İnsanlar başta olmak üzere, her canlı tüketir.
İnsanlar başta olmak üzere, her canlı tüketir. En basit anlamıyla her canlı yaşamını bir şekilde sürdürebilmesi için hava, su ve gıda tüketmek zorundadır. Tüketiyoruz tüketmesine de, lakin son dönemlerde fütursuzca tüketirken içini de boşalttığımız, yeme içmenin de dışında kalan başka mühim kavramlarımızda vardı bizim. Mesela ‘’Abi’’ mevzusu gibi…
Evet, son dönemlerde, içini ta dibine kadar boşalttığımız, sadakati, merhameti ve bağlılığı ifade eden ‘’Abi’’ mevzusundan bahsediyorum. Yalnız, yanlış anlaşılmasın! Hani o karındaş olup ta, aynı anadan babadan olma kardeş olduğumuz abilerimizden değil…
Evet, Abilerimiz vardı bizim…
Baba yarısı olup ta saygı duyduğumuz, başımız sıkıştığında koştuğumuz, bir dediklerini iki etmediğimiz, saygıyı, sevgiyi, sadakati, dostluğu, kader arkadaşlığını, öğrendiğimiz abilerimiz vardı bizim…
Zor günlerimizde yanımızda olan, tutunduğumuz dal olup, bizi düzeltip uyaran. Abiden öte kardeş olan, bir sesiyle bütün dertleri unutturan abilerimiz vardı bizim…
Hiçbir karşılık beklemeyen, yarıda bırakmayan, menfaati için kullanmayan, vatan, millet bayrak sevgisini öğreten, abdesti namazı belleten, yeri geldiğinde terleten, imanlı abilerimiz vardı bizim…
Abilerimiz vardı bizim! Yüreği mangal gibi haksızlık karşında dimdik duran, karşılıksız sevip dayanak olan, koruyup kollayan, dost olup, sırdaş olan…
Abilerimiz vardı bizim! Güneş olup bize doğan, sesimizi uzaklardan duyan, tüm kötülüklere siper olan…
Evet, Mahallemizde sokağımızda sıkça rastladığımız baba yarısı o abilerimiz artık şimdi yoklar.! Sokaklarımızda ve gönüllerimizde boş kaldı.
Lakin elin oğlu boş durmadı tabii! Ülkemizin her tarafında bu manevi boşluğu sözüm ona kendileri adına fırsata çeviren ve duygularımızla oynayan fırsatçılar peydah oldu. Kendilerine buradan iyi bir damar yakalayarak alan açıp, Abi kelimesini yıllardır ağızlarına pelesenk ederek masum insanları sömürenlere şahit olduk. Aynen Paralelin naylon abileri gibi…
Abi görünümlü bu müstemleke adamlar; İnanca ve ahlaka karşı içimizde ne varsa bütün bu manevi değerlerimizi ve duygularımızı alt üst ettiler. Başka hain hesapların, kirli ittifakların ürünüymüş meğerse bu abiler. Rabbim alayını ıslah etsin.
Şer gibi görünende hayır varmış..! Daha dün kolayca Abi- Kardeş olduklarımızla, bugün menfaatleri bitince kardeş kalabilmek ne kadar da zormuş onu da anladık. Abilerimizle kardeş olduğumuzu, arkadaş olduğumuzu, dost olduğumuzu zannetmiş zinhar çok yanılmışız…
Hâlbuki onlar bizi hiçbir zaman Allah için sevmemiş! Yıllarca birlik beraberlik kardeşlik sloganları atarak, hep bir ağızdan kardeşiz demiştik. "Müminler ancak kardeştir " ayetini dillendirmiştik. Ama hepsi kuru bir yalanmış. Birde baktık ki Abi dediklerimizle bugün düşman oluvermişiz…
Müslüman hatada ısrar etmez! Bakın yolunuz yol değil! Hala bu yapının ve çöken senaryonun içerisinde olup ta kendini kullandıran temiz, saf arkadaşlar! Şu takıntılı ruh halinizden, sığ sularda yüzmekten artık bir vazgeçin. Bunların kimin ve neyin hesabına çalıştıkları artık gün gibi ortada! Gördükleriniz duyduklarınız daha yetmiyor mu ki? Daha neyi görmek, duymak istiyorsunuz da bu Paralel örgütün hala arkasından gidiyorsunuz?
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, bir devlet adamına yakışır şekilde, yaşanan bunca olaya ve ihanete rağmen siz kandırılmışlara asla sırtını dönmedi! Daha geçen haftaki bir konuşmasında ‘’Bu yapının tabanındaki kandırılmış bu saf kardeşlerimize son bir çağrı daha yaparak son bir kez daha uyarıyorum. Ayrılın bu yapıdan yoksa sizde terörist muamelesi göreceksiniz’’ demedi mi? Olmayacak duaya amin demekten vazgeçin ve artık bu son çağrıya kulak verin…!
Hadi vazgeçin bu yalan rüzgârından, fitneden fesattan! Öfke ve hamaset ile hareket etmenin kimseye faydası yok! Etrafımız ateş çemberi, her gün bir yerlerde şehit veriyoruz içimiz kanıyor..! Memleketimiz, milletimiz ve ümmetimiz adına daha yapacak çok işlerimiz var. Artık şimdi top yekûn bir olup, beraber olup, sorumluluklarımı zı kuşanma vaktidir.
Kula kulluk etmeyi bırakın. Biz zoru başarıp kardeş olmuştuk, hadi daha da zor olanı başarıp şimdi de kardeş kalalım. Düşmanımızı sevindirmeyelim. Milletin terazisi asla şaşmaz! Bu aziz millet 1 Kasımda kararını verdi ve doğru olanı seçti. Yolunuz yol değil, ezberlere teslim olup bataklığa savrulmayın. Gelin artık bu inatlaşmadan ve kirli çukur oyunlarından vazgeçin.
Kardeşim, dostum dediklerimiz, sevdiklerimiz olsun. Eskiden olduğu gibi yeniden birbirimizi sevdiğimizi söyleyelim. Dostluk ve kardeşliğimizi sevgiyle sulayalım. Sulayalım ki hiç solmasın. Sulayalım ki yeşeren filizlerden dev sevgi ormanları oluşsun. Kalp sevmekten yorulmazmış, hadi öyleyse birbirimizi Allah için sevelim.
Son tahlilde şu üç günlük dünya için kalp kırmaya değmez. Hadi gelin hep birlikte cehennem ateşine odun taşımayalım. Bu işin birde öbür tarafı var. Sanki sırf bu dünya için yaratılmışız da bütün vaktimizi ona sarf ediyoruz. Oysa biz faniler bir taraftan, ömür sermayesini tüketir iken, öbür taraftan da bizde hızla tükeniyoruz. Tükettiklerimize dikkat edelim…