Malum, Çin'in Vuhan kentinde 2019 yılı Aralık ayında ortaya çıkıp bütün dünyayı saran ve özellikle Avrupa'da etkili olan korona virüs, dünyada can almaya devam ediyor. Bütün dünya, zenginler ve aristokratlar, soylular ve herkes hop oturup hop kalkıyor.
Malum, Çin'in Vuhan kentinde 2019 yılı Aralık ayında ortaya çıkıp bütün dünyayı saran ve özellikle Avrupa'da etkili olan korona virüs, dünyada can almaya devam ediyor. Bütün dünya, zenginler ve aristokratlar, soylular ve herkes hop oturup hop kalkıyor. Bir merkezden basılan düğme ile oluşturulan korku imparatorluğu tüm dünyayı kasıp kavuruyor. İleride gerçekleştirilecek projelere zemin hazırlanıyor. İnsanların beyinleri ve ruhları yönetiliyor. İnsan toplulukları bir yerlere yönlendiriliyor.
Kontrollü senaryo/test, küresel ve bölgesel medyanın algı operasyonlarıyla toplumları küresel köleye dönüştürme projesi: Korona virüs pandemisi.
Dijital insan ve dijital toplumların oluşturulmasına, insanların çip takılarak kontrol edilebilir hale getirilmesine, insanların evlere hapsedilmesine, fiziki paradan dijital paraya geçişin zeminin hazırlanmasına yönelik küresel şeytanların hazırladığı bir senaryodur, Korona virüs vakası.
Batı, Amerika, İsrail???
Yakın tarihte, son 20 yıl içinde dünyada ve Türkiye'de de etkili olan deli dana hastalığı, kuş gribi, kırım kongolu kanamalı ateşi (kene), domuz gribi, sars virüsü vb. gibi.
Korona virüs salgınından bugüne kadar, ortaya çıktığı günden itibaren yaklaşık 3 ayda, dünya genelinde ölenlerin sayısı toplam 8.000'i geçti.
Dünyada; 1 yılda kanserden ölenlerin sayısı 1.5 milyon, açlıktan ölenlerin sayısı günde 25 bin, yılda 9 milyon 125 bindir.
Şizofrenik olunmamalıdır, paranoyak davranılmalıdır, sürü psikolojisine uyulmamalıdır.
Rasyonalite, mantık, bilim, İMAN... tek yol ve çözümdür. Korkunun ecele faydası yoktur. Tedbir insandan, takdir Allah'tandır.
Korona salgınının sebepleri, sonuçları ve buna karşı alınacak önlemlere bakacak olursak, sebepleri konusunda şunları söyleyebiliriz: Bu salgının dünya genelinde ve özellikle Avrupa'da hızla yayılmasının sebepleri; küresel derin yapılar tarafından biyolojik saldırı ve savaş planlarına yönelik harekete geçilmesi, dünya toplumlarında bilinç-şuur-sorumluluk eksikliği, beslenme yanlışlığı ve sağlıksız her türlü hayvansal gıdaların yenmesi, bireysel temizliğin yetersizliği ve temizlikte suyun kullanılmaması, insan doğasına ve temizlik kurallarına aykırı ilişki yöntemleri, devletler tarafından zamanında ve etkin, sistematik önlemlerin alınmasında geç kalınmasıdır.
Salgına karşı alınan önlemler konusunda Türkiye açısından baktığımızda zamanında, etkin, rasyonel, bilimsel ve sistematik önlemlerin alındığını, tüm dünyaya örnek olunduğunu söyleyebiliriz. Bu sayede virüsün tüm dünyaya yayılması, dünya genelinde 200 bin vaka ve 8 binin üzerinde can kaybına yol açmasına rağmen, kollektif temizlikte olmasa da bireysel temizlikte dünya birincisi olmamızın da etkisiyle Ülkemizde ilk virüs vakası 11/03/2020 tarihinde ortaya çıkmış ve 18/03/2020 tarihi saat 23:45 itibariyle 191 vaka sayısı vardır. Can kaybı ise 2'dir (89 ve 63 yaş).
Korona virüs salgınını sonuçlar açısından değerlendirdiğimizde tüm dünyada korku imparatorluğunun kurulduğunu, panik ve endişe meydana getirildiğini; bireysel temizlik ve arınmanın (Dezenfekte) öneminin anlaşıldığını, mesafeli ilişkiler ile sık sık el, yüz ve ayakların bol su ile yıkanmasının, dengeli beslenmenin hayatiyetinin anlaşıldığını söyleyebiliriz. Bu arada Devlet tarafından alınan zorlayıcı ve sistematik karar ve önlemlere ek olarak bireysel ve toplumsal duyarlılık gereği bilim, sağlık, temizlik ve karantina (14-21 gün kuralı) kurallarına harfiyen riayet etmenin yaşamsal önemde olduğu, toplumsal bilinç ve duyarlılığın seviyesinin yüksek olması zorunluluğu anlaşılmıştır. Neyse ki bu konuda Millet olarak, konu bağlamında, eksiğimizin olmadığını söylemek olanaklıdır.
Korona virüsün yayılmasını engellemek ve ondan korunmak için alınacak önlemlere gelince: Birincisi virüse yakalanmış kişinin donanımlı bir hastanede tedavi ve karantina altına alınması, ikincisi virüsün olduğu yabancı ülkelerden gelenlerin kendisini izole etmesi, üçüncüsü Devletin aldığı tüm kararlara ve sağlık kurallarına harfiyen uyulması, dördüncüsü kalabalıklardan uzak durulması, beşincisi dengeli ve yeterli beslenilmesi, altıncısı yeterli uyunması, yedincisi tuvalet sonrası ellerin sabunla yıkanması, sekizincisi sık sık el,yüz ve ayakların bol su ile yıkanması, dokuzuncusu sık sık dezenfekten ve kolonya kullanılması, onuncusu hastaların ve etrafındakilerin kesinlikle koruyucu kıyafet, maske ve eldiven takması, on birincisi diğer risk grubundakilerin ise tercihen maske ve eldiven takması, on ikincisi şizofrenik ve paranoyak duygularla gıda ve medikal malzeme stoklanmaması, on üçüncüsü akıl, mantık, bilim-tıp, İMAN ile tarih, kültür ve medeniyetimizin gereklerinin yerine getirilmesidir.
Akıl, bilim ve iman ile gerekenler şuur ve sorumluluk duygusu çerçevesinde yapıldığı sürece biyolojik silah/korona bize hiç bir şey yapamaz.
Bu krizde de dünyada Türk Devlet ve Milletinin farklı olmasının açık farkı ortaya çıkacak, dost/düşman herkes tarafından fark edilecektir.
Sevgi, saygı ve selamlarımla!