EVET, bir şey söyle. Yeni bir şey… Hayata dair taze sözlere ihtiyacımız var. Ve tazeleyen. Dirilten. Ruhumuza neşe sunan yeni sözler duymayalı çok oldu. Kavruldu yüreklerimiz.

EVET, bir şey söyle.

Yeni bir şey…

Hayata dair taze sözlere ihtiyacımız var.

Ve tazeleyen.

Dirilten.

Ruhumuza neşe sunan yeni sözler duymayalı çok oldu.

Kavruldu yüreklerimiz.

Bir şey söyle.

Yeni bir şey…

EVVELA kendine söyle.

Kalbine…

Hem de ta derinlerine kadar yankılanacak cennetin baharlarını müjdeleyecek ümit filizleri taşıyan sözler olsun bunlar.

Arınmışlığın kokusunu taşısınlar üzerlerinde…

Nedamet damlaları bulunsun yapraklarında…

Uyanışlar, yeni uyanışlar barındırsın bu cümleler.

Sabahın ilk dakikaları gibi güne dair açılımları bulunsun.

İçimize yaşama sevinçleri sunsun.

Hakikatin tomurcuklandığı nüveler barındırsın bağrında…

Bir şey söyle.

Yeni bir şey…

BAĞIŞLAMAYA dair bir şeyler söyle.

Bağışlayan bağışlanır diyebilirsin mesela…

Affetme kapısından ilkin senin girmen gerekir cümlesini de ekleyebilirsin.

Rahmetin şemsiyesi altına girmenin nasıl bir duygu olduğunu paylaş bizimle.

Yanıp kavrulmuş toprakların bir damla diriltici suya nasıl muhtaç olduğunu ve onların buluşmasıyla meydana gelen oluşumları anlat…

İlahi rahmetten gelen o ilk damlalara başını, bağrını açtığında nasıl serinlediğini anlat bize.

Bir şey söyle.

Yeni bir şey…

BEDEL ödemeye dair bir şeyler söyle.

Eylemlerinin sorumluluğunu almanın nasıl bir erdem olduğunu örneğin…

Kaçmamanın…

Yüzleşmenin zorluğunu ve ardından gelen rahatlığı anlat.

Gönenmiş olmanın mutluluğuna dair ışıltılı cümlelerin olsun.

Ve…

Bizi de aydınlatsın.

Ruhumuzdaki aydınlığa, aydınlıklar ilave etsin.

Bir şey söyle.

Yeni bir şey…

SEVMEYE dair bir şeyler söyle.

Yağmur sonrası güneşin ardından kendini gösteren mantarlar gibi içimizde bizi kendine davet eden güzellikleri dile getir.

Gökkuşağının renkleriyle kalbimizi o muhteşem ahenge çağırışını…

Sevmediğimizde nasıl öldüğümüzü…

Ve sevilmediğimizde bir kuru yaprak gibi boynumuzun nasıl eğildiğini…

Verimsizleştiğimizi…

Bir şey söyle.

Yeni bir şey…

İLME dair bir şeyler söyle.

Bu farzı terk ettiğimizde başımıza ördüğümüz çoraplardan nasıl kurtulabileceğimizi…

Yokluğun karanlık dehlizlerinden varlığın muhteşem sahnesine nasıl dönebileceğimizi anlat bize.

Buna ihtiyacımız var.

Çokça…

Bir şey söyle.

Yeni bir şey…

GERİYE dair bir şeyler söyle bize…

Peşimizi bırakmayan suçluluklarımıza ilişkin yeni açılımlara ihtiyacımız var.

Ve…

İleriye dair yeni şeyler söyle bize.

Geçmiş, şimdiki hal ve geleceğe ilişkin vereceğin notlara nasıl da muhtacız.

Durma artık söyle.

Bir şey söyle.

Yeni bir şey…

İMANA dair bir şeyler söyle.

Tevhide dair…

Şirke dair…

Aşka dair…

Çuvalladığımız ne varsa bunların içimize atılmış düğümlerini çözecek bizi kendi esaretimizden kurtaracak sözler duymak istiyoruz.

Kendini hür sanan köleler oluşumuzu tüm açıklığı ile beyan et.

Acıtacak diyerek çekinme.

Yalancı sözlerin uyuşturuculuğu ile çok uyuduk.

Gaflet perdelerimizi yırtacak sahici kelamları hak ediyoruz artık.

Ve…

Biz hazırız.

Hadi durma.

Bir şey söyle.

Yeni bir şey…

Yenileyen bir şey söyle…

Ya Selam!