Olumlu eleştirilere ve düşük etiket fiyatlarına rağmen Batılı tüccarlar henüz Çin'in elektrikli araçlarını perakende piyasasına sürmediler.
Çin'in otomotiv endüstrisi, son on yılda temel Batı klonlarının üretilmesinden dünyanın en iyi arabalarının üretilmesine kadar geniş bir yelpazede üretim yapıyor.
Ancak Çin otomobilleri Avrupa'da alıcı bulmakta zorlanıyor. Birçoğu Çin'in elektrikli araçları olan ithal arabalar Avrupa limanlarında birikiyor ve bazıları liman otoparklarında 18 aya kadar zaman harcıyor.
Çin, pek çok Batılı tarafından şüpheyle karşılanıyor ve Çin'in otomobil üreticileri, Avrupa otomobillerinin hem onaylanmış hem de yasa dışı klonlarını üretme konusundaki son mirası nedeniyle benzer şekilde engelleniyor.
Çin'in Volvo, Lotus ve MG gibi markaları stratejik olarak satın alması , ona aynı zamanda saygı duyulan ve daha da önemlisi dünyadaki en iyi mühendislik bilgilerinden bazılarına sahip mevcut markaları da kazandırdı.
Ancak Çinli otomobil üreticileri Batılı markaları satın aldıktan sonra bile BMW, Porsche, Ferrari ve Ford gibi markaların mevcut müşterilerinin sadakatini satın alamadıklarını kanıtladılar. Bu alıcılar için markanın bilinen güvenilirlik ve hatta motor sporlarındaki başarı gibi şeyler açısından geçmişi, Japonlar gibi Çinli üreticilerin zaman içinde oluşturması gereken bir şey.
ZORLU TİCARET ORTAMI
Çin'in Avrupa ya da ABD'ye göre fiyat avantajı var. Ölçek ekonomileri, nakliye bağlantıları ve ucuz işgücü, Çin arabalarının hem üretiminin hem de satın alınmasının daha ucuz olduğu anlamına geliyor.
Ancak birçok ülkede yüksek ithalat tarifelerine tabidirler. AB şu anda getirilen her araca %10'luk bir ithalat vergisi uyguluyor. ABD'de ise Çin'den yapılan araba ithalatı %27,5'lik bir gümrük vergisine tabi.
Ancak AB ve ABD’nin yükselen bu Çin trendine karşı vergi oranlarını arttırmayı planladığı öne sürülüyor. (İstiklal Gazetesi)
