Bir Problem Yoksa, Bir Problem Vardır

Abone Ol

Hayat, genellikle problem çözme sürecinden ibarettir. İnsanlar her gün büyük ya da küçük birçok sorunla karşılaşır ve bunları çözmek için çaba harcar. Ancak bazen öyle anlar olur ki her şey olması gerektiği gibi ilerler, ortada görünürde hiçbir problem yoktur. İşte tam da bu noktada bazı insanlar için asıl problem başlar: "Gerçekten hiçbir problem yok mu?"

Bu düşünce, insanın doğasındaki sorgulama dürtüsünden kaynaklanır. Tarih boyunca insanlar sürekli olarak gelişim göstermiştir ve bunun temelinde problem çözme becerisi yatmaktadır. Eğer ortada hiçbir sorun yoksa, bu bir yanılsama olabilir mi? Yoksa farkında olmadığımız, derinlerde gizlenmiş bir problem mi var? İşte bu bakış açısı, "Bir problem yoksa, bir problem vardır" düşüncesini ortaya çıkarır.

Bazı insanlar için huzur, geçici ve aldatıcı bir durum gibi algılanır. Sürekli olarak bir şeylerin ters gitme ihtimalini düşünmek, hazırlıklı olma isteğinden doğar. Örneğin, bir iş yerinde her şey yolunda gidiyorsa, yöneticiler bazen "Acaba fark etmediğimiz bir sorun mu var?" diye düşünebilirler. Bu, tamamen mantıklı bir kaygıdır çünkü uzun süre hiçbir problem yaşanmıyorsa, bazen bu durum aslında gözden kaçan bir sorunun işareti olabilir.

Ancak bu bakış açısının olumsuz bir yönü de vardır: Sürekli bir problem aramak, insanı gereksiz stres ve kaygıya sürükleyebilir. Oysa bazen gerçekten hiçbir problem yoktur ve hayatın akışına güvenmek gerekir. Sürekli olarak problem beklemek, mevcut huzuru gölgeleyebilir ve kişiyi gereksiz yere yıpratabilir.

Sonuç olarak, "Bir problem yoksa, bir problem vardır" düşüncesi hem mantıklı hem de tehlikeli olabilir. Önemli olan, bu dengeyi sağlamak ve hayatın gerçekten sorunsuz olduğu anların tadını çıkarabilmektir. Problemi yok saymak yerine onları çözmeye odaklanmalıyız. Belki de asıl problem, sürekli bir problem arama alışkanlığımızdır.

‘’İleride yalnız iki şeyle hatırlanırsınız; çözdüğünüz sorunlar, yarattığınız sorunlar.’’

Mike Murbock