DÜNYA

Baas rejimi nedir? Baas rejimi nasıl çöktü?

Suriye’de sıcak gelişmeler yaşanıyor. 61 yıllık Baas rejimi çöktü. Bu gelişmenin ardından pek çok kişi ‘Baas rejimi nedir?’ sorusunun cevabını araştırmaya başladı. Peki, Baas rejimi ne oluyor?

Abone Ol

Baas rejimi, 1963'ten itibaren Suriye'yi demir yumrukla yöneten Arap Sosyalist Baas Partisi'nin kontrolünde olan otoriter bir yönetim şeklidir. Beşşar Esed’in 2000 yılında babası Hafız Esed’in yerine geçmesiyle devam eden bu rejim, 2011’de başlayan halk hareketleri ve şiddetli çatışmalarla tarihinin en büyük sınavını verdi. Özellikle 2024 yılı itibarıyla başkent Şam’ın kontrolünün kaybedilmesiyle, 61 yıllık kanlı Baas rejiminin sona erdiği bildirildi. Peki, Baas rejimi nedir, nasıl ortaya çıktı ve nasıl çöktü?

Baas Rejimi nedir?

Baas rejimi, Arap milliyetçiliği ve sosyalizm temelinde kurulan Arap Sosyalist Baas Partisi'nin ideolojik görüşlerine dayanan bir yönetim biçimidir. "Baas" kelimesi, Arapça'da "yeniden doğuş" anlamına gelir. Bu ideoloji, Arap dünyasının birleşmesi, sosyal adaletin sağlanması ve Batı emperyalizmine karşı mücadele edilmesini savunur.

1963 yılında bir askeri darbe ile Suriye'nin yönetimini ele geçiren Baas Partisi, kısa sürede yönetim mekanizmalarını kontrol altına alarak otoriter bir rejim inşa etti. Bu süreçte bireysel özgürlükler sınırlandı, basın ve ifade özgürlüğü ortadan kaldırıldı. 1970 yılında Hafız Esed, parti içi bir darbe ile yönetimi ele geçirdi ve 1971'de Suriye Devlet Başkanı olarak ilan edildi.

Esed Ailesi'nin 53 yıllık iktidarı

Hafız Esed, Suriye'yi 1970'ten 2000'e kadar 30 yıl boyunca yönetti. Babasının ölümünün ardından yerine Beşşar Esed geçti. Ancak bu geçişin ardından reform beklentileri boşa çıktı. Beşşar Esed, tıpkı babası gibi baskıcı bir yönetim sergileyerek Baas rejiminin tüm yapısını korudu.

Baas rejimi, istihbarat servisleriyle halkı sürekli gözetim altında tuttu, muhalefeti bastırdı ve Arap Baharı dalgasıyla başlayan özgürlük taleplerine karşı şiddetle karşılık verdi. Bu durum, 2011'de Suriye'de iç savaşın patlak vermesine neden oldu.

Baas Rejimi nasıl çöktü?

Baas rejiminin çöküş süreci, 2011’de başlayan halk ayaklanmalarıyla başladı. Özgürlük ve demokrasi taleplerine karşı rejim, kitlelere şiddet kullanarak müdahale etti. Gösterilere karşılık olarak ordu ve güvenlik güçleriyle şiddetli baskı uygulandı. Bu süreç, Suriye'yi bir iç savaşa sürükledi.

Silahlı muhalif grupların direnişi, ülkenin kuzeyinde ve batısında yoğunlaştı. 27 Kasım 2024'te çatışmalar yoğunlaştı ve Halep, İdlib, Hama gibi kritik şehirlerde rejim kontrolü kaybetti.

Başkent Şam’ın kaybedilmesi

7 Aralık 2024'te, rejim karşıtı gruplar başkent Şam’a girdi. Bu gelişme, Baas rejiminin çöküşünün simgesi olarak kabul edildi. Şam'da İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve uluslararası havalimanı boşaltıldı. Bu olay, Beşşar Esed yönetiminin sona erdiğini gösteren en net işaretti.

Suriye'deki son gelişmeler

27 Kasım 2024: Halep, İdlib ve Hama'da rejim karşıtı gruplar, rejimin kontrolünü kaybettiği şehirleri ele geçirdi.

30 Kasım 2024: Rejim karşıtı gruplar Halep’in merkezinde kontrol sağladı ve İdlib genelinde hakimiyet kurdu.

5 Aralık 2024: Hama kent merkezi muhalif grupların eline geçti.

6 Aralık 2024: Ürdün sınırındaki Dera il merkezinde rejim güçleri, muhalifler karşısında kaybetti.

7 Aralık 2024: Kuneytra, Suveyda ve Humus illerinde rejim kontrolü sona erdi. Başkentin güney banliyölerine giren rejim karşıtı güçler, İçişleri ve Savunma Bakanlıklarının boşaltılmasına neden oldu.

8 Aralık 2024: Başkent Şam tamamen rejim karşıtı grupların kontrolüne geçti.

Çöken rejimin başbakanından açıklama

Baas rejiminin Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali, sosyal medya hesabından yayınladığı video mesajında, yeni bir yönetimin halk tarafından seçileceğini belirtti. Ayrıca kamu mallarına zarar verilmemesi çağrısında bulundu. Celali, "Yeni yönetime her türlü desteği vermeye hazırız" ifadesini kullanarak, eski rejim unsurlarının muhalefetle uzlaşma arayışına girdiğini duyurdu.

Heyet Tahrir Şam Lideri Ahmet eş-Şera'nın açıklaması

Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ahmed eş-Şera (Ebu Muhammed el-Culani), kamu kurumlarının eski Başbakanın gözetiminde kalacağını belirtti. Bu açıklama, geçiş sürecinin şiddetten uzak tutulması amacını taşıyordu.