HDP’nin kağıt üzerinde kapatılması demek, altı milyon kişi ve oyunda kapatılması ve kontrol altına alınması anlamına gelmemektedir. Aksine, bu altı milyon kişinin daha bir kırgın, kızgın, hırçın ve küskün bir haleti ruhiye altına alınması, mevcut kaotik ortamın daha bir kaşınması ve kışkırtılması anlamı taşımaktadır.
Öyle hafızamızı çokca zorlamaya gerek yok. Daha üç beş yıl evveline kadar çözümü HDP ile ilişki kurmakta arayan akp, bugün, HDP'yi kapatmayı çözüm olarak piyasaya sunmaktadır. Dünkü çözüm arayaşınızın sonuç ve getirisi hanenize ne kattıysa, HDP'yi kapatma girişiminizin akibetide bundan farklı olmayacaktır.
HDP'nin kağıt üzerinde kapatılması demek, altı milyon kişi ve oyunda kapatılması ve kontrol altına alınması anlamına gelmemektedir. Aksine, bu altı milyon kişinin daha bir kırgın, kızgın, hırçın ve küskün bir haleti ruhiye altına alınması, mevcut kaotik ortamın daha bir kaşınması ve kışkırtılması anlamı taşımaktadır.
Bu anlamda MHP'nin basit bir taşeron pozisyonuna indirgenmiş olması da, nitelikli ülkücülerin hazmetme, sindirme ve içselleştirme sorununu doğuracağı hesapların dışında tutulmuştur. Oysa bu hal dimyattaki pirinç ve eldeki bulgur mottosunun en can alıcı örneğini teşkil etmektedir.
HDP seçmeninin son derece radikal ve aynı derecede politize olmuş bir seçmen kitlesi olması hasebiyle, alacakları tavır, her iki haldede cari olacağından kimselerin kuşkusu olmasın. Buradaki amacın Millet ittifakının orta yerine pimi çekilmiş bir el bombası bırakmak ise, bunu göremeyen ve buna göre mantıklı, akılcı ve cürretkar bir tavır takınamayan Millet ittifakına veyl olsun.
HDP'yi kapatmak ve Milletvekillerinin fezlekelerini Meclise sunarak daha gergin, keskin ve kesif ortamı çekilmez hale getirmek ne akp, ne mhp ve nede hiç kimselerin hanesine puan getireceği bir eylem ve davranış değildir.
Herhangi bir kazanım getirmesi bir kenara zerre kadar inandırıcılıkta barındırmamaktadır. HDP ve onun politik tavır ve tutumunu sadece kendi politik çıkarları için truva atı muamelesi yapan akp ve mhp tüm kredibilitesini yitirmiş, bu anlamda atacakları her adımın kendi ayaklarına dolanacağını hesap edemiyor oluşları ayrıca dikkate değer bir durumdur.
HDP ve onun politik tavrının pkk'nın tavır ve direktiflerinden azade olmadığı, bugünün bilgisi değildir. İlk isimlerinden bugün ki isimlerine varıncaya kadar kurulmuş tüm partilerinin pkk'nın gölgesi ve onayı dahilinde kurulduğuda sıradan bilgiler arasındadır.
Durumun bu kadar aleni olduğu sürecin orta yerinde, ABD'yi yeniden keşfetmiş kaşif moduna bürünmüş olmak alaycıl bir komedi ve ucuz bir trajedidir.
Ülkenin büyük çoğunluğunun bilmekten öte kanıksadığı bir gerçek varki; tavır ve tutumunu cumhur ittifakından yana kullanmış bir HDP'nin bırakın bugün ki muameleyi tabi tutulması, baş üzerinde taşınacağına dair kimsenin kuşkusu bulunmamaktadır.
Fotoğraf, bu kadar çıplak ve absürd bir erotizm barındırıyorken, bu absürd ve ahlaka muğayir resmi görememiş bir Millet ittifakını düşünmek dahi istemiyorum. Fotoğrafı bütün çıplaklığı ve pisliği ile görmüş olmayı ve akabinde gördüm deyip bütün varlığını masaya süremeyen Millet ittifakı, bir yirmibeş yılı daha vesayet altında kalmayı hak eden ittifaktır.
Şirazesi kaymış, eline aldığı herşeyi yüzüne ve gözüne bulaştıran, sahicilik ve saygınlığa dair müflis cumhur ittifakı, dokunsan yıkılacak durumdayken risk alamayan, fotoğrafı ve olanları doğru okuyamayan ve bütün bunların sonucunda doğru bir hamleyle yıkılmaya yüz tutmuş bu ittifakı yerle yeksan edemeyen bir muhalefet, utanç dolu geçmişin ve kaybedilmiş geleceğin ortağıdırlar.
Sağlam bir duruş ve buradan taviz verilmeden atılacak her adım Millet ittifakı hanesine değer olarak dönüşeceğinden kimselerin kuşkusu olmamalıdır.
Koca yirmi yıl heba edilmiştir. Ülke, maddi manevi tüm kazanım ve enerjisini bir avuç zümrenin iştahını tatmin etmek üzere seferber etmiş olma bahtsızlığına bir an evvel son vermeli ve bu anlamda hakkı, hukuku, insan onur ve şerefini önceleyen bir siyasi tavrı ivedilikle sahaya sürmelidir.
Millet ittifakı da, bahsini yaptığımız insan onur ve şerefini önceleyen, önemseyen ve ne pahasına olursa olsun sahaya sürmeye azami hassasiyet göstermelidir. Zira ülkenin başkaca çıkış yolu yoktur.