Türkiye Özel Okullar Derneği 23. Geleneksel Antalya Eğitim Sempozyumu, “Türkiye'de ve dünyada özel okullar” temasıyla Antalya'nın Serik ilçesinde başladı. 30 Ocak-1 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen sempozyuma katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, özel okulların ücret politikaları ve sektöre yönelik denetimler hakkında açıklamalarda bulundu.

AK PARTİ DÖNEMİNDEKİ YATIRIMLARA DİKKAT ÇEKTİ

Bakan Tekin, özellikle AK Parti iktidarları döneminde eğitim öğretim alanında yapılan yatırımların, çalışmaların önemine işaret ederek, bu başarı hikayesinin altında özel okulların da katkılarının olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin, 2002-2003'te 367 bin 145 derslikle eğitim öğretime başladığını anlatan Tekin, "2024-2025 eğitim öğretim yılında 734 bin 884 derslikle başladık. 2002-2003 eğitim öğretime 540 bin öğretmenle başladık. Şu anda 1 milyon 239 bin öğretmenimiz var. Eğitim öğretim süreçlerini birlikte yürütüyoruz." dedi.

“ÖZEL OKULLARIN ÜCRETLERİ KONUSUNDA YANILTICI BİR ALGI VAR”

Özel okullara yönelik ücret eleştirilerinin tüm sektörü kapsayacak şekilde genelleştirilmesinin yanlış olduğunu belirten Bakan Tekin, kamuoyunda oluşturulan algının matematiksel gerçeklerle örtüşmediğini vurguladı. Tekin, “Özel okullarla ilgili çok üst düzey hizmet sunan ve üst düzey ücret alan bazı okullar üzerinden bir eleştiri yürütülüyor. Şimdi biz sistemimizdeki verilere bakıyoruz. Türkiye'de 12 bin tane özel okul var. Ancak bu bahsedilen ücret skalasında yer alan, yüksek ücret talep eden okul sayısı sadece 22. Matematik biliyoruz, elimizde veriler var. 12 bin özel okul içindeki 22 okul üzerinden yapılan bu genellemeye karşı çıkmamız ve bu algıyı düzeltmemiz gerekiyor” diye konuştu. Özel okulda çalışan öğretmen maaşları konusuna da değinen Bakan Tekin, özel okul öğretmenlerinin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları yakından takip ettiklerini ifade ederek, “Öğretmenlik Meslek Kanunu görüşülürken, özel okullarda çalışan öğretmenlerin maaşları konusunda kamuoyunda çok farklı bir algı oluşturuldu. Biz bu süreci yakından takip ediyoruz. Hepimiz, eğitimcilerin hak ettiği ücreti almasını istiyoruz ve bu konu bizim ortak meselemizdir” dedi.

“ÖZEL OKULLARIN İÇİNDEKİ ‘ÇÜRÜK ELMALAR' TEMİZLENMELİ”

Bakan Tekin, özel okullara yönelik denetim süreçlerinin bir ceza aracı değil, rehberlik faaliyeti olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, özel okul sektörünün kendi içinde yanlış uygulamalar yapan kurumlarla mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Tekin, “Fahiş fiyat uygulayan, öğretmenlerine hak ettikleri özlük haklarını vermeyen, velilerle ilişkilerinde usule aykırı bir biçimde kayıt dışı para alan ve bu sebepten dolayı da sizi zan altında bırakan içinizdeki çürük elmalarla siz mücadele etmezseniz; kamusal hizmeti yürütmekle, denetlemekle mükellef olan Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz bunun ardına düşeriz. Biz çocuklarımızın, velilerimizin hakkını ve hukukunu korumak için ne gerekiyorsa yaparız. Burada popülizm yapmak adına farklı şeyler söylemeyeceğim. Bu bir kul hakkı. Sizi de zan altında bırakıyor. Bizi de belli bir zorlukla bırakıyor” ifadelerini kullandı. Özel okullarda fahiş fiyat uygulayan, öğretmenlerine hak ettikleri özlük haklarını vermeyen, velilerden kayıt dışı ücret talep eden kurumların sektöre zarar verdiğini belirten Bakan Tekin, “Benim sizden isteğim şu; bu süreci birlikte yürütelim. Siz de kendi içinizde bu tür kötü örnekleri ya kendi içinize çözün ya da bize ulaştırın, biz gerekeni yapalım. Birlikte çalışmak ancak bu şekilde mümkündür. Ben tekrar söyleyeyim. Siz yapmadığınız sürece bunu biz yapacağız. Bizim yaptığımız yaptırım gücümüzün içinde hem cezai müeyyideler var ekonomik anlamda hem kapatmaya kadar gider, çekinmeyiz. Çünkü burada hukuk devleti ilkesiyle temel hak hürriyetlere sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor. Bizim görevimiz de bu sıkıntıları oradan kaldırmak” diye konuştu.

"SİZLERİ FETÖ VESAYETİNDEN KURTARMIŞ OLDUK"

Bakan Tekin, 2002'de 2 bin 395 özel okul içerisinde FETÖ'nün sayıca az da olsa sektörü domine eden bir yapısı olduğunu belirterek, "Bence burada teşekkürü hak ettiğimiz bir başka konu da sizleri FETÖ vesayetinden kurtarmış olduk, bu da önemli bir adımdı." dedi.

Hem kişisel olarak hem de bakanlığın ilgili yöneticileri olarak özel okullarla sürekli istişare halinde olmayı önemsediklerini aktaran Tekin, bu istişareyi sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti.

Bakanlığın ve özel okulların kamu hizmeti yürüttüğünü vurgulayan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz sizden farklı olarak hem hizmeti veren taraftayız hem de hizmetle ilgili bir anlamda regülasyon yapma ve düzenleme-denetleme yetkisi olan pozisyondayız. Biz ikisini de yaptığımız için biraz daha sizinle bu anlamda farklıyız. Dolayısıyla bu işbirliğini devam ettireceğiz, burada hiçbir endişeniz olmasın. Hatta şu an gündemimizde yok ama müsteşarlık dönemimizde özel öğretim kurumlarını genel müdürlük içerisinde sektör temsilcilerinin olduğu bir başkanlığa dönüştürebilir miyiz, yani hiyerarşik yapı içerisinde statüsünün bir başkanlık içerisinde özel öğretim kurumlarının temsilcilerinin olduğu bir yapıya dönüştürebilir miyiz diye de bir çabamız vardı, şimdi gündemimizde yok ama bu kadar sizi sürecin içerisinde görmek istiyoruz. Bunu sizin için değil, kendimiz için istiyoruz. Yani işimizi kolay ve doğru yapmak için istiyoruz. Eğitim sektörü çok dinamik bir sektör, sürekli revizyonlar yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla bu işbirliğini kurumsal hale getirmek bizi de mutlu eder."

 "HEPİMİZ HAK EDENİN HAK ETTİĞİNİ ALMASINDAN YANAYIZ"

Bakan Tekin, gerek siyasette gerek medya sektöründe özel okullarla ilgili eleştirilere derneğin sessiz kaldığını ifade etti.

Üst düzey hizmet sunan veya üst düzey ücret alan okul sayısı üzerinden özel okullara eleştirilerin yapıldığını belirten Tekin, sistem üzerinden bakıldığında 12 bin özel okuldan 22 okulun bahsedilen ücretleri talep ettiğini ifade etti.

Bu 22 okul üzerinden bir genelleme yapıldığını aktaran Tekin, "Buna çıkıp cevap vermeniz, konuşmanız lazım. Aynı şey Öğretmenlik Mesleği Kanunu görüşülürken çalıştırdığınız öğretmen arkadaşlarımızın ücretleriyle ilgili kamuoyunda çok farklı bir algı oluşturuldu. Biz yine genel müdürlük üzerinden sizin öğretmenlerle ilgili ücret politikalarınızı izliyoruz. Zaten belirli koşulların altında öğretmen çalıştıran özel öğretim kurumlarımızı uyarıyoruz, tedbirimizi alıyoruz. Çünkü hiçbir öğretmen arkadaşımızın hakkının yenmesi, emeğinin karşılığını alamaması bu salonda hiç kimsenin arzu etmediği bir şeydir. Hepimiz hak edenin hak ettiğini almasından yanayız, bu bizim ortak politikamız." şeklinde konuştu.

Bakan Tekin, geçmiş zamanlarda bazı konularda özel okullarla birlikte hareket ettiklerini ve sonuç aldıklarını anlatarak, bundan sonraki dönemde de birlikte çalışmayı arzu ettiğini dile getirdi.

Özel okullara teşvik konusuna değinen Tekin, yeni bir uygulamayı hayata geçirmek istediklerini söyleyerek, "Özel okulların boş kontenjanlarının bu anlamda kamu okulları tarafından değerlendirilmesi. Pilot uygulama olarak 6 Şubat depremlerini yaşayan 11 ilde bunu başlattık. İstanbul ile ilgili de hem il milli eğitim müdürlüğümüz hem de genel müdürlüğümüz bir çalışma yürütüyorlar, onu da devam ettireceğiz." dedi.

 "BİZ ÇOCUKLARIMIZIN, VELİLERİMİZİN HAKKINI VE HUKUKUNU KORUMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPARIZ"

Bakan Tekin, özel okulda görev yapan öğretmenlere yeşil pasaport verilmesinin de gündemlerinde olduğunu bildirdi.

Kişisel olarak teftişi aynı zamanda bir rehberlik olarak gördüğünü dile getiren Tekin, "Bir yanlış yaptıysak yanlış yaptığımızı bize birileri hatırlatır, biz de düzeltiriz. Yanlış yapmadıysak bu uygulamamız onaylanmış olur. Şimdi sizden isteğim, bizim yürüttüğümüz teftişle ilgili süreci bir rehberlik olarak görmenizi istiyorum." diye konuştu.

Özel okulların kendi içlerindeki kötü örneklerle mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, şunları kaydetti: "Fahiş fiyat uygulayan, öğretmenlerine hak ettikleri özlük haklarını vermeyen, velilerle ilişkilerinde usule aykırı bir biçimde kayıt dışı para alan bu sebepten dolayı da sizi zan altında bırakan içinizdeki çürük elmalarla siz mücadele etmezseniz, kamusal hizmeti yürütmek ve denetlemekle mükellef olan Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz bunun ardına düşeriz. Biz çocuklarımızın, velilerimizin hakkını ve hukukunu korumak için ne gerekiyorsa yaparız. Burada popülizm yapmak adına farklı şeyler söylemeyeceğim. Bu bir kul hakkı sizi de zan altında bırakıyor bizi de veliyi de zor durumda bırakıyor. Benim sizden isteğim şu, bu süreci birlikte yürütelim. Siz de kendi içinizde bu tür kötü örnekleri ya kendi içinizde çözün ya da bize ulaştırın, biz gerekeni yapalım. Birlikte çalışmak ancak bu şekilde mümkündür. Siz yapmadığınız sürece bunu biz yapacağız ve bizim yaptırım gücümüz, hem cezai müeyyideleri var hem de kapatmaya kadar varacak cezalar var, hiçbirini yapmaktan da çekinmeyiz. Çünkü burada hukuk devleti ilkesiyle temel hak ve hürriyetlerle sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor. Bizim görevimiz de bu sıkıntıları ortadan kaldırmak."

Kaynak: AA