HER zaman önemliydi, giderek daha da mühim hâle geldi. Yaşadığımız iklim krizleri ve değişimleri de dikkate alındığında meselenin can alıcılığı her bakımdan daha da belirginleşiyor. Ancak bizim ele almak istediğimiz konu bu değil. O iş ehline bırakılmalı.

HER zaman önemliydi, giderek daha da mühim hale geldi.

Yaşadığımız iklim krizleri ve değişimleri de dikkate alındığında meselenin can alıcılığı her bakımdan daha da belirginleşiyor.

Ancak bizim ele almak istediğimiz konu bu değil.

O iş ehline bırakılmalı.

KİŞİSEL hayatımızdaki manevi çevre temizliği diğerinden daha mı az önemli?

Sosyal hayatımızda ciddi bir çevre temizliğine ihtiyacımız yok mu sizce de?

Sürekli kulağımızdan zehirlenmiyor muyuz?

Gözlerimizi görmemesi gerekenlerle sınamıyor muyuz ha bire?

Aklımızı felç eden tutumlardan kurtulmamız gerekmiyor mu?

Kalbimizi işlevsiz hale getiren çevresel saldırıların tasallutundan ne vakit kurtulacağız?

MINTIKA temizliği askerlik hayatının her sabah tekrar edilen önemli bir eylemi.

İlk başta değeri anlaşılmıyor evet ama yerine getirilmediğinde ortaya çıkabilecek çöp yığınları hesap edilmeli.

Bu sebeple asla ertelenmemeli ve vakti vaktine yerine getirilmeli.

Peki, bunu yapabildik mi?

Yapabiliyor muyuz hali hazırda?

Bu sorulara açık yüreklilikle cevap vermekten daha fazla kaçmamalıyız.

SAĞLIKLI yaşam için nasıl doğal çevreye ihtiyaç duyuyorsak aynı şey anlam dünyamız için de geçerli değil mi?

Düşünce yaşamımız için cari değil mi?

Beslendiğimiz kaynaklar açısından da söz konusu etmeli değil miyiz?

EKOSİSTEMİ bozmak dünya hayatımız için intihardan başka bir şey değil.

Ceremesini çekiyoruz zaten.

Mevsim değişimlerini hepimiz yaşıyoruz.

Suların çekilmesi sıklıkla haberlerin konusu haline geliyor.

Diyorum ki, aynı ekosistem meselesi iman yaşamımız için geçerli değil mi?

Doğruluk elbisesinin giydirildiği yalanları teşhis edip manevi ekosistemimizi düzeltmek için neyi bekliyoruz?

GÜRÜLTÜ kirliliği mesela.

Ne kadar yıpratıcı ve sinir bozucu.

Ve ne kadar üretim düşürücü…

Her yönden kulaklarımızı, aklımızı, kalbimizi, vicdanımızı hedef alan yoldan çıkarıcı gürültüleri teşhis edip gereğini yapmak için daha ne kadar beklemeliyiz?

ZEHİRLEYİCİ ve etkisi daha sonra hastalıklar olarak açığa çıkabilecek olan durumlardan kendimizi korumaya çalıştığımız gibi şirk tozlarından da kaçmak konusunda en az bu kadar hassasiyet göstermeliyiz.

Yöntemlerini belirlemeliyiz.

Atık yönetimini öğrenmeliyiz.

Doğru çözümlere ulaşmak için doğru bilgileri doğru şekilde anlayıp sahaya yansıtmalıyız.

İşte tüm bu sebeplerle ailemiz içinde bizi zehirleyen unsurları tespit ederek onlardan zarar görmemenin bir yolunu bulmalıyız.

İş arkadaşlarımızdan aklımızı çelen, kalbimizi bulandıranlar varsa burada da bir çevre temizliğine acilen başlamalıyız.

Dost ve yaren olarak tanımladıklarımızı da aynı gözle ve titiz bir muhakeme ile ele almalı ve süzgeçten geçirmeli ve çıkan sonucu kabullenmeliyiz.

ENERJİ verimimizi ancak bu şekilde ortaya koyabiliriz. Yani imanımızın gereğini doğru itikat ve salih amel ile kulluk çizgisine böyle çekebiliriz.

Erdemlerimizi bu şekilde yükseltebilir şanlı Nebi'mizin örneklediği ahlakî prensiplere ancak bunu yaparak erişebiliriz.

Kalbimizin kirlenmesinden korunabilir vicdanımızın pörsümesini önleyebiliriz.

Adaleti ancak bu çevre temizliği ile önce kendimizde daha sonra ise etrafımızda ikame edebiliriz.

Ve…

Kaotik yaşamdan canımızı kurtarıp dengeye gelebiliriz.

Toprak, su ve havanın kirlenmemesi bedensel yaşamımız için nasıl hayatî ise akıl, gönül ve vicdanımız için de bunları bulandıran kasvetlerden yani manevi kirlerden arınmamız aynı derecede zaruridir.

Kısacası, çevre temizliği şart erenler.

Ve bu günler önemli bir fırsat.

Ya Selam!