olarak Kılıçdaroğlu sonrası CHP’yi toparlamaya çalışırken, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasında süregelen rekabet, partiyi seçimlere yaklaştıkça yeni bir iç krizle karşı karşıya bırakıyor. Ve tam da bu noktada, bir dönem CHP’nin en güçlü figürlerinden biri olan Muharrem İnce’nin adı yeniden gündeme geliyor.
Özgür Özel’in genel başkan olduktan sonra parti içinde köklü değişiklikler yapması bekleniyordu. Ancak CHP’nin eski ağır toplarıyla yaşadığı anlaşmazlıklar, Kılıçdaroğlu ekibinin hala etkili olması ve belediye başkanlarıyla olan güç dengesi, onun elini zayıflattı. Parti içinde Özel’e yönelik eleştiriler giderek artıyor. Özgür Özel’in İmamoğlu ile olan uyumu, başlangıçta güçlü görünse de zamanla İmamoğlu’nun parti içindeki yükseliş çabaları bu ilişkiyi zedeledi.
Ekrem İmamoğlu, 2028 seçimlerinde CHP’nin en güçlü cumhurbaşkanı adaylarından biri olmak istiyor. Ancak yargı süreci, onun siyasi geleceğini doğrudan tehdit eden bir unsur haline geldi. Yargıtay’daki davası, İstanbul seçimleri öncesinde siyasi bir krize dönüşebilir. Üstelik İstanbul’da giderek artan belediye yönetimiyle ilgili şikayetler, özellikle su, ulaşım ve ekonomi politikalarındaki başarısızlıklar, halk nezdindeki desteğini sarsmaya başladı. İmamoğlu, sadece AK Parti ile değil, parti içindeki rakipleriyle de mücadele etmek zorunda.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP içinde İmamoğlu kadar ön planda görünmese de 2028 için hesaplarını yapıyor. Yavaş’ın milliyetçi tabanla kurduğu ilişki, onu CHP’nin geleneksel yapısından biraz uzaklaştırıyor ancak bu ona farklı bir avantaj sağlıyor. Fakat Mansur Yavaş’ın özellikle son dönemde bazı olaylarla gündeme gelmesi, parti içindeki çekişmelerin bir sonucu olabilir. Örneğin, konser olayları gibi tartışmalar, Yavaş’a yönelik yıpratma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
Ve tam bu güç savaşının ortasında Muharrem İnce, sahneye geri dönmek için doğru anı bekliyor. CHP’den ayrılıp Memleket Partisi’ni kuran ancak beklediği başarıyı yakalayamayan İnce, bir süredir yeniden CHP’ye dönüş sinyalleri veriyor. Ancak İnce’nin asıl hedefi yalnızca CHP’ye dönmek değil, parti içindeki güç dengelerinin zayıflamasını bekleyerek liderliğe oynamak olabilir. Özgür Özel’in konumu sallantıya girerse, İmamoğlu yargı nedeniyle sıkıntıya düşerse ve Mansur Yavaş, CHP’nin merkezinde yeterince destek bulamazsa, İnce bir kez daha sahneye çıkabilir.
Muharrem İnce, bir satranç oyuncusu gibi bekliyor. CHP içindeki büyük isimler birbirini yıprattıkça, İnce’nin önündeki engeller azalabilir. CHP, bu iç çekişmeler nedeniyle seçim öncesinde büyük bir krizle karşı karşıya kalabilir. Parti, 2028 seçimlerine güçlü bir liderle mi yoksa birbirini tüketen bir ekip ile mi girecek?
Bu sorunun cevabı, önümüzdeki birkaç ay içinde şekillenecek. Ancak bir gerçek var ki, CHP içindeki kaynayan kazan, önümüzdeki günlerde çok daha büyük çalkantılara sahne olacak.