HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir'in 5816 sayılı Atatürk'ü Koruma Kanunu'nun kaldırılmasına yönelik yaptığı konuşma sonrasında konuyla ilgili tartışmalar daha da alevlendi. 

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Şahzade Demir, TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, "5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkını kısıtladığı gerekçesiyle uzun süredir tartışılmaktadır. Bu kanunun uygulanmasında, eleştiri ile hakaret arasındaki ayrım gözetilmeden bireylerin yargılanması ve cezalandırılması mağduriyetlere yol açmaktadır." İfadelerini kullanarak sözlerini şu satırlarla sürdürmüştü: 


"İfade hürriyeti, medeni toplumlarda temel hürriyetlerden biridir. İnsanların fikirlerini özgürce ifade edebilmesi, yalnızca bireysel hak ve hürriyetlerin korunması için değil, aynı zamanda toplumun ilerlemesi için de elzemdir. Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler, ifade hürriyetini koruma altına almış ve bu hürriyetlerin keyfi şekilde kısıtlanmaması gerektiğini vurgulamıştır. Türkiye, bu sözleşmelere taraf bir ülke olarak, bireylerin düşüncelerini ifade etme hakkını teminat altına almakla yükümlüdür.5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkını kısıtladığı gerekçesiyle uzun süredir tartışılmaktadır. Bu kanunun uygulanmasında, eleştiri ile hakaret arasındaki ayrım gözetilmeden bireylerin yargılanması ve cezalandırılması mağduriyetlere yol açmaktadır. Hukuk, insanları ‘ideolojik terbiye’ etme aracı olarak değil, özgür düşüncenin ve farklı bakış açılarının güvencesi olarak işlev görmelidir.Tarih, eleştirel bir yaklaşımla incelenebilen, öğrenilebilen ve bireylerin yüzleşebildiği bir alan olmalıdır. Hakaret içermeyen fikirlerin ve eleştirilerin takibata uğraması, toplumda 'tek tip insan' yetiştirme anlayışının tezahürüdür. Böylesi bir durum hem bireylerin düşünsel özgürlüğünü hem de toplumsal ilerlemeyi baltalar.Hâlihazırda TCK'nın 130'uncu maddesinde düzenlenmiş olan ve ölmüş bir kimsenin hatırasına hakaret edilmesine hapis ve adlî para cezası öngören kanunun varlığı ayrıca başka bir kanuni düzenlemeye; hele hele kişiye özel olarak düzenlenmiş bir kanuna ihtiyaç bırakmamaktadır."

ÜMİT ÖZDAĞ'DAN HÜDA PAR'A YANIT 

HÜDA PAR'dan yapılan bu açıklama sonrasında Şahzade Demir'e Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'dan yanıt geldi. Özdağ açıklamasında sert bir dille Şahzade Demir'i elleştirdi.

Ümit Özdağ sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda;

'Doğru, İstiklal Harbimizi gerçekleştirerek ve Türkiye Cumhuriyetini kurarak, Şeyh Sait ve Seyit Rıza gibi emperyalizmin uşaklarını asarak, 1000 senedir devam eden Haçlı Seferlerinin sonuncusunu Akdeniz’e dökerek bir çok şerefsizi ağır şekilde mağdur ettik, etmeye devam edeceğiz.' Ifadelerini kullandı. 

DİĞER BİR TEPKİ DE MUHARREM İNCE'DEN GELDİ

HÜDAPAR'dan gelen bu açıklamaya bir tepki de Muharrem İnce'den geldi. İnce, X hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Atatürk Koruma Kanunu, Atatürk’ü korumak için getirilmedi dangalak! Atatürk’e saldırmayı aklından geçirenleri, Atatürk sevdalılarından korumak için getirildi. Kaldırılırsa belanı bulursun."

YAŞANAN BU GELİŞMELER MUHAMMED FIRAT KAPTAN OLAYINI AKLA GETİRDİ

Hatay’da sokak röportajında “Atatürk’ü sevmiyorum. Anti kemalistim.” diyen Muhammed Fırat Kaptan isimli vatandaş, sosyal medyada gelen tepkiler sonrası gözaltına alınıp tutuklanarak Kilis cezaevine gönderilmişti. Kaptan'ın bu açıklamasının ifade özgürlüğü olduğu yönünde açıklamalar da yapılmıştı.

Editör: Zafer ÇEBİ