Âile bakanliği ya da siyasi intihar...
Sayın Âile Bakanı büyük tepki çekti ama aldıran yok!.. Seçimler öncesi Ak Parti için bundan daha beter bir OY DÜŞÜRÜCÜ bulabilene aşk olsun...
Gazete haberlerinden derleyerek anlatayım: Feminizm, kadına şiddet argümanını âile bütünlüğüne karşı silah olarak kullanarak devlet kurumlarında geniş nüfuz alanı buldu. Biz sussak da rakamlar susmuyor:
Son 10 yılda 1,2 milyon âilenin yıkıldığı, boşanma oranlarının doğum oranlarını geçtiği, evlilik ve ilk çocuk doğurma yaşının 30 ila 40’lara kaydığı, çocuk nüfus oranının 1970’lerden bu yana en düşük seviyeye gerilediği Türkiye’de âileyi çatırdatan anlayışın kendisini Âile Bakanlığı çatısı altında bariz şekilde gösterdiği malûmâlileridir...
Hálâ bu kadıncağızın görevde tutulması SİYASİ BİR İNTİHAR...
Bir gazetemizde çıkan haber bu siyasi intiharın son perdesi adeta...
“Türkiye’de Kadına Yönelik Âile İçi Şiddet” raporunun 189’uncu sayfasında, “Araştırma sonuçları, hem kadınlar hem de toplum tarafından en güvenli ortam olarak düşünülen âilenin aslında kadınlar için güvenli bir ortam olmadığını göstermektedir” ifadelerine yer verildiği belirlendi. Âile düşmanlığının kadına şiddet kılıfı altında sergilendiği raporda ayrıca,
“Kadınların âile içinde maruz kaldıkları şiddet değerlendirildiğinde 10 kadından 4’ünün birlikte yaşadıkları erkekler tarafından şiddete mâruz kalmaları, âile ortamının kadınlar için onların yaşam haklarını zaman zaman tehdit edecebilecek bir kurum haline dönüştüğünü göstermektedir” sözlerinin sarf edildiği saptandı.”
Hálâ irkilmediniz mi? Siz hálâ tehlikenin farkında değil misiniz? Size bunları yaptıran nedir? Açlıktan nefesi kokan zavallı vatandaş, o benzi solmuş yüzüne bakmadan her ortamda sizi bunun için mi savundu, âilesini yıkın, geleceğini karartın diye mi sizi seçti?
Gazetenin haberine devam edelim:
Âile Bakanlığı yelpazesi altında hazırlanan ve “Âile kadınlar için güvenli ortam değildir” şeklindeki skandal raporun doğrultusunda atılan adımlar kadınların canlarına, âilenin ise varlığına tehdit oluşturdu.
Türkiye’de son 10 yılda boşanmalar yüzde 70 arttı, 10 yılda 1,2 milyon çift boşandı. 10 yılda ilk evlenme yaşı kadınlarda 22.2’den 24.6’ya, erkeklerde 25,5’ten 27,7’ye yükseldi. Çocukların Türkiye nüfusuna oranı: 10 yıl önce % 30 olan oran 2017’de % 28,3’e düştü. (.....) 2017’de boşanma oranları evlenme oranlarını geride bıraktı.
Kadınlara yönelik şiddeti önleme amacıyla 2012 yılında çıkarılan 6284 sayılı kanundan sonra patlayan kadın cinayetleri 2011’de 121 iken 2013’te 237’ye, 2015’te 303’e, 2017’de 409’a tırmandı..
Başka söze hacet var mı muhterem okurum ve ey ricál-i devlet?
* * *
Geçen gün, üstad Mehmet Şevket Eygi Diyanetteki feministlere seslendi. Genelevlerdeki bahtsız kadınlara neden bakmıyorlar, neden feminist geçinip bu kadınların seks kölesi olarak alınıp satılmasına seyirci kalıyorlar dedi... Duyan oldu mu?
Yoksa duymamak için kulaklarına pamuk mu tıkadılar?
Birgün başka bir yerlerine pamuk tıkılacak, sonra kabir ve hesap.. Bugün kulağına pamuk tıkayan o zaman ağzını açıp konuşmaya çalışacak ama azaları konuşacak dili yerine...
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN...