BU ŞAŞKINLIK NEDEN ?

Bir çoğumuz farkında da bile değiliz bilime taptığımızın. Gün geçmiyor ki, yeni bir buluş basın organlarına düşmüş olmasın ve hemen arkasında akla ziyan hayret nidaları…

Son dönemin flaş gelişmesi ise yapay zekâ. Bu zekaya dair söylenen her söz, ileri sürülen her tez ve yazılan her yazı, hayret ve hayranlık sınırlarımızın duvarlarını yıkıyor!

Oysa kaçımız biliyoruz ki bunca devasa yazıların yazıldığı, bunca övgülere mazhar olan yapay zekâ, henüz bir hamam böceğinin sahip olduklarına eş değer dahi değildir!

Gerçekliğinden saptırılmış bu yazı ve söylemlerin tek amacı, insanın kendisini unutturmak ve kendisini kendisine harcatmaktır. Bir bakıma bilim afyonu ile insanı uyutmak, bir başka uyuşturucuya tapındırmakdır.

Bütün bilimsel buluş, biliş, gelişme ve icatların tamamının üst üste koysanız, sahip olduğumuz gözün kendisi, çalışma sistematiği kadar girift, komplike ve hayranlık uyandıracak bir potansiyele sahip değildir. Ama böylesi muhteşem bir organa dair yukarıda bahsettiğimiz hayranlık türünden kaç yazı, söylem ve reklama tanık oldunuz !?

Ben söyleyeyim olamazsınız…

Olamazsınız zira Dünyanın hegoman güçleri buna imkân da izin de vermezler. Şayet verecek olurlarsa işin ucu bir yaratıcıya, Allah’a gidecektir ki, bu durum bütün maskelerini düşürecek ve kocaman bir balon olduklarının açığa çıkmasına sebep olacaktır.

Sanılmasın ki bilimi hiçleştiriyor, anlamsızlaştırıyor ve inkâr ediyorum. Zaten böylesi bir amaç içerisinde olmam demek, evvela yazımla çelişmek ve sonrasın da kendimi inkâr ediyorum demektir.

Ben; tapınmaktan, tapındırılmaktan, aldatılmak ve kandırılmaktan bahsediyorum. Anlam ve mecrasından çıkarılmış, yalan, abartı ve gerçekliği olmayan bilim iddiaları sebebiyle yeni bir dinin ihdas ediliyor olmasına itiraz etmekteyim.

Ayrıca, gerçekliğinden bir adım daha öteye giderek olası duruma dair de bir iki saptama yapmak istiyorum.

Lazer silahlar, kimyasal silahlar, konvansiyonel silahlar, nükleer silahlar ve bunların gelişimlerinden yana insan ve insanlık için ne gibi kazanımlar oldu?

Birileri çıkıp, bunlar silah diyor ve diyecekse eğer, herkesin elinde ve evinde bulunan bilgisayar ve aparatlarının insanlık ve insana ne gibi bir getirisi oldu diye bir başka sav daha koyayım orta yere.

Bilgisayar ve bilişim dünyasında ki gelişmelerle beraber bin bir türlü korku ve endişeler sarmadı mı bizleri!?

Kaçımız endişe duymaksızın, güvenle internet üzerinden alışveriş yapabiliyoruz?

Kaçımız maaşımızı güvenle şifre girerek bankamatiklerden çekebiliyoruz?

Kaçımızın kafasında sayısız soru, korku ve endişeler taşımıyoruz?

Güvenlik ve korku duvarımız her geçen gün daha bir artarak devam ediyor. Ve hatta hepimiz o eski günlere, teknolojinin bu denli hayatımızı işgal etmediği, daha yavan ve daha yavaş dünyayı özlemiyor myuz?

Bunca korkular, bunca endişeler sonrası bir an düşünüyorum da yapay zekanın hamam böceğini geçip eşeğinkine denk düştüğünü…