Basının solcuları..
Basına özgürlük diye bir yerlerini yırtıyorlar... Selahattin Demirtaş gibi sözde siyasetçi teröristlere, Nazlı Ilıcak’lara Ahmet Altan’lara özgürlük istiyorlar...
Şair ne güze demiş...
Ne günlere kaldık ey gazi hünkâr / Eşek vezir oldu, katır mühürdar...
Ne günlere kaldık.. Solcular Amerikan malı, sağcılar Rusya’dan taraf..
Muhalif basına, hasseten en sivri kalemleri toplamış, en şedit muhalefet yapanlara bakın... Göreceksiniz ki bunlar her şeyleriyle Amerika dostu ve sözcüsüdür..
Siz şimdi “bu ceride ve tv’lerin patronları da Amerikan olmalı” dersiniz... Yok hayır, bu şart değil. Amerika’nın Türkiye elemanı olsun yeter.. Netekim öyledirler de.. Heriflerin Amerikan ajanı papaz Brunson’dan bir farkı yok feraseti olan için..
Dâvası uğruna hapis yatmış, şöyle bedeller ödemiş falan.. Anlat anlat heyecanlı oluyor... Soner’e methiyeler düzdürmekle olmaz o iş...
Patronu olduğun gazetede okuduğun okulları, verilen Amerikan kâğıdına basılmış diplomalarını göstermekle, “Fetö ile irtibatım hiç olmadı, onların okullarında falan okumadım, cemaatlerinden bir himmet görmedim” demekle de temize çıkamazsın.
“Atatürk ilke ve inkılâblarına bağlıyız, milim taviz vermedik” demen de seni temize çıkarmaz.. Kur’ân âyetlerini bile sapıkça yorumluyorlar bu devirde. Atatürk ilkelerini mi temiz bırakacaklardı. Netekim bırakmadılar Moiz Kohen’ci, “Kahrolsun şeriat”çı sapık namussuzlar...
Senin kimin sözcüsü olduğuna bakar insanlar... Gerisi lâf u güzaf. Samimiyet olmayınca Soner gibi yalpalıyor insanlar. Üzüldüğüm ise bunları okuyan gafiller..
Allah bize beyinlerimizi, her haltı doldurup boşaltacağımız birer kap olarak vermedi..
Beynini lüzumsuz şeylerle meşgul etmek zarardır. Beyne giren her pislik tahribat yapar. Bu yüzden büyük İslâm âlimlerinden bazıları keferelere REDDİYE yazmayı dahi hoş görmemişlerdir..
REDDİYE yazabilmek için muhatabınızın bütün pisliklerini tek tek incelemeniz gerekiyor. Büyük âlim Zehebî, bunu yapan bir arkadaşına yaptığı tavsiyede; “yazık sana... Önce mideni zehirle dolduruyor, sonra bunu çıkarmaya uğraşıyorsun..”
Akıllı insanlar ahmaklarla bile muhatab olmazlar... Zira ahmaklık bir yönüyle de bulaşıcıdır. Onlarla düşe kalka ahmaklaşır insan. Aklını arttırmak istiyorsan akıllı insanlarla sohbet et, onların faydalı yazı ve kitaplarını oku..
* * *
Ben bu Amerikan malı solculara “SOLUCAN” diyorum... Medya ağzına kadar solucanlarla dolmuş... Tipik solucan davranışı sergiliyorlar, pislikte çoğalıyorlar. Ortam giderek rezilleşti ve artık o eski samimi solcular yok, solucanlar var..
Siz siz olun solucanlara merhaba bile demeyin..
Kızdığımızda hakaret olarak “it, köpek, eşek” deriz ya, benimki de o hesap yoksa o mâsum toprak solucanlarının nice faydaları bile vardır ama bunların sadece zararları.
Yahu Müslüman Allah için kılı kırk yarıp hayırlı ve faydalı yazılar yazanları değil de neden bu polemikçi sivri kalemleri okuyorsun? Yoksa mazohist misin sen?
Ne utanç verici durum. Yazık, çok yazık... Eskiden boğazımızdan geçene bakar; helal mi, haram mı, mekruh mu derdik.
Şimdi solucan bile yiyiyoruz... Veyl bize..