İzmir'de yıllardır böbrek yetmezliği nedeniyle nakil bekleyen Tansu Hatipoğlu (41) ve Tuğçe Saygı (50), aynı kadavradan yapılan böbrek nakilleriyle yeni bir hayata adım attı.
Tansu Hatipoğlu, 2007 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yüzbaşı rütbesiyle görev yaparken böbrek rahatsızlığı yaşamaya başladı. Tedavi süreçlerine rağmen, 10 yıl sonra böbrek fonksiyonları tamamen durdu ve malulen emekli oldu. 7 yıl süren diyaliz tedavisinin ardından, eşi donör olma isteğini dile getirdi ancak etik kurul, henüz anne olmaması nedeniyle bu isteği reddetti.
Tuğçe Saygı, genç yaşta karaciğer yetmezliği tanısı almış ve 1994'te Almanya’da kadavradan karaciğer nakli olmuştu. Ancak 2019’da böbrek yetmezliği tespit edildi ve diyaliz tedavisine başlamak zorunda kaldı. Mart ayında İzmir’deki bir hastanede böbrek nakli olan Saygı, ne yazık ki vücudunun kadavradan alınan böbreği reddetmesi üzerine yeniden diyaliz tedavisine dönmek zorunda kaldı.
Her iki hasta, İzmir’deki özel bir hastanenin organ bekleme listesine alındı ve bekledikleri sevindirici haber 17 Eylül’de geldi. Aynı kadavradan yapılan böbrek nakilleriyle Tansu Hatipoğlu ve Tuğçe Saygı, sağlığına kavuştu. Bu başarı, organ bağışının hayat kurtarıcı önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
İzmir’de gerçekleştirilen başarılı böbrek nakilleri, hayat kurtaran bir umut ışığı oldu. Tansu Hatipoğlu ve Tuğçe Saygı, aynı kadavradan yapılan nakil sayesinde yeni bir yaşam sürecine adım attılar.
Hastanede basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, kendisinin ve Saygı’nın böbrek kardeşi olduklarını vurgulayarak organ bağışının hayati önemine dikkat çekti. Hatipoğlu, "Kadavradan böbrek nakli ülkemizde maalesef çok yaygın değil. Hastaların ortalama yaşam ömürleri 6 yıl civarında diyalizle. Bu sürede insanlar hayatlarını kaybedebiliyorlar. Kadavradan böbrek nakli ülkemizde gerçekten kan bağışı gibi olmalı. Özellikle kan bağışı nasıl Kızılay tarafından teşvik ediliyorsa, bence kadavradan nakiller de teşvik edilmeli. Ne kadar artış olursa o kadar can kurtulacak." ifadelerini kullandı.
Tuğçe Saygı ise, bir karaciğer naklinin ardından ikinci kez böbrek nakli geçirdiği için kendini yeni bir hayata başlamış gibi hissettiğini söyledi. Zor günler geçirdiğini belirten Saygı,"Hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Organ bekleyen diğer hastalarınıza umut olmak amacıyla, kadavra bağışının desteklenmesini ben de çok istiyorum. Gerçekten yaşama dair bir umut oluyor insanlara." dedi.
Nakilleri gerçekleştiren ekipte yer alan Uzman Doktor Işık Özgü, kadavradan yapılan organ bağışlarının artmasının, birçok hastanın aynı sevinci yaşamasını sağlayacağını vurguladı.