Ah Şu İletişim ve İlişki Sorunları ....
Tekrar Merhabalar...
Her insan farklıdır ama insanların kurdukları ilişkiler belirli
kalıplar içerisindedir.
İlk olarak, en çok zarar veren ilişki tiplerinden
birisi, "rekabetçi" ilişkilerdir. Rekabetçi
ilişkilere dışarıdan baktığımız zaman, pek anlayamayabiliriz.
Dışarıdan birbirini seven iki insan gibi görünüyorlardır. Fakat
işin aslı böyle değildir. Böyle ilişkilerde taraflar birbirini
kıskanabilir. Başarılarından mutluluk duymak yerine, karşı tarafın
kendi içinde bir eziklik, kompleks hisseder. Diyelim ki karşı taraf
ortaya bir başarı koydu, öbür taraf hemen mutsuz olur. "Ben neden
başarılı olamıyor? O nasıl bunu başarabilir?" diye serzenişlerde
bulunurlar. Bu bazende karşı tarafın başarısını küçümseme olarak ta
dışa vurulabilir. "Sen ne yaptın ki? Kim olsa bunu başarırdı
zaten." diyebilirler. Böyle ilişkilerde insanlar birbirini seviyor
gibi dursalar da, aslında birbirine zarar verirler.
İkinci olarak, ne seninle ne sensiz
ilişkisidir. Bu ilişkilerde çiftler, bir aradayken
birbirlerine yapmadıkları şey kalmaz. Fiziksel zarar verirler,
söylenen sözlerle zarar verirler. Sonrasında bir ayrılık gelir, bir
birilerine katlanamadıklarını nefret duyduklarını söyleyip
ayrılırlar. Üstünden belki 24 saat geçmeden, tekrar bir araya
gelirler. Birbirlerinin yokluklarına dayanamazlar. Böyle olunca bu
bir kısır döngüye dönüşüp, sıklıkla ayrılıp, sıklıkla barışırlar.
Böyle ilişkilerde insanların bireysel anlamda bir takım sıkıntıları
vardır. Bu kısır döngüye kapılınca çiftlere büyük zararlar vermeye
başlar.
Üçüncü olarak, taraflardan birinin aşırı fedakar
olduğu ilişki tipi vardır. Bu ilişkilerde taraflardan
biri aşırı fedakardır. Kendini bütün varlığıyla ortaya koyar.
Eşinin isteklerini hiçbir zaman "hayır" demez. Bütün sorunları,
bütün istekleri hep alttan almak zorunda hisseder. Fakat karşı
taraf, çoğu zaman bunun farkında değildir. O istemeye, kızmaya,
sorun çıkartmaya devam eder. Öbür tarafında bütün çabası onu mutlu
etmek üzerine kurulmuştur. Sonunda fedakar olan taraf çok fazla
kaygı yaşayama başlar. Çok fazla depresif duyguların içine girer.
Fakat karşı taraf yine bununda farkında değildir. Bir ilişkide
fedakarlık, karşı tarafın bunu değerini bildiği zaman
değerlidir.
Dördüncü olarak, bitmiş ama hala devam eden
ilişkilerdir. Bu ilişkide kişiler, birbirlerine artık bir
yakınlık hissetmiyorlardır. Duygusallık, yakınlık, tutku, sevgi,
aşk tamamen bitmiştir. İlişki ölmüştür ama taraflar bunun farkında
değillerdir. Beraber birşeyler yapabilirler, birbirlerini
aldatmayabilirler, birbirlerinden nefret etmeyebilirler ama
ilişkide o yakınlık kalmamıştır, bitmiştir. Böyle ilişkilerde
insanlar, ayrılmaya yönelik bir cesaretleri olmaz. O duygusal
olarak bitmiş ilişkinin sağladığı rahatlığı terketmek
istemiyolardır. Bu ilişkiler için "bitmiş ama okeye dönüyolar"
diyebiliriz.
Beşinci olarakta, "birlikte büyüme"
ilişkisi diyebiliriz. Böyle ilişki içerisindeki
insan, kendisini değerli hisseder, karşı tarafa hem duygusal
anlamda hemde zihinsel anlamda destekler. Bu değer hissi, karşı
taraf hep ona verir. Sözleriyle, bakışlarıyla, davranışlarıyla...
Böyle ilişki içerisindeki insanlar, sorunlarını rahatlıkla
tartışır. Ve o ortaya konan sorunlar tartışılırken insanlar
birbirini aşağılamaz, küçümsemez. Her sorun çözüldükten sonra
ilişki, bir üst seviyeye çıkar. Daha olgunlaşır, daha güzel bir hal
alır. Böyle ilişkilerde güven problemi pek yaşanmaz. Güven
problemini baştan halletmişlerdir. Yerli yersiz sebepsiz
kıskançlıklar ortaya çıkmaz.
Eğer böyle bir ilişkimiz varsa, kendimizi şanslı sayabilir ve
ilişkimize sahip çıkmamız gerekir. Umarım herkesin 5. türden bir
ilişkisi olur.
Sağlıcakla kalın :)