CEMAATLER DİYANETE BAĞLANAMAZ-3

Devletten bir kuruş para istemeden devlet ve millet için gece- gündüz mesai yapan bu isimsiz kahramanları rencide etmemek lazımdır.

Sabah namazında mesaiye başlayan ve yatsı namazına kadar mesai yapan ve asgari ücretle çalışan ehli-i sünnet kuruluşlarını küstürmemek lazım.

Devletten para istemiyor, personelini kendisi yetiştiriyor ve Ömer Halisidemir gibi vatan sevgisini dar zamanlarda ortaya koyuyor.

Niye bu kuruluşların üzerine gidiliyor?

Her yemekten sonra devlete dua eden, derse başlarken geçmişine dua ederek başlayan, esnaf ve sanayicinin ayağına kadar giderek karşılıksız (çay bile içmeyi reddeden) Kur’an-ı Kerim okutan, müesseselerinde bayrak için hususi kutularda özenle muhafaza eden, temiz olmayı “kirletmemek” olarak anlatan bu ehl-i sünnet kuruluşlara millet sahip çıkıyor.

Devletimizin de sahip çıkacağına ümidimiz vardır.

Milletimizin bağrından çıkan, milletimize ve devletimize hizmet eden ehl-i sünnet kuruluşlarına sahip çıkmak her akl-ı selim insanın vazifesi olmalıdır.

Fetö, Adnan Oktar ve benzerleri ehl-i sünnet kuruluşlarının kıymetlerinin anlaşılmasına vesile olmalıdır.

Sonuç olarak cemaatlerin diyanete bağlanması demek, devlet ve millet için cevval olan kuruluşların elinin ayağının “bağlanması” demektir.

Devletimizin görevi hür ve müstakil faaliyet gösteren kuruluşları destekleyerek güçlenmesini temin etmektir.

Kalpazanlar para basıyor diye paraların tedavülü yasaklanmıyor.

Son bir hatırlatma; dini hizmetler memur anlayışla yapılmaz. Bizdeki memur anlayışı 08.00-17.00 arasında caridir.

Sözünü ettiğimiz ehl-i sünnet kuruluşlarında mesai sadece sabah namazından başlayıp yatsı namazıyla son bulmaz. 24 saat daimi olarak hazırdırlar.

Devlet-millet bütünlüğüne katkı sağlayan, Osmanlı döneminde devletin misyonunun bir kısmını (emr-i bil mağruf nehy-i an’il münker) yerine getiren, devletten tek kuruş almadan kendi binalarını yapan, personelini yetiştiren ve ücretini ödeyen ve sosyal barışın temini hususunda katma değer sağlayan bu ehl-i sünnet kuruluşlarına engel olmamak en mühim vatan vazifesidir.

Not: Cemaat kavramıyla kast etmek istediğimiz ehl-i sünnet kuruluşlardır. Azınlık cemaatlerine kimse dokunamaz zaten. Tanzimat’tan sonra azınlık cemaatleri “dokunulmaz” bir hüviyete büründürülmüştür. Cumhuriyet ile birlikte azınlık cemaatlerinin dokunulmazlıkları tahkim edilmiştir. 2010 yılında azınlık vakıflarına ait mülkler iade edilmiştir. Meraklısı için söyleyelim; azınlık cemaati demek, gayrimüslim cemaati demektir.