Müslümanlar her geçen gün İslam’ın emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınmada büyük zaafiyetler yaşamaktadır. İbadetler azaldığı gibi günahlar aleni işlenmekte en acısı da büyük günahlar meşrulaştırılarak imansızlığa yol açmaktadır.

Müslümanlar her geçen gün İslam'ın emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınmada büyük zaafiyetler yaşamaktadır.

İbadetler azaldığı gibi günahlar aleni işlenmekte en acısı da büyük günahlar meşrulaştırılarak imansızlığa yol açmaktadır.

Yaşanan bu vahim durumun ahir zaman fitnelerinden olup olmadığını hep düşünmüşümdür; çünkü, başka izahını bulamıyorum.

'Ahir Zaman Fitnesi' ile ilgili yaptığım araştırmalarda birçok dikkat çeken hususla karşı karşıya kaldım.

Bunları görünce düşüncelerimin yersiz olmadığı kanaatine vardım. Fitne, Kur'an-ı Kerim'de bela, musibet, şiddet ve imtihan manasında kullanılmaktadır.

Ahir Zaman Fitnesi ile ilgili çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgilerin tarafımdan değerlendirmesi yapılmıştır.

Amacım, fitne ateşinin üzerine körükle gitmek değil; 'Ahir Zaman Fitnesi' ile ilgili edindiğim bilgileri paylaşarak bu fitnelere karşı Müslüman kardeşlerimin dikkatli olmaları ve neler yapmaları gerektiği konusunda ikaz vazifemi yerine getirmeye çalışmaktır.

Ahir Zaman Fitnesi ile ilgili çok açıklama olmasına rağmen iki husus üzerinde duracağım.

Birincisi İMAN:

Ahir zamanda en çok tehlikeye giren imanın esasları olacaktır. Azılı İslam düşmanlarının saldırıları doğrudan Kur'an'a ve iman esaslarına yöneliktir.

İmanı korumak çok çok zorlaşacak. İman esaslarına yönelik saldırıların esas amacı, Müslümanları İslam'dan çıkararak mü'inler arasındaki birlik ve beraberliği ortadan kaldırılmaktır.

Dünya hayatında bir insanın başına gelebilecek en büyük FELAKET imansız olarak bu dünyadan gitmesidir.

İman; Allah(cc)'ın bir olduğuna, Allah(c.c.)'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammet(sav)'in Allah(cc)'ın kulu ve resulü olduğuna ve getirdiklerinin tamamına inanmakla vücut bulur.

Mesela, imanın altı şartından biri olan 'KADERİ' inkar bil ittifak imanın yok olması sonucuna yol açmaktadır.

İmana yönelik saldırıların bir kısmı aleni olmakla birlikte çoğu sinsi ve tehlikeli boyutlardadır.

İkincisi ise GİYİNİK ÇIPLAKLIK:

'Giyinik Çıplaklıkla' ilgili Hadisi Şerifi bilmeme rağmen 'Ahir Zaman Fitnesi' içinde yer aldığını bilmiyordum.

Cahiliye dönemindeki açık saçıklığın, ümmetin sonunda da olacağını belirten Efendimiz(s.a.v.); bir gün Medine'de sabah namazı vaktinde endişeyle-heyecanla uyanmış:

'Dünyada nice giyinmiş kadınlar vardır, ahirette çıplaktırlar' (Buhari, Sahih, VIII, 90; İbn Mace, Sünen, II, 1326)buyurmuştur.

Efendimiz(s.a.v.), dünyanın sonunda ve ümmetin sonlarında, İslam kadınlarının dünyada giyinik oldukları halde İslami tarzda giyinmedikleri, bazı yerlerini açtıkları, şeffaf ve dar giyindikleri için açık olduklarını ve açıklıklarının cezasını göreceklerini buyurmuşlardır.

-Peygamber Efendimiz(s.a.v.)'in tarif ettiği ve lanetlediği 'Giyinik Çıplaklık' durumu bugün yaşanmakta mıdır?

Yaşanmakta hem de en ileri derecede!

Çok acı ama örtünmenin yozlaşması ile beraber utanma da ortadan kalkmıştır. Sokakta, parkta, pazarda hemen hemen her yerde Müslüman kadın ve kıza yakışmayan davranışları görmekteyiz.

Bunun yanında çıplaklık Müslüman bir toplumun sınırlarının çok ötesini aşmış imana zarar verecek boyuta ulaşmıştır.

Tarif edilen 'Ahir Zaman Fitnesi' nin yaşanacağı devirde olacak olanlar bugün itibariyle açık ve net olarak görülmektedir.

Ahir Zaman Fitnelerinin yoğun olarak yaşandığı bir zamanda yaşıyoruz. Bu fitne dönemlerinde bir Müslümanın neler yapması gerektiği ile ilgili Efendimiz(s.a.v.);

'O zamanlar Müslümanların da cemaatleri ve bunların önderleri olacak. Bunlar bozulmaya, fesada karşı mücadele edeceklerdir. Durum daha kötüye gider de Müslüman kendisine yol gösterici bir imam bulamaz, cemaat ve imam olmazsa böyle bir zamanda toplum içinde olmamayı, bozulan topluma karışmamayı' buyurmaktadır.

İslam ve tasavvuf düşmanı bazı kesimlerce özellikle Ehli Sünnet ve Nakşi Tarikat temelli cemaatlere karşı sürekli insaftan uzak bir karalama, itibarsızlaştırma kampanyası yürütülmektedir.

Şunu bilsinler ki, Ehli Sünnet İslami Cemaatler istikametini bozmadıkları sürece hiçbir güç onlara zarar vermez; çünkü Allah(c.c.)'ın yardımı onlarladır. Bu İslam düşmanlarının kara propagandalarının etkisine kapılıp Allah(c.c.)'ın dostlarının karşısında olmayınız.

Bugün gerek İslam'ı derinlemesine yaşamak ve gerekse fitneden korunmak için Ehli Sünnet İslami Cemaat içinde bulunmak elzem olmanın ötesinde zorunluluk halini almıştır.

Hiçbir dünyevi kaygı ve korku sizi İslami Cemaatlerden uzaklaştırmasın hele hele düşmanlık mı, asla!