Gündem

Adana’da bir bebeğe daha topuk kanı verilmedi diye kayyum atandı, baba yaşananlara isyan etti

Adana'nın Yüreği ilçesinde yaşayan Harun Ceylan isimli vatandaşı bebeğine 7 aylık iken kayyum atandı. İstiklal Gazetesi'ne konuşan Harun Ceylan bebek 6 aylık iken ifadeye çağrıldıklarını 7 aylık iken kayyum atandığını belirterek yapılanın dayatma olduğunu söyledi. Süreçte eşinin üzüntüden sütünün kesildiğini söyleyen baba Ceylan "Kayyum kime atanır? Bir mala, derneğe, kuruma, belediye kayyum atanır. Benim oğluma rastgele bir kayyum atama yetkisini kim kendinde nasıl görebiliyor?" dedi

Abone Ol

Son günlerin en dikkat çeken konularında biri Adana'da dünyaya gelen bebekten topuk kanı aldırmayan ailenin 2.5 aylık bebeğe kayyum atanması oldu. Duyanların kulağına inanamadığı bu uygulamanın benzeri yine Adana’da ortaya çıktı. İstiklal Gazetesi'nin ulaştığı kayyum atanan çocuğun babası Harun Ceylan başın geçen süreci anlatarak yaşadığı duruma isyan etti.

Bebeklerinin topuk kanını vermedikleri için Adana Yüreğir'de Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu tarafından ifadelerinin alındığını bebek 6 aylık iken dava açıldığını 7 aylık iken kayyum atandığını belirten baba Harun Ceylan yaşanan süreçte eşinin psikolojisinin bozulduğu için sütten kesildiğinin bebeğini anne sütünden yoksun bir şekilde büyüdüğünü söyledi.

BABA YAŞANAN SÜRECİ ŞÖYLE ANLATTI...

“Bize topuk kanı aldırıp aldırmayacağımız konusu ve aşıları yaptırıp yaptırmayacağız Soruldu biz de ikisini de kabul etmiyoruz dedik. Gerek görmedik açıkçası. İlk başta aşı ve topuk kanı konusunda bir baskı yapılmadı. Yani doktor ne doktor ne hemşire. Bize aslında bu konuda bir bilgilendirme yapmadı. Açıkçası sadece “istiyor musunuz?” diye sordular Biz de ‘istemiyoruz’ dedik. Bunun akabinde daha sonradan işte evimize, sosyal hizmetlerden bir memur hanımefendi geldi. Sosyal Hizmetler tarafından gönderildi. Geldi evimize bir rapor tuttu, biz evde imza attırdı, kendisi gitti.

Adana'da topuk kanı alınmasına izin verilmeyen bebeğe kayyum atandı Adana'da topuk kanı alınmasına izin verilmeyen bebeğe kayyum atandı

“KAYYUM İÇİN İSİM VERMENİZ LAZIM. YOKSA RASTGELE BİR KAYYUM ATANACAK”

Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu tarafından aradılar. Dediler ki “Buyurun gelin bir ifade verin” diye. Gittik ifademizi verdi. Eşimle beraber neden topu kana aldırılmasına müsaade etmediğimizi dair bir ifade verdik. Bunun sonucunda da bir süre sonra kayyuma dair bir telefon geldi. Dediler ki acilen kayyum için isim vermeniz lazım. Yoksa rastgele bir kayyum atanacak. Yani bizi bir baskı altında tuttular.

“PSİKOLOJİK BASKIYA UĞRADIK, EŞİMİN SÜTÜ KESİLDİ”

Bu süre zarfında eşimin sütü kesildi. Çünkü biz hep psikolojik anlamda büyük bir baskı uyguladılar. Yani sürekli telefonla aranıyoruz. Yapacak mısınız, yapmayacak mısınız? Yani arada başka görüşmeler oldu, aramalara da oldu ve bize baskı kurdular. Ben yine dirayetli durdum eşim baskıyı kaldıramadı. Baskı nedeniyle eşim alt üst oldu. Aslında gelip çocuğu kimse elinden alamayacak, almaz ama bunun yolu gider, oraya kadar da gidecek. Çünkü farklı sebeplerle de olsa bunun Avrupa’da örnekleri var. Avrupa’da geçici olarak mesela baksın diye çocuklara el koyuyorlar LGBTL’li ailelere veriyorlar. İnsan bu haberleri görünce korkuyor.

“EŞİM SÜTTEN KESİLDİ, BEBEK MAMAYA BAĞLI OALRAK BÜYÜDÜ”

Benden daha fazla çocuğumuzu düşünüyorlarsa benim çocuğum 3 aylıkken eşimi üstü kesildi. O günden sonra anne sütüyle beslenmesi normal şartlarda bu çocuk 2 yaşına kadar belki de belki de 2 buçuk yaşına kadar annesi emzirecekti. Doğal beslenerek büyüyecekti. Çocuk kemik gelişimi sağlıklı açıdan büyümesi için anne sütünü içecekti. Fakat daha 3 aylıkken eşim sütten kesildi. Tamamen mamaya bağlı bir çocuk oldu. Şimdi bundan kaynaklı çocuğumda bir rahatsızlık olmuş olsaydı ben gidip kimseye dava açabilecek miyim? Bunlar benim çocuklarımı nasıl benden daha fazla nasıl düşünebilirler?

“ÇOCUKLARI DÜŞÜNÜYORLARSA SOKAK KÖPEKLERİN SALDIRDIĞI ÇOCUKLARI KORUSUNLAR”

Eğer ki çocukları düşündüklerini iddia ediyorlarsa sokaklarda çocuklar her gün parçalayan köpek köpeklerin her gün çocukları parçaladığı haberini görüyoruz. Niye o zaman bu çocukları gidip korumuyorlar. Ya da niye o köpeklere kayyum atamıyorlar? O köpeklerin sahiplerini niye kayyum atamıyorlar veya köpekleri savunan derneklere kayyum atamıyorlar. Dertleri çocuk ve insansa pandemi döneminde korku. Korku kapanma insanları sıkıştırıp zorla aşı yapmasına sebep olan yalan bilgileri yayan Mehmet Ceyhan'ı herkes gördü.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ UYARISI

Topuk kanını en çok savunan kurumlardan bir tanesi Türk Tabipleri Birliği. Türk Tabipleri Birliği, (TTB) Kars'ta çocuğuna kayyum atanan bir ailenin lehinde karar veren hakime dava açtı. Türk Tabipleri Birliği bunlar topuk kanını en çok isteyen kurumlardan bir tanesi. Türk tabipleri birliği, Türk Tabipler Birliği'nin kim olduğuna baktığımızda. TTB Avrupa'dan en çok fon olan LGBT çatı derneği Kaos GL ile ortak faaliyetler yürüten bir dernekten bir yapılanmadan bahsediyoruz. Bunlar sağlıkçı doktor olduğunu iddia ediyorlar. Ailenin ve toplumun temeline dinamit koyan ahlakın temeline dinamit koyan LGBT’li derneklerin ortak faaliyet yaptıklarından açık açık söylemekten çekinmiyor. Bu kurum şimdi bunlar bizim halkımızın maneviyatını temeline dinamit koyma çalışmaları yaparken benim oğlumun sağlığını düşünecek bunlar ben nasıl güveneceğim bunlara?

BENİM ÇOCUĞUM BELEDİYEMİ Kİ KAYYUM ATANIYOR?

Bebeğine kayyum atanan o diğer arkadaşın söylediği gibi benim çocuğum benim çocuğum belediyemi ki kayyum atansın. Kayyum kime atanır? Bir mala, derneğe, kuruma kayyum atanır bir belediye atanır. Veya bir yerde bir mal vardır, o mala atanır, idare edilmesi için. O mal kendi kendini idare edemiyor diye. O malını idare edilmesi lazım. Yani benim oğlum mal mı? Benim oğlum belediye mi? Benim oğlum dernek mi kayyum atansın benim oğluma. Yani benim oğluma rastgele bir kayyum atama yetkisini kim kendinde nasıl görebiliyor? Açıkçası sormak istediğim soru benim bebeğime kayyum atama yetkisini kim kendinde nasıl görebiliyor? Hangi hakla bunu kendinde görebiliyor. İşi kayyum atamaya kadar götürüyorlar. Bunu yaparak benim eşime lohusalık döneminde psikolojik baskı kurup eşimin gözyaşları dökmesine sebep olan insanlar var ve ben bunlara açamıyorum. Çünkü ortada bir şahıs yok, bir kurum var ve bu kurum bizimle uzaktan dövüşüyor. Yani karşımıza gelen bize yazılı bir şey gönderen de yok. Biz kime bunun hesabını soracağız?

“KİMSE BİZDEN DAHA FAZLA ÇOCUĞUMUZU DÜŞÜNEMEZ”

Gelinen noktada oğlum 9 aylık ve elhamdülillah sağlığı gayet yerinde. Biz oğlumuzu en güzel şekilde en olması gerektiği şekilde bakımını da yapıyoruz. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın. Kimse bizden daha fazla düşünemez. Oğlumuzu kayyum olarak da ben üçüncü yani akrabalık kan bağı olmayan birinin ismini verdim.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Diğer taraftan sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bizim liderimiz kendisi 3 tane çocuğa kadar yapın diye telkinlerde bulunuyor bizlere. Yani açıkçası ben yeni evli olan ve ilk çocuk sahibi olan bir genç olarak bir birey olarak Allah nasip ettiği kadar 4-5 tane yapmayı düşünüyorum. Ve üstesinden gelebileceğimiz kadar çocuk sahibi olmak isterim açıkçası. Fakat 2 hafta önce bir telefon aldım ve bu telefonda beni arayan kişi üçüncü çocuğunu yaptığıma ve çocuğuna topuk kanı aldırmak istemediği için kayyum atanacağını falan bahsetti. Ve dördüncü çocuğu artık yapmak istemediğini söyledi. Yani üçüncü çocukta pes etmiş artık. Yani bu psikolojik baskılardan dolayı.

“İNSANLARI KORKUTMAK İSTİYORLAR”

 Adana da diğer kayyum atanan kişi haberlerde gördük, ikinci çocuğun da kayyum atandı ve bu çocuk bu insan bu vatandaş nasıl üçüncü, dördüncü çocuğu düşünebilir? Yani bunlar insanları korkutmak istiyorlar. Tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi sahte bir algı oluşturularak istiyorlar.

DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK

ABD ve Avrupa’da topuk kanı uygulamasının bir zorunluluk olmadığını söyleyen baba Harun Ceylan yurt dışında iletişimde olduğu arkadaşlarıyla görüştüğünü doktorların sadece tavsiyede bulunduklarını yönünde bilgiler edindiği söyledi.

NEDEN TOPUK KANI ALINMASINA KARŞI?

 Bu konuda kafamda soru işaretleri, kuşkular var. Şaibeler var. Yakın zamanda Yenidoğan çetesini de duyduk. Bir şeyleri zorla yaptırmaya kalktıkları zaman bende ters tepiyor. Açıkçası ben de ben sorgulayan ve araştıran biriyim. ‘Bunu kabul et’ dedikleri zaman ben kabul edemiyorum. Araştırmayı ve sorgulamayı seven biriyim. Dolayısıyla ben kendi araştırdım. Topuk kanı yaptırdığım zamanda birtakım hastalıklara veya çocukta topuk kanını alırken yanlış bir uygulama yapıldığı takdirde kalıcı hasarlara da sebebiyet verebileceği yönünde endişelerim var.

“BU İŞ ELKOYMAYA KADAR GİDER”

Sadece bu benim kendi özgür iradem hür iradem, kimse bunu bana. Zorla baskıyla yaptıramaz, yaptırmıyorum diye de kayyum atanamaz atamalı, bugün kayyum atayan CHP’nin verdiği önergeyle yarın bir gün el koymaya kadar da götürebilir. Bu işle bunun önünü açacaklar bununla.

TOPLUMA ÇAĞRI

Gerekli kamu kamuoyu toplum tepkisi ortaya konulmazsa bunun sonucu oraya kadar gidecek. Yani Avrupa’da olduğu gibi çocukları çeşitli sebeplerle alıp rastgele ailelere atacaklar Allah muhafaza.

“EVLİLİK ÖNCESİ TESTLERDEN GEÇTİK”

Ayrıca bir de şu var, biz zaten evlenmeden önce bütün taramalar yaptırdık. Ne bende, ne işim de genetik bir hastalık söz konusu değil. Kaldı ki biz eşimle akraba bile değiliz. Eşim Kayserili ben de Urfa Siverekliyim. Bizim zaten akrabalık bağımız da yok. Yani uzaktan yakından alakamız da yok. Bizim genetik bir hastalığımız çok şükür yok. Akrabalıktan kaynaklı bir hastalık veya kalıcı bir hasar verme söz konusu değil zaten. Bizler de sağlıklıyız. Bütün taramalarda biz zaten geçtik. Evlenmeden önce yapılması gereken bütün testleri yaptık.

ÇOCUKLARIN SAĞLIKLARINI DÜŞÜNÜYORLARSA SMA’Lİ ÇOCUKLARA NEDEN KADERLERİNE TERK EDİYORLAR?

Bunun yanında yani eğer ki çocukların sağlıklarını düşünüyorlarsa SMA’lı çocuklara neden kaderlerine terk ediyorlar? SMA’lı çocukları gitsinler, sahiplensinler, o çocukları kayyum atasın var. Onların bütün sıkıntılarını gidermek adına bütün maddi ihtiyaçlarını karşılarlar. Niye onlar kaderine terk ediyorlar? Yani bugün topuk kanından SMA olduğu tespit edilse edildiğini söylüyorlar ama SMA olduktan sonra da kaderine terk ediyorlar. Bu insanları e gitsinler onları sahiplensinler."

ADANA PİLOT BÖLGE Mİ?

Topuk kanı vermediği için çocuğuna kayyum atanan baba Ceylan bu uygulamanın dünyada bir örneğinin olmadığını belirterek, bu konu hakkında bir araştırma yaptığını söyledi. Baba Harun Ceylan bebekle bebeklere kayyum atamasının Adana çevresinde yoğunlaştığının altını çizerek bunun nedeninin Adana’nın pilot bölge seçilmiş olabileceğini belirtti. Ceylan, Adana'da çok sayıda bebeğine kayyum atanan inşanın olduğunu belirtti.

Ayrıca Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde topuk kanı vermeyen bebeğin nüfus cüzdanı çıkarılmadığını iddia ederek bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

ÇOCUĞA KAYYUM ATANMASININ HUKUKİ GEREKÇELERİ NELERDİR?

Konu hakkında İstiklal'in sorularına cevap veren Avukat İdris Kara kayyum uygulamasını hukuki boyutuyla değerlendirdi.

İşte Avukat İdris Kara'nın kayyum uygulaması hakkında merak edilen sorular hakkındaki cevapları...

ÇOCUĞA KAYYUM ATANMASININ HUKUKİ GEREKÇELERİ NELERDİR?

Avukat Anne ve baba velayet yetkisine sahip olduğu için, çocuk adına karar vererek, aşı ve topuk kanı alınmasına karşı (çocuğu için hangisi faydalı veya gerekli ise) aşı veya topuk kanı uygulamasını kabul edebileceği gibi, çocuk için faydalı olmadığı veya zararlı olduğu düşüncesi ile itiraz hakkını kullanabilir. Bu durum Anayasa ve Türk Medeni Kanunu başta olmak üzere Türk hukuk sisteminde böyledir

KAYYUM ATAMASI NE ANLAMA GELİYOR?

Hukuk sistemimize göre bir bireye karşı aşı- topuk kanı gibi tıbbi müdahaleler ya bireyin kendisinin rızası yada yaşı ufak da gelişinin rızası ile olur. Bunun dışında ancak tıbbi müdahalenin kişinin hayatını tehlike nedeniyle gerekli olduğuna dair tıbbi bir tespit ve bilimsel rapor varsa, o zaman Hakim kararı ile tıbbi müdahale olabilir.

Uygulama da topuk kanı almak isteyen veya aşı yapmak isteyen görevli, önce çocuğun ailesi ile görüşüp, ret hakkı olduğunu söyleyerek, kişiyi buna razı etmeye çalışıyor.

AİLE TOPUK KANI ALDIRMAZSA SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?

Anne baba bu tıbbi müdahaleyi kabul etmezse sağlık görevlisi, sanki bir tespit ve rapor varmış gibi, kendi tuttuğu tutanak ve belgeleri mahkemeye sunup tıbbi müdahale için tedbir talep ediyor. Dosyayı inceleyen ve işi bilen hakimler istenen tedbir mevzuata uygun olmadığı için son zamanlarda red kararı vermeye başladı. Bunu gören görevliler ise, bu sefer taktik değiştirmeye başladı. şöyle ki; Savcılığa şikayet etseler, anne ve babanın aşı ve topuk kanı uygulamasına itiraz etmesi (anayasal bir hal olduğu için) suç değil.

Bu nedenle savcılık bunu uzlaşmaya gönderiyor. Uzlaşma aşamasında anne ve babanın fikri değişmeyeceğe için, burada (aslında hukuka aykırı olan ve anne ve babanın rızasını devre dışına bırakmak için) savcılık kayyım ataması talep ediyor.

Fakat bu kayyum bildiğimiz anlamda bir kayyumluk değil. Bu kayyımlık temsil kayyumluğu.

AİLE BU DURUMDA NE YAPMALI?

Kayyım atanan kişi, anne ve babanım kabul etmediği Aşı be topuk kanını uygulaması için imza versin ve anne baba devre dışı kalsın, çocuğa (aşı be topuk kanı uygulaması) tıbbi müdahalesi yapılsın diye getirilen bir uygulama.

BU UYGULAMA İLE ANNE BABANIN ÇOCUK ÜSTÜNDE YETKİSİ BİTİYOR MU?

Bu uygulama görünüşte normal gibi. Ama aslında anne baba babanın ebeveynlik yetkisini (Sadece tıbbi müdahaleyi yerine getirene kadar geçici olarak) ortadan kaldırma denemesidir. Aslında bu suçtur.

YASAL DAYANAĞI VAR MI?

Eğer topuk kanı veya aşının yasal bir dayanağı olsaydı, bazı partiler ve bireysel olarak milletvekilleri bir çok kez TBMM’ye aşı mecbur olsun diye yaşa teklifi vermezdi. Ülkemizdeki mevcut hukuk sistemi, anayasa ve bu adaya göre kimseye zorla aşı, topuk kanı vb. şekilde tıbbi müdahale de bulunulamaz. Bu suçtur.

“GÖREVLİLER PRİM ŞEKLİNDE ÖDEMELER ALIYOR”

Şu an topuk kanı uygulaması yapıyorken, bu işi yapan görevlilerin bu işten prim şeklinde bir ödeme aldığı ve bu kanların bilgilerinin sisteme yüklendiği ve bu tıbbi verilerin büyük ilaç firmalarının eline geçtiği için Ülkemiz yönünden çok büyük milli güvenlik açığı oluşturduğu iddiaları da ortada dolaşıyor.

Kısacası topuk kanı ve aşı dayatması tamamen mevzuata aykırı ve suç teşkil etmektedir.