ABD Dışişleri Bakanlığı “Terörizm 2019 Ülkeler Raporu’nu yayınladı. Türkiye, raporun Avrupa bölümündeki ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’nin IŞİD’e katılmak için güzergah olduğu ve ülkenin IŞİD ve PKK ile mücadelesi en başta vurgulanıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı 'Terörizm 2019 Ülkeler Raporu'nu yayınladı.
Türkiye, raporun Avrupa bölümündeki ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye'nin IŞİD'e katılmak için güzergah olduğu ve ülkenin IŞİD ve PKK ile mücadelesi en başta vurgulanıyor.
9 Aralık 2019 itibariyle 1174 IŞİD militanıyla, 115 El Kaide üyesinin gözetim altında olduğu aktarılmış.
Tarafsız olduğunu iddia eden medyaya baktığımızda rapor sanki Türkiye'nin IŞİD'e desteğini içeriyor algısını yaratan kelime oyunları gördüm.
Bu rapor her yıl çıkıyor ve önceki yıllarda Türkiye'nin Suriye'de savaşmaya giden IŞİD militanları için geçiş güzergahı olduğu vurgulanıyordu. Bu yıl aktif mücadele ön planda aktarılıyor.
Türkiye bölümünde, ABD ve ortaklarının uluslararası terör örgütü IŞİD'in yenilmesinde büyük rol oynadığı belirtilen raporda, Turkiye'nin nin El Kaide ve ilişkili grupların etkisiz hale getirilmesi için yaptığı çalışmalara 2019 yılında da devam ettiği belirtildi.
Raporda, PKK ve YPG'nin Türkiye sınırları içinde çeşitli terör eylemleri gerçekleştirdiği kaydedilirken, ilk kez 'Türkiye'nin YPG'yi PKK'nın uzantısı olarak gördüğü' ifadesi yer aldı.
ABD kendisi YPG'yi örgüt ilan etmiş degil, ve yıl boyunca partner olduğunu vurguladı. Bununla birlikte Türkiye'nin görüşü eklenmiş.
Rapor PKK'nın 2019'un ilk 11 ayında 26 sivil 82 güvenlik gücü öldürdüğünü, 343 PKK militanının da öldürüldüğünü aktarıyor.
Türkiye'nin counter terör partneri olarak ABD'den PKK tehdidine karşı yardım aldığı da aktarılmış. 2017'de PKK tarafından kaçırılan iki MİT görevlisinin de hala kayıp olduğu bilgisine de yer veriliyor.
Raporun Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) değinilen bölümünde, Türkiye'nin FETÖ'yü terör örgütü olarak tanımladığı ve bu kapsamda yurt içinde yoğun tutuklamalar gerçekleştirdiği belirtilirken, örgütün ABD'nin terör örgütleri listesinde olmadığı da ekleniyor. ABD konsolosluğunda çalışan kişinin de örgüt bağlantısıyla tutuklandığı bilgisinin yanısıra FETO tutuklamalarında yetersiz delil olduğu da yer almakta.
Geçen yılki raporda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için yapılan 'sürgündeki din adamı' tanımından din adamı ifadesinin kaldırıldığı görüldü.
Peki raporda ilk kez 'Türkiye'nin YPG'yi PKK'nın uzantısı olarak gördüğü' ifadesi ve 'sürgündeki dini lider' tanımının değişmesi ne kadar önemli?
ABD'de Türkiye ile ABD arasındaki işbirliğini önemsemeyen ve Türkiye'nin bazı coğrafyalarda etkinliğini tehlikeli bulan çevreler var.
Bununla birlikte, rapordaki yeni ifadeler, özellikle Suriye özel elçisi James Jeffrey ve bir miktar da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo dahil olmak üzere, belirli bir kesimin içerideki tartışmaların ardından, Türkiye ile işbirliğini önemseyen bir çizgiye ilerlediğini göstermektedir.
Türkiye'nin iki hassasiyeti kullanılan dilde karşılık bulmuş durumda.
Yeni dünya düzeninin tartışıldığı günümüzde Trump'ın BM konuşmasında 'Gelecek globalistlerin olmayacak, ülkelerin sınırlarını korumaya hakkı vardır, gelecek globalistlere değil vatanseverlere aittir' dediğini hatırlayalım.
Trump şöyle devam etmişti:
'Başarımız kendi egemenliklerini kucaklayan, dünya ve kendileri için refahı ve güvenliği teşvik eden bağımsız ve güçlü ulusların koalisyonuna bağlı. Ulusların aynı kültürü, gelenekleri ve hatta yönetim şekillerini paylaşmalarını beklemiyoruz ama tüm ülkelerin bu iki temel egemen görevi yerine getirmelerini, kendi halklarının çıkarlarına ve diğer tüm egemen ulusların haklarına saygı duymasını bekliyoruz.'
Seçime ilerleyen bir Amerika'da Biden'in şansını konuştuğumuz bugünlerde, yönetimin değişmesi durumunda Amerikan çıkarkarının, Türkiye ile işbirliği yönünde devamlılığının esas alinacağı bir akıl görecek miyiz bunu zaman gösterecek.
Rapor, Amerika Birleşik Devletleri'nin, hükümetlerden yerel dini liderlere, teknoloji şirketlerine kadar, terörist radikalleşmeye ve istihdama karşı, hem çevrim içi hem de çevrim dışı mesajlaşma stratejileri geliştirmeye yardımcı olmak için ve dezenformasyon ve propagandaya karşı çıkmak için bir dizi uluslararası ortakla temasa geçtigini de aktarıyor.
Yani 'terörle savaşta' 'yerel dini liderler' de işbirliği yapılacak muhataplar arasında.