Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, 9. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi coğrafyanın sınırlarının yeniden şekillendirilmeye çalışıldığını söyledi.
Bu iradeyi yönetmek ve yönlendirmek isteyen güçlerin bunu saklama gereği duymadıklarını belirten Canikli, oluşturulmak istenilen yeni statükonun lehinde olmaması nedeniyle Türkiye'nin buna itiraz ettiğini anlattı. Canikli, böyle bir yapılanmanın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü çok açık şekilde tehdit ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin güneyinde birisi etnik temele dayalı, diğeri ise mezhepsel odaklı iki devletçik oluşturulmaya çalışıldığını bugün en ufak bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde görüyoruz. Böyle bir şekillendirmeye, yeniden yapılandırmaya ya da bölgede böyle bir operasyona itirazımız var. Bu itirazımızı da her noktada, her araçla ortaya koymaya çalışıyoruz. Türkiye'nin aleyhine olan bir durumun engellenmesi sadece sözlü politikalarla sağlanamaz. Daha aktif, belirleyici, rasyonel adımlar atılması gerekiyor. Bunun sonucu olarak Türkiye, Suriye'de mücadele veriyor, Irak'ta var."
"Moody's'in değerlendirmelerinin geçerliliği yok"
Moody's'in "Türk bankacılık sisteminin aktif kalitesinin bozulacağı" yönündeki açıklamasına da değinen Canikli, rasyonel bağlamda bunun hiçbir geçerliliği olmadığını vurguladı. Canikli, "Hiçbir şekilde 2017 ya da daha sonrasında Türk bankacılık sisteminin varlık kalitesinin bozulması riski söz konusu değil, sıfır. Türk bankacılık sisteminin aktif yapısı sağlam çünkü hiçbir türev, sanal menkul kıymet yok." diye konuştu.
Dövizdeki gelişmelerin Türkiye'deki aktif kalitesini bozacağı tespitinin de doğru olmadığına işaret eden Canikli, "Bankalara borcu olan, kredi kullanmış olan firmalar, bankacılık sisteminden 40 milyar liralık yapılandırma talebinde bulundu. Bütün rakam bu." değerlendirmesinde bulundu.
Kredi Garanti Fonu kefaletiyle reel sektöre 250 milyar liralık destek sağlanacağını açıkladıklarını anımsatan Canikli, bu tedbirle de bankaların aktiflerinde bir sorun yaşanmasının önüne geçtiklerini dile getirdi.
"Bu gerçeğe rağmen Moody's'in böyle bir değerlendirme yapması rasyonel hiçbir temele dayanmamaktadır, rasyonel değilse o zaman subjektiftir, adeta bir saldırıdır." diyen Canikli, öte yandan kısa süre önce Avrupa Komisyonu'nun Türk bankacılık sisteminin AB ile uyumlu olduğunu açıkladığını ve daha önceden şirket olarak gördüğü Türk bankalarını artık banka olarak kabul ettiğini hatırlattı.