Adı Putin soyadı Felaket olan tek adam yine dünyayı cehenneme çevirdi.  Bir bakın Allah aşkına 21. asırda Avrupa’nın göbeğinde bütün dünyanın gözü önünde resmen bir ülke işgal ediliyor.

Adı Putin soyadı Felaket olan tek adam yine dünyayı cehenneme çevirdi. Bir bakın Allah aşkına 21. asırda Avrupa'nın göbeğinde bütün dünyanın gözü önünde resmen bir ülke işgal ediliyor. Yakılıyor, yıkılıyor, tahrip ediliyor. Gücü ele geçiren tek adamın verdiği kararla insanlar ölüyor, bağımsız bir ülkenin ekonomik kaynakları yok ediliyor, seri cinayetler işleniyor ve bütün bu zulmü ve zalimliği boş gözlerle izleyen dünya olayları, durumları bir büyük suskunlukla seyrediyor. Yaptırım tehditleri, cılız kınama sesleri, küçük çaplı savaşa hayır protestoları. Şu bir büyük gerçek ki 'savaşa hayır', demekle savaş önlenmez.

Ne diyor yeni Rus Çarı Putin; "Ukrayna diye bir ülke yoktu. Ukrayna, Lenin'in eseridir ve varlığını komünizme borçludur. Sovyetler dağılırken komünizm bitti denildi, ama asıl şimdi bitiyor." Vay be! Bir kişi, tek bir kişi, bağımsız bir ülkeyi bir kalemde yok sayıyor ve Ukrayna havadan, karadan ve denizden abluka altına alınarak bombalanıyor. Bağımsız bir ülkenin başkenti Kiev'e giren Rus askerleri, sokak ortasında insanları katlediyor. Direnmeye çalışıyor Ukraynalı; ama nafile tek adamın arkasına aldığı güç öylesine büyük ki… Putin, "diplomatik çözüme" hazırız; ancak ülkemizin çıkarları müzakere edilemez. Neymiş ülkesinin çıkarı bağımsız bir ülkeyi istila ve ilhak etmek… Güçlü ya güçsüzü ezmeyi bir hak olarak görüyor ve telakki ediyor.

Önce Kırım, şimdi Ukrayna… Tek adam Putin, 18 Mart 2014 tarihinde Kırım'ı Rusya'ya ilhak ettiği zaman 'Kırım bizim ortak mirasımız, bizi yaptırımlarla tehdit ediyorlar. Politikalarımızı uyguladığımız için bizi köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Ama her şeyin bir sınırı var!" Bugün, Putin aynı şeyleri Ukrayna için söylüyor. Peki; işgal, istila ve ilhak Ukrayna ile sınırlı kalacak mı?

Dedim yine diyorum tek adam demek; tek karar demek, tek hüküm demek… Canım neyi isterse onu yaparım demek… Tek adam demek ülkesi için, çevresi için diğer ülkeler için de felaket demek…

Şimdi bana 'Afganistan'da onlarca yıl kan döken, Irak'ı yakan, yıkan, yağmalayan, vatanı ve namusu için direnenleri Ebu Garip hapishanesine doldurarak işkencenin katmerlisini uygulayan, Libya'yı yerle bir eden, Suriye'yi bölen parçalayan, insanlarını mülteci durumuna düşüren de mi tek adamdı?' diye soranlarınız olacak. Hatta dahası Libya'ya niçin NATO müdahale etti diyenleriniz olacak. Haklısınız o ülkeleri böylesine kasıp kavuranlar tek adam değildi onları böylesine yok sayanlar da emperyalist güçlerdi. Benzer olmasalar da çıkar odağında birleşen emperyalistlerin yaptıkları ile tek adamlığın sahnelediği vahşetle aynı. Zulmümün vatanı yoktur. Zulüm, Filistin'de de zulümdür Arakanda da. Bir bakın Çin'e; adamlar Rusya'nın vahşetini kınamayı bir tarafa bırakın nerede ise orada işlenen cinayetlere alkış tutacaklar. Niye? Çünkü kendilerinin yüzü karadan da kara… Bugün Ukrayna'da yapılan zulmün ve alçaklığın mislini istila, işgal ve ilhak ettikleri Doğu Türkistan'da yapmadılar mı? Yapmaya devam etmiyorlar mı?

Ey akıl

Ey iz'an!

Ey vicdan!

Ey insan! Unutma ki senin savaşmak zorunda olduğun iki düşmanın var. Biri emperyalizm ve ona uşaklık edenler diğeri tek adam rejimleri.

Diyeceksin ki düşman kavi ben güçsüzüm. Ancak durum öyle değil, inanıyorum ki Rus halkının da bir büyük bölümü tek adamın uyguladığı bu zulme karşı. Ancak çaresiz. İşte bu çaresizlik zincirini kırmak gerekir. İnsan için, insanlık için, insanca yaşamak için insanlar birlik olmak zorunda ve mecburiyetindedir. Atalar, 'birlikten kuvvet doğar' demişler. Sen gücünün farkına varır ve onu harekete geçirirsen bugün aşılamaz dediğin çok dağların, ayaklarının altında nasıl eridiğini göreceksin. Yine unutma empati yapmaktan uzaklaştığın, zalime ve zulme boyun eğdiğin ve kabullendiğin ölçüde emperyalistlerin veya tek adamların ne zalimliği biter ne de zulmü sonlanır.