Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu’nun anlaşması sonucunda dünyanın ilk kapsamlı “Yapay Zeka Yasası”nı kabul etti. Tarihi bir anlaşma olarak kabul edilen bu yasa ile birlikte yapay zeka kullanımına net kurallar koyularak bazı sınırlandırmalar getirilecek. Bu sınırlandırmalar, risk temelli bir yaklaşım ile sınıflandırılacak.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu'nun anlaşması sonucunda dünyanın ilk kapsamlı 'Yapay Zeka Yasası'nı kabul etti. Tarihi bir anlaşma olarak kabul edilen bu yasa ile birlikte yapay zeka kullanımına net kurallar koyularak bazı sınırlandırmalar getirilecek. Bu sınırlandırmalar, risk temelli bir yaklaşım ile sınıflandırılacak.
AB, yapay zeka sistemlerinin güvenli olmasını ve insanın temel haklarına saygı göstermesini sağlamak amacıyla yasal bir çerçeve oluşturmanın ilk adımını atmış oldu.
Yapay zeka uygulamalarının yaratacağı riskler 'en yüksek' ve 'en düşük', 'kabul edilemez' ve 'spesifik şeffaflık riski' şeklinde dört gruba ayrılacak. Uygulamaların kullanımına getirilecek sınırlandırmalar, risk sınıfına göre belirlenecek.
Yüksek riskli yapay zeka sistemlerinin sağlayıcılarına ve uygulayıcılarına test, belgeleme, şeffaflık ve bildirim görevleri de dahil olmak üzere belirli yükümlülükler getirecek.
2026 yılından itibaren Avrupa Birliği genelinde yürürlüğe girecek olan Yapay Zeka Yasası, yapay zeka uygulamalarına karşı temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve çevreyi korumayı hedefliyor.
Dünya çapında büyük tartışmalara yol açan bu yasanın, Avrupalı teknoloji şirketlerine zarar verebileceğinden ve yeniliği engelleyeceğinden korkuluyor.
Yüz tanıma ve vatandaş takip sistemi yasaklanacak
Küresel bir ilk olan bu yasayla birlikte güvenlik kameralarında yüz tanıma uygulamaları kullanılamayacak.
Bir benzerini şu an Çin'in uyguladığı, insanları davranışlarından dolayı cezalandıran ya da ödüllendiren takip sistemleri ile sosyal davranışlara ve kişisel özelliklere dayalı sosyal puanlama sistemleri de yasak kapsamında olacak.
Irk, cinsel yönelim, dini inanç gibi hassas özellikleri ayrıştıran biyometrik sınıflandırma sistemleri ile insanların zayıf noktalarının (yaş, engel durumu, sosyal ve ekonomik durum) belirlenebileceği sistemler kesinlikle kullanılamayacak.
İşyeri ve eğitim kurumlarında, duygu tanıma amaçlı yapay zeka sistemleri kullanılamayacak.
Kısaca insanların temel hak ve özgürlüklerine yönelik açık bir tehdit oluşturan tüm yapay zeka sistemleri yasaklanacak.
Yapay Zeka Yasası, 'yalnızca askeri veya savunma amaçlı kullanılan" yapay zeka sistemlerine ve "yalnızca araştırma ve yenilik amacıyla kullanılan yapay zeka sistemlerine" uygulanmayacak.
Eş zamanlı olmayan biyometrik tanımlama sistemleri, önceden adli izin almış olmak ve kesin olarak tanımlanmış bir suç listesinin kovuşturulması amacına hizmet etmesi şartıyla kolluk kuvvetlerinin kullanımına açık olacak. Yani sadece "ciddi bir suç işlemiş olmaktan hüküm giymiş veya şüpheli bir kişiyi hedef alarak aramak" için kullanılabilecek.
Gerçek zamanlı biyometrik tanımlama sistemleri ise daha katı kurallı ve zaman – mekan açısından sınırlı olacak. Örneğin, mevcut veya spesifik bir terör tehdidinin önlenmesi, insan ticareti, cinsel istismar, tecavüz, kaçırılma gibi olaylarda mağdurların hedefli biçimde aranması ve yerinin-kimliğinin tespit edilmesi gibi…
Ayrıca, biyometrik tanımlama sistemleri kullanıldığında ulusal veri koruma yetkililerinin bilgilendirilmesi gerekecek.
Yasanın ihlali durumunda uygulanacak yaptırımlar ve cezalar
Yapay Zeka Yasası'nın ihlali durumunda uygulanacak yaptırım ve cezalar, yapay zeka sisteminin türüne, sınırlandırmanın grubuna, şirketin büyüklüğüne ve ihlalin ciddiyetine göre değişecek.
Yapay zeka sistemini kullanan kurum, yanlış bilgi sağlaması durumunda 7,5 milyon Euro veya şirketin dünya çapındaki yıllık cirosunun %1,5'ini ceza olarak ödemek zorunda kalacak.
Yapay Zeka Yasası yükümlülüklerinin ihlali durumunda ise 15 milyon Euro ceza kesilecek.
Yasaklanan bir yapay zeka uygulamasının kullanılmasının cezası ise 35 milyon Euro olacak.
Cezaların, şirketlerin büyüklüğüne ve konumuna göre belirlenecek olması dikkat çekici bir detay. Ayrıca bu yasa ile birlikte yapay zeka sistemlerinde tanımlanabilir risklere odaklanmak, sorumlu ve güvenli bir yeniliği teşvik edecek.
İnsanların ve işletmelerin temel haklarını ve güvenliğini garanti altına almak isteyen Avrupa Birliği ülkelerinin bu hamlesini iyi takip ederek ülkemizde güvenilir ve insan odaklı yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesi ve desteklenmesi konusunda adımlar atılmalıdır.
Bazı ülkeler, bu yasayla beraber yapay zeka pazarının çekiciliğini yitirebileceği endişesini dile getirse de bu fikre kesinlikle katılmıyorum. Aksine insan yaşamı için risk varsa orada katı kuralların olması gerekir.
Yapay zeka, insana hizmet edecekse tabi…