32 Farzı Öğretebiliyor muyuz?

Abone Ol

Allahü Teâlâ tarafından kesin olarak emredilen hükümlere “FARZ” denir. Akıl sahibi her Müslümanın iman, amel ve temizlik hususunda yerine getirmek zorunda olduğu farzlar vardır.

Bu farzlar bir araya toplanıp “32 Farz” olarak hayatımıza yön vermek üzere sunulmuştur.

Elbette ki, Yüce Rabb’imizin “32 Farz” dışında Müslümanların yerine getirmesi gereken birçok emri bulunmaktadır.

Ancak, “32 Farz” kişi açısından dinimizin esası ve temeli olup her Müslüman bilmek zorundadır.

Eskiden “32 Farz” herkese öğretilirdi. Maalesef bugün çok fazla üzerinde durulmuyor hatta unutturulmaya çalışılıyor. Daha da vahimi “32 Farz” diye bir şey yok deniliyor.

-Niye pekâlâ?

Çünkü,  görsel ve yazılı medyada bir çok hoca kılıklı adam “kader yok”, “melek yok”, “sizin kıldığınız gibi namaz yok”, “La ilahe illallah diyen cennete girecek Peygambere inanmaya gerek yok” gibi akla ve imana ziyan daha bir çok söylemlerle Müslümanların kafası karıştırılmaya çalışılıyor.

Oysa ki, imanın altı şartından biri Kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine” inanmaktır.

İslam Âlimlerinin ittifakıyla “Kaderi inkar” küfürdür.

İmanın tam olması için Allah(cc)’tan başka ilah olmadığına inanmanın yanında Peygamberimiz Hz. Muhammed(as)’in kul ve resul olduğuna inanmak gerekmektedir.

  Maalesef ki maalesef, bu tür saptırıcı anlayışlar tahminimizin çok üzerinde Müslümanları etkileyerek İslam dışına çıkmalarına sebep olabilmekte tasavvuru mümkün olmayan “imansızlık” felaketine yol açmaktadır.

“32 Farzı” öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Eskiden hocalar nikah kıymadan önce evleneceklere “32 Farzı” sorarak test eder nikahı öyle kıyarlardı.

Elbette ki, usul olarak “32 Farz” nikâhın şartlarından değil; ancak, evliliklerde Müslüman olmak çok önemli olduğu gibi bir Müslüman kızın Müslüman olmayan biriyle evlenmesi İslam’ın dışına çıkmasına neden olacağından daha fazla önem arz etmektedir.   

Onun için daha derinlemesine inildiğinde “32 Farz”ın bilinmesi zaruret halini almaktadır.

Kısaca, bir Müslüman “32 Farzı” bilmek zorunda olup bunun başka savunması yoktur!

Efendim, “din öğretimine gerek yok, çocuk büyüyünce kendisi öğrensin, tercihini yapsın” gibi söylemlerin hepsi İslam düşmanlığının dışa vurmasıdır.

O zaman okulları kapatalım herkes her şeyi kendisi öğrensin. Üç kuruşluk dünya için çocuklarımızın matematik, fizik, kimya vs. öğrenmesi için her türlü fedakârlığı yapalım ama dinini kendisi öğrensin!

Yok öyle bir bedavacılık! Hem dünyası hem de ahireti için gayret edilmelidir.

Bazen insanın isyan edesi geliyor, işin içinden çıkamıyorum. Bu kadar bilgisizliğe isyan etmemek için insanın ya Müslüman olmaması gerekir ya da şuursuz!

Bir televizyon programında birkaç yıl önce çekilen bir videoyu izlemiştim. Videoda vatandaşlara “Guslün farzının” kaç olduğu sorulmaktadır. Onlarca genç yaşlı, sakallı sakalsız, başı örtülü örtüsüz insanımız soruyu cevaplamıştır.

İnanın, birkaç kişinin dışında bilen olmadığı gibi insanın içini acıtan cevaplar verilmiştir.

Çok değil azıcık düşünelim!

Yüzde 90’nın kendisini Müslüman olarak tanımladığı bir toplumda yapılan küçükte olsa bir ankette insanların çoğu gusül abdestinin farzının kaç olduğunu daha da öte guslü bilmiyor!

Cevaplarda 2, 3, 4, 5, 6 diyenlerin yanında “tam da bilmediğim yerden çıktı”, “bilmiyorum” daha birçok abuk subuk cevaplar.

Başı da örtülü bir genç kızımız “hiç ihtiyacım olmadığı için bilmiyorum” dedi.    

Teyemmüm olsa tamam hiç ihtiyacı olmamış diyeceğiz de “gusül abdesti” nasıl ihtiyaç olmadı hayret!

Bir Müslüman evladı hiç ihtiyacı olmamış olsa bile “Gusül Abdestini” nasıl bilmez, anlayamıyorum!

Sadece “Gusül Abdesti” ile ilgili değil, daha birçok konuda yapılan anketlerde verilen cevaplar bir Müslüman olarak beni çok üzmektedir.

İnsanlar “La ilahe illallah”ın manasını bile bilmiyorlar.

Büyük veya küçük çaplı anketler tam gerçeği yansıtmasa da anketlerin araştırma konusuyla ilgili ortalama bir fikir verdiğini de kabul etmeliyiz.

Özellikle İslami konularda yapılan anket sonuçları ile ilgili kendimde gözlem yapıyor ve bire bir örtüştüğünü görüyorum.

Kimseyi hedef almıyorum; ancak, yaşadığımız gerçekleri de dile getirmek zorundayız.

Felakete doğru sürüklenmekteyiz. Müslüman bir toplumun bireyleri İslam’ın temel esaslarını bilmiyor, bilenlerin yerine getirme oranı çok düşük.

Sonuç olarak “32 Farzın” öğrenilmesi, öğretilmesi; yaşanması ve yaşatılması için gayret edelim, etmek zorundayız.

Tüm okul kitaplarının giriş kısmına, okulların koridorlarına, dersliklere “32 Farz” levhaları asılmalı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde özellikle üzerinde durulmalıdır.