Şehit polis Vefa Karakurdu’nun cenazesinin başında Türkiye’yi
ağlatan 5 yaşındaki kızı Duru, babasının bulutlara gittiğini
düşünerek bulutlara bakıp el sallıyor.
İstanbul Beşiktaş’taki hain terör saldırısında şehit olan İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürü Vefa Karakurdu’nun son
yolculuğuna uğurlandığı baba ocağı Zonguldak Ereğli’de yas var.
Şehit olan babası Vefa Karakurdu’nun Türk bayrağına sarılı tabutu
başında ağlayarak annesi Emel Karakurdu’ya ‘Babam neden onun
içinde?’ diye soran ve tüm Türkiye’yi hüzne boğan 5 yaşındaki Duru,
babasının bulutlarda olduğunu düşünerek bulutlara el sallıyor.
Minik Duru babasının ölümünü sorgularken de annesine, “Babam hiç
bomba atmazdı ki, o kötü insanlar kim” diye soruyor.
‘BURSA TARAFTARINI ÇIKARIP GELİYORUM’ DEMİŞTİ
Şehit polis Vefa Karakurdu’nun öğretmen eşi Emel Karakurdu, eşinin
yokluğunda geçirdikleri birkaç günü, Duru’ya vermeye çalıştığı
cevapları ve eşiyle yaptığı son görüşmeyi anlattı.
Emel Karakurdu, “Olay günü Sabahı her zaman olduğu gibi eşim,
çocukların kahvaltısını hazırladı. Daha sonra Duru ile beraber
okula gittik. Akşam konuştuğumuzda saat 22.00’ydi.
‘Bursa taraftarını çıkartıyorum, işim bitiyor, geleceğim’ dedi.
Sonra hoparlörden Duru’yla konuştu. ‘Kızım beni seviyor musun
babacım’ diye sordu. Duru da bağırarak ‘Seviyorum babacım’ dedi.
Son görüşmemiz bu oldu” diye konuştu.Emel Karakurdu o gece
yaşananları şöyle anlattı: “Babam kalp ameliyatı geçirmişti,
Kurtköy’deydik. Haberi duyduğumda hemen Vefa’yı aradım
ulaşamadım.
Sonra başkalarını aradım onlar da ulaşamadıklarını söylediler.
Vefa’nın yaralı olduğunu söylediler. Hastaneye gittiğimde ise vefat
ettiğini öğrendim. Duru ile ağabeyi o gece uyuyorlardı.
Sabah olduğunda pedagog eşliğinde konuştuk ikisiyle de. Babalarının
işte talihsiz bir kaza geçirdiği, öldüğü ve bir daha yanımıza
gelemeyeceği söylendi. Kötü insanların babasını öldürdüğünü biliyor
Duru. Hep sorguluyor.
‘Benim babam iyiydi, kimseye bomba atmazdı ki, o kötü insanlar kim’
sorusunu soruyor aklına geldiğinde. Sık sık da babasının onu
gördüğünü düşünüp bulutlara el sallıyor.”
Habertürk